reklam

reklam

13 Temmuz 2017 Perşembe

BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7




BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7


ÜNİTE 1
İş yeri “mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği
mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk
emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren
organizasyon” olarak tanımlanabilir.
İş yeri; yapıların, binaların, kuruluşların, tesislerin ve hatta bunların müştemilatını dahi kapsayan çok geniş bir sahaya hitap etmekte ve
daha geniş bir manayı ifade etmektedir. “Bina” yerine “iş yeri” tabiri kullanılabilir.
“Bina” “kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü olan, insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya
dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan ve hayvanların ve eşyaların korunmasına uygun yapı” olarak tanımlanabilir.
Kuruluş kara yolu, demir yolu veya kıta içi su yolu ile ayrılmış iki veya daha fazla alanın bir bütün olarak değerlendirildiği aynı yerleşkede
yer alan ve aynı işletmecinin kontrolü altında bulunan ortak altyapı veya faaliyetler de dâhil olmak üzere, 6331 sayılı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu’nda belirtilen iş yeri tanımı kapsamında, tehlikeli maddelerin bulunduğu bir veya daha fazla tesisin bulunduğu tüm
alanlar kuruluş olarak adlandırılır.
“Tesis”,tehlikeli maddelerin kullanıldığı, işlendiği, üretildiği veya depolandığı bir kuruluş içerisindeki teknik ünite ve bu ünitenin işleyişi
için gerekli olan teçhizat, yapılar, boru tesisatı, iş ekipmanları ile birime hizmet eden demir yolu rampa hatları, tersaneler ve doldurmaboşaltma
rıhtımları, platformları, şamandıra sistemleri, yüzen veya sabit dalgakıranlar, ambarlar veya benzer yapılar”
İşletmeci ,bir kuruluşun veya tesisin işletilmesinden sorumlu ve/veya buradaki teknik işletme hakkında karar verici herhangi bir gerçek
veya tüzel kişiler ise işletmeci olarak isimlendirilebilir. “İşletme sahibi” yerine “işveren” tabiri kullanılabilir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (Madde 25) "İş yerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında
çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden
doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, iş yerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur.”
BİNALARDA TEMEL İSG TEDBİRLERİ
Önceden inşa edilmiş olan herhangi bir binanın tümünün veya bir kısmının iş yeri olarak kullanılmasında da, bu şartlar aranır.
Binaların Yapısı ve Dayanıklılığında İSG
Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik’ten ve TS 500 Standardı’ndan yararlanılabilir.
Elektrik Tesisatında İSG
Elektrik tesisatı, yangın veya patlama tehlikesi oluşturmayacak şekilde projelendirilip tesis edilir ve çalışanlar doğrudan veya dolaylı
temas sonucu kaza riskine karşı korunur
Acil Çıkış Yolları ve Kapıları
Bina ve iş yerlerindeki bütün acil çıkış yolları ve kapılarının;
• Doğrudan dışarıya veya güvenli bir alana açılması sağlanır ve önlerinde ya da arkalarında çıkışı önleyecek hiçbir engel bulunmaz.
• Herhangi bir tehlike durumunda, bütün çalışanların iş yerini derhal ve güvenli bir şekilde terk etmelerini mümkün kılacak şekilde acil
çıkış yollarının ve kapılarının tesisi sağlanır. Gerekli durumlarda bu konuyla ilgili planlar hazırlanarak düzenli tatbikatlar yapılır.
. • Sayısı, nitelikleri, boyutları ve yerleri; yapılan işin niteliğine, iş yerinin büyüklüğüne, kullanım şekline, iş yerinde bulunan ekipmana ve
bulunabilecek azami kişi sayısına göre belirlenir. Bunların “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olması
sağlanır
• Acil çıkış kapılarının, acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde olması sağlanır. Bu kapılar dışarıya doğru
açılır. Acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmaz.
• Acil çıkış yolları ve kapıları ile buralara açılan yol ve kapılarda çıkışı zorlaştıracak hiçbir engel bulunmaması, acil çıkış kapılarının kilitli
veya bağlı olmaması sağlanır.
• Acil çıkış yolları ve kapıları, Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği’ne uygun şekilde işaretlenir. İşaretlerin uygun yerlere konulması ve
kalıcı olması sağlanır.
• Aydınlatılması gereken acil çıkış yolları ve kapılarında, elektrik kesilmesi hâlinde yeterli aydınlatmayı sağlayacak ayrı bir enerji
kaynağına bağlı acil aydınlatma sistemi bulundurulur.
Binalarda, acil çıkış zorunluluğu için aşağıda belirtilen hususlara uyulur.
• Mevcut yapılarda, her bir çıkışın genişliği 200 cm’yi aşmayacak şekilde çıkış sayısı bulunur. Bir katta veya katın bir bölümünde, hesaplanan
değerden az olmamak üzere 25 kişinin aşıldığı yüksek tehlikeli yerlerde ve 60 kişinin aşıldığı yerlerde en az iki çıkış, 600 kişinin aşıldığı
yerlerde en az üç çıkış ve 1000 kişinin aşıldığı yerlerde en az dört çıkış olması şarttır.
• Kapıların birbirinden olabildiğince uzakta olması gerekir. Bölünmemiş mekânlarda kapılar arasındaki mesafe, en uzun köşegenin
1/3’ünden, yağmurlama sistemli yapılarda ise, 1/4’ünden az olamaz.
 Binalarda, aksi belirtilmedikçe, en az iki çıkış tesis edilmesi ve çıkışların korunmuş olması gerekir.
 Çıkış sayısı, belirlenecek sayıdan az olamaz.
 25 kişinin aşıldığı yüksek tehlikeli mekânlar ile 50 kişinin aşıldığı her mekânda en az iki çıkış bulunması şarttır.
 Kişi sayısı 500 kişiyi geçer ise en az üç çıkış ve 1000 kişiyi geçer ise en dört çıkış az bulunmak zorundadır.
 Çıkışların birbirinden olabildiğince uzakta olması gerekir. Bölünmemiş tek mekânlarda iki çıkış gerekiyor ise çıkışlar arasındaki
mesafe yağmurlama sistemi bulunmadığı takdirde diyagonal mesafenin 1/2’sinden ve yağmurlama sistemi mevcut ise diyagonal
mesafenin 1/3’ünden az olamaz.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
2
 Çıkış mesafelerinin kapıdan alındığı bina kullanım sınıflarında, bir koridor içindeki iki kaçış merdiveni arasındaki mesafe,
yağmurlama sistemi olmayan yapılarda koridor uzunluğunun yarısından ve yağmurlama sistemi olan yapılarda ise koridor
uzunluğunun 1/3’ünden az olamaz.
 Kaçış yolu olarak, bir iç koridor yerine dış geçit kullanılabilir. Ancak, dış geçide bitişik yapı dış duvarında düzenlenecek duvar
boşluklarına konulacak menfezlerin yanmaz nitelikte olması, boşluğun parapet üst kotu ile döşeme bitmiş kotu arasında 1.8 m veya
daha fazla yükseklikte kalması ve bu tür havalandırma boşluklarının bir kaçış merdivenine ait herhangi bir duvar boşluğuna 3.0
m’den daha yakın olmaması şarttır.
 Binanın ortak merdivenlerinin yangın ve diğer acil hâllerde kullanılabilecek özellikte olanları, kaçış merdiveni olarak kabul edilir.
 Kaçış merdivenleri, yangın ve diğer acil hâl tahliyelerinde kullanılan kaçış yolları bütününün bir parçasıdır ve diğer kaçış yolları
ögelerinden bağımsız tasarlanamazlar.
 Kaçış merdivenlerinin duvar, tavan ve tabanında hiçbir yanıcı malzeme kullanılamaz ve bu merdivenler, yangına en az 120 dakika
dayanıklı duvar ve en az 90 dakika dayanıklı duman sızdırmaz kapı ile diğer bölümlerden ayrılır.
 Kaçış merdivenlerinin kullanıma uygun şekilde boş bulundurulmasından, bina veya iş yeri sahibi ve yöneticileri sorumludur.
Yangınla Mücadele
Yangına karşı güvenlik bakımından Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te öngörülen şartlara uygun değil ise yapı
ruhsatı verilmez
Bina Tavan ve Çatılarında Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerinin çatıları; ısı, rüzgâr, yağmur, kar gibi dış etkilerden işçileri tamamen koruyacak surette dayanıklı ve muhafazalı yapılmış
olmalıdır. Çatının üzerinin, yazın fazla ısı geçiren sac ve benzeri malzeme ile örtülü olması hâlinde, ayrıca bir tavanın yapılması ve
bununla çatı arasında hava akımını sağlayacak menfezlerin bulunması sağlanmalıdır.
 İş yerlerinin bulunduğu baraka, sayvan, sundurma ve benzeri yerlerin çatılarının ısı geçiren sac ve benzeri malzemeyle örtülmesi
hâlinde çatılar, en az 350 santimetre yükseklikte yapılmış olmalıdır.
 İş yerlerinde işçilerin daimî olarak çalıştırıldığı yerlerin tavan yüksekliği, en az 3 metre olmalıdır.
 Tabana paralel olmayan tavanlarda bu yüksekliğin ortalaması 3 metre olmalı ve en alçak kısmı, varsa, kirişin alt noktasından 240
santimetreden aşağı olmamalıdır.
 İş yerlerindeki hava hacmi, makine, malzeme ve benzeri tesislerin kapladığı hacimler dâhil olmak üzere, işçi başına en az 10
metreküp olmalıdır. Hava hacminin hesabında, tavan yüksekliğinin 4 metreden fazlası nazara alınmaz.
Bina Tabanlarında Uyulması Gereken İSG Kuralları
 Her iş yerinde, makine, tezgâh, malzeme ve benzeri tesisler, çalışan işçilerin işlerini rahatça yapmalarına engel olmayacak ve
herhangi bir tehlikeye sebebiyet vermeyecek şekilde yerleştirilecek ve bunlar, gereği gibi korunacaktır.
 İş yeri olarak kullanılan binaların döşeme yüzeyine, orada çalışan işçiler için tehlikeli olacak şekilde, makine, tesis, ham, yarı
işlenmiş veya tam işlenmiş malzeme bırakılmayacaktır. İş yerlerinde taban döşeme ve kaplamaları, sağlam, kuru, mümkün olduğu
kadar düz, kaymaz ve malzemesi kolayca yıkanıp temizlenmeye elverişli olmalıdır.
 Yapılan işe göre, tabana fazla su veya sulu şeyler dökülen işyerlerinde, çamur yahut bulaşık su birikintileri olmaması için gerekli
tedbirler alınacak ve yer sifonları konulacaktır. Taban ve asma katların döşemeleri, üzerine konulacak makine, alet ve edevat ve
benzeri malzeme ile orada çalıştırılacak işçilerin ağırlığına dayanabilecek şekilde yapılmış olmalı ve metrekare hesabı ile
taşıyabilecekleri en çok ağırlık miktarları, yetkili teknik elemana tespit ettirilerek bu hadler üstünde yüklemelere meydan
verilmemelidir.
 Ahşap ve yanıcı maddelerden yapılmış döşemelerin bulunduğu yerlerde, açık ateş veya alevle çalışmalar yapılmayacaktır. Teknik
nedenlerle döşemelerde çukur, delik, merdiven başları, menholler ve kanallar gibi tehlike gösteren seviye farkı bulunduğu hâllerde,
gerekli tedbirler alınacaktır.
 İçinde aşındırıcı, yakıcı veya sıcak sıvılar bulunan büyük kap, sarnıç, kuyu, havuz ve depoların ağızları, döşeme ile aynı seviyede
bulunuyorsa, bunların kenarları, sağlam bir korkulukla çevrilecek veya ağızları kapakla örtülecektir. Çalışma yerinin taban alanının,
yüksekliğinin ve hava hacminin, çalışanların sağlık ve güvenliklerini riske atmadan işlerini yürütebilmeleri, rahat çalışmaları için,
yeterli olması sağlanır. İşyerlerinin hava hacminin hesabı, makine, malzeme ve benzeri tesislerin kapladığı hacimler de dâhil
edilerek yapılır.
 Çalışanın işini yaptığı yerde rahat hareket edebilmesi için yeterli serbest alan bulunur. İşin özelliği nedeniyle bu mümkün değilse
çalışma yerinin yanında serbest hareket edeceği alan olması sağlanır.
Bina Koridor ve Geçişlerinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerindeki koridorlar, işçilerin kolaylıkla gelip geçmesini sağlayacak ve tehlike baş gösterdiğinde iş yerini çabuklukla
boşaltmaya yetecek genişlikte olmalı, tabii veya suni ışıkla aydınlatılmış olmalıdır.
 Makinalar, motorlar ve bunlar tarafından çalıştırılan aletler ve diğer tezgâhlar arasındaki açıklık, işçilerin rahat çalışmalarını
sağlamak üzere, en az 80 cm olacaktır. İş yerindeki geçitlerin genişliği, oradan geçecek işçilerin miktarına ve malzeme hareketine
uygun olarak ayarlanacak ve bu genişlik 120 santimetreden az olmayacaktır. Geçitlerin tabanı sağlam, arızasız ve kaymaz şekilde
yapılmış olmalı, ayrıca geçitler işaretlenmelidir.
 Yüksek geçit, platform veya çalışma sahanlıklarının (yükleme boşaltma rampaları ile bir kişinin durabilmesine imkân vermeyecek
darlıktaki yerler hariç) serbest bulunan bütün tarafları, en az 90 cm yükseklikte etekli korkuluklarla çevrilmelidir.
 Köprü şeklindeki asma geçitler, üzerinden geçirilecek en ağır yüke göre hesap edilerek sağlam bir şekilde inşa edilmeli ve buralarda
kaymaları önleyecek tedbirler alınmış olmalıdır.
 Taşıma bantlarının (konveyör) veya diğer makinaların üzerinden geçen bütün geçitlerin açık bulunan tarafları, uygun korkuluk ve
eteklerle çevrilmelidir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
3
Bina Kapı ve Pencerelerinde Gereken İSG Kuralları
 İşyerlerindeki kapıların yükseklik ve genişliği, oralarda çalışanların serbestçe girip çıkmalarına elverişli ve dışarıdan gelecek sıcak
ve soğuk havadan veya zararlı koku, gaz ve gürültüden işçileri koruyacak şekil ve nitelikte yapılmış olmalıdır.
 Boşluğa açılan kapı ve diğer menfezlerin uygun koruyucuları veya korkulukları bulunmalıdır.
 İş yerlerinde dışarıdan ışık almaya yarayan yan ve tepe pencereleri ile menfezlerin aydınlık veren yüzeyleri toplamı, iş yeri taban
yüzeyinin en az 1/10 oranında olmalıdır.
 Dışarı ile doğrudan doğruya bağlantısı olmayan iç kapı, pencere ve menfezlerin dolaylı olarak aydınlık veren yüzeyleri bu hesaba
katılmaz.
 Dış pencere ve menfezler iş yerine ışığı, bol ve eşit olarak yayacak ve ihtiyaca göre kolayca açılıp kapanabilecek ve temizlenebilecek
şekilde yapılacaktır.
 İşçilerin, pencere ve menfezlerden gelen güneş ışığına ve ısısına veya hava akımlarına karşı sağlıklarını koruyacak şekilde, gereğine
göre, perde, tente veya panjur konulması yahut camların boyanması gibi tedbirler de alınacaktır.
Bina Korkuluklarında Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerinde kullanılacak korkuluklar; sağlam bir şekilde ahşap boru veya metal profilli malzemeden yapılmalı, yüzeyleri pürüzlü ve
köşeleri keskin olmamalıdır.
 Korkulukların, tabandan yüksekliği en az 90 santimetre olmalıdır.
 Korkuluklar, en çok iki metrede bir dikme konulmak suretiyle tabana veya elverişli diğer bir yere sağlam bir şekilde tespit edilecek
ve üst seviyesi ile taban arasındaki mesafenin yarı hizasına da, ara korkuluk çekilmelidir.
 Korkuluğun tümü, herhangi bir yönden gelebilecek en az 100 kilogramlık bir yüke dayanabilecek şekilde yapılmalıdır.
 Ahşap korkulukların tırabzan ve dikmeleri, en az 5x10 santimetrelik latadan ve ara korkuluklar ise, en az 5x5 santimetrelik
kadrodan veya 2,5x10 santimetrelik latadan yapılacaktır.
 Boru korkulukların tırabzan veya dikmeleri, en az 1-1/4 parmak ve ara korkuluklar ise, en az (1) parmak borudan yapılmış
olmalıdır.
 Metal profilli malzemeden yapılan köşebentli korkulukların tırabzan ve dikmeleri, en az 5 milimetre et payı olan 40x40 milimetrelik
köşebentten ve ara korkuluklar ise, en az 3 milimetre et payı olan 30x30 milimetrelik köşebentten yapılmalı ve köşebentlerin yatay
kenarları, tehlikeli tarafa dönük olmalıdır.
 Etekler; ahşap, metal veya yeteri sağlamlıkta diğer malzemeden yapılmalıdır. Bunların yükseklikleri, tabandan en az 15 santimetre
olmalı ve gerektiğinde tabanla en çok 1 santimetrelik bir aralığı bulunmalıdır.
Bina Aydınlatmasında Uyulması Gereken İSG Kuralları
İş yerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. Şu kadar ki, işin konusu veya iş yerinin inşa tarzı nedeniyle gün
ışığından faydalanılamayan hâllerde yahut gece çalışmalarında, suni ışıkla yeterli aydınlatma sağlanmalıdır.
Gerek tabii ve gerek suni ışıklar, işçilere yeter derecede ve eşit olarak dağılmayı sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
İşyerlerinde suni ışık kullanıldığı hâllerde:
• Elektriğin sağlanabildiği yerlerde elektrik ışığı kullanılacak ve tesisat, teknik usul ve koşullara uygun bir şekilde yapılmış olmalıdır.
• Suni ışık tesis ve araçları; havayı kirletecek nitelikte gaz, koku çıkararak işçilerin sağlığına zarar vermeyecek, keskin, göz kamaştırıcı ve
titrek ışık meydana getirmeyecek şekilde olmalıdır.
• 35°C tan aşağı sıcaklıkta parlayabilen, buhar çıkaran benzin, benzol gibi sıvılar, aydınlatma cihazlarında kullanılmamalıdır.
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada, lambaların hazneleri metal olmalı, sızıntı yapmaması ve kızmaması için de gerekli tedbirler alınmış
olmalıdır.
• Lamba alevinin, parlayabilen gaz ve maddelerle teması ihtimali olan işlerde; alev, tel kafes ve benzeri malzeme ile örtülmelidir.
• İçinde kolayca parlayıcı veya patlayıcı maddeler ile ilgili işler yapılan yahut parlayıcı, patlayıcı maddeler bulunan yerler, sağlam cam
mahfazalara konulmuş lambalarla, ışık dışardan yansıtılmak suretiyle aydınlatılmalıdır.
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada lambalar ateş ve alev yakınında doldurulmamalı, üstlerinde bir metre, yanlarında 30 santimetre kadar
mesafede yanabilecek eşya ve malzeme bulundurulmamalıdır.
 Lambalar portatif olduğu takdirde, yere konulduğunda devrilmeyecek şekilde oturaklı olmalıdır.
 Sıvı yakıtlarla aydınlatma yapılan yerlerde, en az bir adet yangın söndürme cihazı bulundurulmamalıdır.
 İşyerlerindeki avlular, açık alanlar, dış yollar, geçitler ve benzeri yerler, en az 20 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır.
 Kaba malzemelerin taşındığı, aktarıldığı, depolandığı ve benzeri kaba işlerin yapıldığı yerler ile iş geçit koridor yol ve merdivenleri,
en az 50 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır. Kaba montaj, balyaların açılma, hububat öğütme ve benzeri işlerin yapıldığı yerler ile kazan
dairesi, makine dairesi, insan ve yük asansör kabinleri malzeme stok ambarları, soyunma ve yıkanma yerleri, yemekhane ve helalar,
en az 100 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır.
 Normal montaj, kaba işler yapılan tezgâhlar, konserve ve kutulama ve benzeri işlerin yapıldığı yerler, en az 200 lüks (lux) ile
aydınlatılmalıdır.
 Ayrıntıların, yakından seçilebilmesi gereken işlerin yapıldığı yerler, en az 300 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır. Koyu renkli dokuma,
büro ve benzeri sürekli dikkati gerektiren ince işlerin yapıldığı yerler, en az 500 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır.
 Hassas işlerin sürekli olarak yapıldığı yerler en az 1000 lüks (lux) ile aydınlatılmalıdır.
 Bir aydınlatma merkezine bağlı olan işyerlerinde; herhangi bir arıza dolayısıyla ışıkların sönmesi ihtimaline karşı, yeteri kadar
yedek aydınlatma araçları bulundurulmalı ve gece çalışmaları yapılan yerlerin gerekli mahallerinde tercihen otomatik olarak
yanabilecek yedek aydınlatma tesisatı bulundurulmalıdır.
 Yangının, yedek aydınlatma tesisatını bozması ihtimali bulunan yerlerde; ışığı yansıtacak işaretler, fosforesan boya, pilli lambalar
uygun yerlere yerleştirilmeli veya bunlara benzer tedbirler alınmalıdır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
4
Bina İklimlendirmesinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
 Kapalı iş yerlerindeki sıcaklık ve nem derecesinin, yapılan işin niteliğine uygun olmakla beraber ılımlı bulunması esastır. Bu itibarla,
yazın sıcaklığın dayanılmayacak bir dereceye çıkmaması için iş yerlerinde serinletici tedbirler alınacak, kışın da işçilerin muhtaç
bulundukları en az sıcaklığın sağlanması için, iş yerleri zararlı gazlar çıkararak havayı bozmayacak şekilde uygun vasıtalarla
ısıtılmalıdır. Çok buğu oluşan iş yerlerinde sıcaklık 15 santigrat dereceden az ve 30 santigrat dereceden yüksek olmamalıdır.
 Fazla ısı veren ısıtıcı vasıtaların yakınında çalışan işçilerin bulunması hâlinde, doğrudan yansıyan sıcaklığa karşı, gereken tedbirler
alınmalı ve iş yerlerinin, ısıtıcı vasıtalardan oldukça uzak ve uygun yükseklikte bir yerine, santigrat taksimatlı bir termometre asılı
bulundurulmalıdır.
 Yapılan işin niteliğine göre, sürekli olarak çok sıcak veya çok soğuk bir derecede çalışılması ve bu durumun değiştirilmemesi
zorunlu olunan hâllerde, işçilere, kendilerini fazla sıcak veya soğuktan koruyacak özellikte elbise vesaire malzeme verilmelidir.
Kapalı işyerleri günde en az bir defa bir saatten aşağı olmamak üzere baştan başa havalandırılmalıdır.
Binalarda Gürültü Konusunda Uyulması Gereken İSG Kuralları
Gürültü derecesi 80 desibeli geçmeyecektir. En düşük maruziyet eylem değerleri ise 80 dB’dir ve ayrıca maruziyet sınır değerleri ise 87
dB’dir. Maruziyet sınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde, çalışanın kullandığı kişisel kulak koruyucu
donanımların koruyucu etkisi de dikkate alınır. Maruziyet eylem değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate alınmaz. Günlük
gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiğinin kesin olarak tespit edildiği işlerde, maruziyet sınır değerleri ile
maruziyet eylem değerlerinin uygulanmasında günlük gürültü maruziyet düzeyi yerine, haftalık gürültü maruziyet düzeyi kullanılabilir. Bu
işlerde;
• Yeterli ölçümle tespit edilen haftalık gürültü maruziyet düzeyi, 87 dB(A) maruziyet sınır değerini aşamaz.
• Bu işlerle ilgili risklerin en aza indirilmesi için uygun tedbirler alınır.
Bina Merdivenlerinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
Birden fazla katlı binalardaki işyerlerinde asansör tertibatı bulunsa da, katlar arasındaki inip çıkmalar, aşağıda yazılı özellikleri bulunan
sabit merdivenlerle sağlanmalıdır.
• Merdivenlerin; ateşe dayanıklı taş, suni taş, tuğla, betonarme, metal veya benzeri yanmaz maddelerden yapılmış olması şarttır.
• İş yeri merdivenleri mukavemet katsayısı 4 olacak ve metrekarede en az 500 kilogram yük taşıyacak kapasite yapılmalıdır.
• Delikli veya ızgaralı merdiven ve sahanlıklardaki delikler ve ızgara aralıkları en çok 2 santimetre olmalıdır.
• Merdivenlerin genişliği, bakım işlerinde kullanılanlar dışında en az 110 santimetre olmak ve merdiven korkuluklarının bu genişlik içinde
bulunmaları zorunluluğu hâlinde temiz genişlik 100 santimetreden az olmamalıdır.
• Merdivenlerin eğimi, bakım işlerinde kullanılanlar dışında tabanla en az 20 ve en çok 45 derece olacaktır. Tabandan 20 dereceden az
eğimin bulunması gerektiği iş yerlerinde, rampalar yapılmalı ve 45 dereceden fazla diklik gereken hâllerde de, korkuluklu servis
merdivenleri şeklinde sabit merdivenler kurulmalıdır.
• Merdivenlerde, baş üstü boşlukları bulunmalı ve bu boşlukların yüksekliği de 220 santimetreden az olmamalıdır.
• Basamakların eni, bakım merdivenleri dışında 22 santimetreden az olmamalı ve yükseklikleri en az 13 santimetre ve en çok 26
santimetre olmalıdır.
• Dört basamaktan fazla olan her merdivende, korkuluk ve tırabzan bulunmalıdır.
• Genişliği 225 santimetreyi aşan merdivenlerin ortalarında, ayrıca bir tırabzan bulundurulmalıdır.
• Merdivenlerin korkuluk ve tırabzanlarında Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde istenilen teknik özellikler bulunacaktır.
• İş yerlerindeki merdivenler, bir tehlike anında, orada çalışan işçilerin kolayca çıkmalarına yeterli genişlikte olmadığı takdirde, bina
durumunun elverişliliğine göre, bunların genişletilmesi veya içten ek merdivenler yapılması veya kolay yanmayan veya yanmaz
maddelerden dışarıya çıkış merdivenleri yapılması gibi gerekli güvenlik tedbirleri alınacaktır.
• İş yerlerindeki asma katlara çıkıp inmek için, yerin durumuna göre, eğimli veya dik demir merdivenler kullanılabilir. Ancak, bunların üst
ve alt başlarından sağlam bir şekilde tespit edilmiş bulunması, geniş basamaklı ve iki tarafı korkuluklu ve bu korkulukların, merdivenin
bittiği asma kat döşemesinde kesilmeyerek en az 75 santimetre daha uzatılması gereklidir.
Bakım, onarım ve kontrol için iş yerlerinde kullanılan bütün merdivenler görülecek işe uygun sağlamlıkta olacak ve bunların genişliği 55
santimetreden dar olmayacak eğimleri 60 dereceyi geçmeyecek ve basamakların, çubuktan yapılmadığı hallerde, genişlikleri en az (13)
santimetre olacaktır.
Bina Asansörlerinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerinde kullanılacak insan ve yük asansörlerinin, yürürlükteki mevzuatın ve tekniğin öngördüğü şekilde imal ve inşaa edilerek
kurulması ve bakımlarının yapılması şarttır.
 Asansörlerin imali, inşası, kurulması, muayene ve bakımı, bu işlerin fenni, teknik ve kanuni sorumluluğunu taşıyabilecek nitelik ve
ehliyeti bulunduğu hükûmet veya belediyelerce kabul edilen teşekkül veya şahıslara yaptırılacaktır. Her işveren, asansörlere ait
kullanma iznini ve periyodik muayene raporlarını, iş yerinde bulundurmak ve denetlemeye yetkili makam ve memurların her
isteyişinde göstermek zorundadır.
 Asansör boşluğundan, asansörün çalışmasına özgü tesis ve tertibattan başka, hiçbir şekilde halat, tel ve boru gibi sair malzeme veya
tesis geçirilmeyecektir.
 Asansör makine dairesi veya boşlukları, geçit olarak kullanılmayacak ve buralara hiç bir şey depo edilmeyecektir. Bu yerlere
girilmesini sağlayacak kapılar, her zaman kilitli bulundurulacak ve ancak sorumlu elemanlar tarafından açılacaktır.
 Yük asansörlerinde, insan taşınmaması esastır. Bu yasağı belirten levhalar, her kat kapısına ve kabin içine, görülür bir şekilde
konulacaktır. Ancak, işin gereği olarak insan taşınması hâlinde, insan asansörlerindeki güvenlik koşulları, bu asansörlerde de
bulunmalıdır.
 Bütün asansör kabinlerinde, taşıyabilecekleri en çok yükü açıkça gösteren levhalar bulundurulacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
5
 Kat kontağı bulunmayan yük asansörlerinde asansörcü bulundurulacaktır.
 Bina dışında kurulan yük asansörlerinin çerçevesi, tabandan en az 3 metre kadar sağlam bir şekilde örtülecek ve ayrıca kapıların
bulunduğu cephe, yüksekliği boyunca tamamen kapatılacaktır.
 Parlayıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu yerlerde, kıvılcım tehlikesine karşı, asansörlerin kabin kızakları ile kapıların çarpan
kısımları, ağaç veya kıvılcım çıkarmayan metal veya alaşımlarından yapılmış olacaktır.
Bina Temizliğinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerindeki atölyeler, geçit, depo ve ambarlar ile bakım odalarının duvar, taban, tavan, pencere, kapı ve diğer yerleri, her zaman
için temiz ve bakımlı bir şekilde bulundurulacaktır.
 Çalışılan yerler, günde en az bir kere temizlenmiş olacaktır.
 Gündüz ve gece devamlı olarak çalışılan işyerlerinde bu temizlik, ya işin başlamasından önce veya bitiminden sonra yahut yapılan
işin gereğine göre ara dinlenmelerinde yapılacak ve hiçbir hâlde çalışma sırasında yapılmayacaktır.
 Temizlik, ister aspirasyon yoluyla, ister diğer yollarla yapılsın, toz kaldırılmaması için, gerekli tedbirler alınacak, bunun için, önce
çalışma artıkları atıldıktan sonra, yıkama, fırçalama yapılacak veya ıslak bezler kullanılacaktır. Duvarlar ve tavanlar, sık sık
temizlenecektir. Gerektiğinde sıva, badana ve boyalar yenilenecektir.
 Değişen ve kokuşan organik maddelerle çalışılan iş yerlerinde; maddelerin parçalandığı, ayıklandığı, tarandığı kısımlarının tabanı,
su geçirmez bir maddeden ve her türlü birikintiyi önleyecek şekilde yapılmış olacak ve duvarlar, kolayca yıkanacak bir sıva ile
sıvanıp boyanacak, duvarlar ve taban, en az ayda bir defa dezenfekten bir solüsyonla temizlenecektir. Paçavraların işlendiği veya
tarandığı yerlerde temizlik, mekanik aspirasyon yoluyla da yapılabilir.Değişen ve kokuşan maddeler, çalışılan yerlerde
bırakılmayacak, biriktirilmeyecek, iyice kapanan kapaklı metal kaplarda toplanacak ve bunlar günde en az bir kere boşaltılıp
yıkanacaktır.
 Atölyeler ile işçilerin çalıştığı diğer yerler; foseptiklerden, koku çıkaran her türlü çukur ve yerlerden ve enfeksiyon kaynaklarından
yeteri uzaklıkta bulunacak ve bunların kokularından korunacaktır.
 İş yerlerinde atık ve birikinti suların aktığı ve toplandığı yerler, özel veya genel bir kanalizasyona veya foseptiğe bağlanacak ve
buralar, uygun bir kapak ile örtülecektir. Bu kapak, günde en az bir kere bol su ile yıkanıp temizlenecektir. Boşaltma boruları, su
geçirmez ve sızdırmaz maddelerden yapılacak ve sızdırmayacak şekilde iyice bağlanacaktır. Akış doğrultusunda, bir eğim verilecek
ve koku çıkmasını önleyecek tedbirler alınacaktır.
 Döşemelere duvarlara ve diğer yerlere tükürmek, süprüntü atmak yasaktır. Uygun yerlere ve duvarlara, bu yasağı belirten yazılar ve
zararlarını anlatan afişler asılacaktır. Gereken yerlere çöp kutuları, uygun nitelikte tükürük hokkaları konacak ve bunlar, her
postada temizlenip dezenfekte edilecektir. Fazla balgam çıkaran işçiler için kullanılmak üzere, üstü kapalı plastik, emaye, parafinli
mukavva ve benzeri maddelerden yapılmış kişisel tükürük hokkaları bulundurulacak, kağıt hokkalar kullanıldıktan sonra yakılacak
ve diğerleri yıkanıp dezenfekte edilecektir.
 İş yerlerinde ve müştemilatında haşarat, böcek ve kemirici hayvanların bulunmaması için her türlü tedbir alınacak, bunların yok
edilmesi için, gereken ensektisit, rodentisit maddeler kullanılacak, üremeyi kolaylaştıran şartlar yok edilecek, yuvaları yakılarak
bozulacak, uygun aralıklarla ensektisit uygulaması yapılacak, sineklere karşı kapı ve pencerelere tel kafes konacaktır.
Binalarda İçme Suyunun Temizliğinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
 İş yerlerinde, insanların kolaylıkla faydalanabileceği serin içme suyu bulundurulacaktır. Bu uygunluk, mahalli resmî makamlar ve
belediyeler tarafından belgelendirilecektir.
 İçme suyu, gerek taşınmasında ve gerekse kullanılmasında, her türlü bulaşmadan korunmuş olacak ve içine doğrudan doğruya buz
atılmayacaktır.
 İçme suyu tesisatı veya kapları, kullanma suyundan ayrı olacak ve üzerine, "İçilecek Su" işareti konulacaktır.
 İş yerlerinde içme suyu için özel musluklar yapılacak ve bu musluklarda mümkün olan hâllerde suyun, aşağıdan yukarıya uygun bir
yükseklikte fışkırması sağlanacak, mümkün olmayan hâllerde ve yerlerde, su içmek için, kişiye özel maşraba veya bardak
kullanılacaktır. Karton veya benzeri bardaklar kullanıldığı takdirde, bunlar özel ambalajlarında veya temiz bir kutuda saklanacak,
bir kere kullanılan bardakların atılması için musluğun yanında özel bir sepet bulundurulacaktır.
 İçme suyu tesisatı bulunmayan yerlerde, temiz ve sıhhi içme suyu kapları sağlanacak ve bunlar, özel sehpalara oturtulup uygun
musluklar takılacaktır. İçme suyu kapları, eğilerek boşaltılmayacak veya maşraba daldırılarak su alınmayacak, ağzı açık varil, küp,
kova, fıçı gibi kaplar, kapaksız ve musluksuz olarak kullanılmayacaktır.
 Şehir suyunun sağlanması mümkün olmayan hâllerde, mevcut sular, su dezenfeksiyonu usullerine uygun olarak dezenfekte
edildikten sonra kullanılacaktır.
Bina Yemekhanelerinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
Yemek aralığının eve gidip gelmeye elverişli olmayışı, iş yerinin meskün mahallerden uzak oluşu, vasıta yetersizliği veya yokluğu veya
benzeri sebeplerle yemeklerini iş yerinde yemek zorunda olan işçiler için, işverence rahat yemek yenebilecek nitelik ve genişlikte bir
yemek yeri sağlanacaktır.
Bu yemek yeri;
• İş yerinden tamamen ayrılmış, soyunma yerleri ve lavabolara yakın bir yerde yapılacaktır.
• Temiz, aydınlık, havadar, mevsimine göre iyice ısıtılabilecek, yerler kolayca temizlenecek nitelikte olacak, taban bol su ile yıkanacak
şekilde su geçirmez malzemeden yapılacak, duvarlar kolayca silinecek ve yıkanabilecek özellikte olacaktır.
• Yemek masaları yeter sayıda, kolay silinen ve temizlenen malzeme ile kaplı olacaktır. Masalarda oturmak için, sıra yerine sandalye tercih
edilecek ve yeteri kadar sürahi, bardak ve içilecek su bulundurulacaktır.
• İşveren tarafından yemek verilmeyen yerlerde yemek yerlerinde işçilerin kendi yemeklerini ısıtabilmeleri ve koruyabilmeleri için özel
bir yer ayrılacak, gerekli malzeme bulundurulacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
6
• İşyerlerinde daha uygun bir yer yoksa yemek saatleri dışında dinlenmek, meşrubat ihtiyaçlarını karşılamak ve sigara içmek için, yemek
yerlerinden faydalanılacak ve bunun için gerekli malzeme bulundurulacaktır.
İşçilerin çalıştıkları yerlerde ve işbaşında yemek yemeleri yasaktır.
Bina WC’lerinde Uyulması Gereken İSG Kuralları
İş yerlerinin uygun mahallerinde yeter sayıda WC’ler (helalar) bulunacaktır. Hela yapılmasına iş yerinin durumu müsait değilse ve
yakınlarda da özel helalar bulunmuyorsa, işverenler, işçilerin bu ihtiyaçları için civarda yer bularak helalar yapmak zorundadırlar.
İşyerlerinde yapılmış veya yapılacak helalarda;
• Kabinler, insanların bulunduğu kapalı yerlere açılmayacak bir şekilde yerleştirilecek ve gereği gibi havalandırılacak, koku çıkmasını
önleyecek tedbirler alınacak, yeterli ve uygun bir şekilde aydınlatılacaktır. Taban ve duvarlar, su geçirmez maddeden yapılacak, boyalar
açık renklerden seçilecektir. Duvar yüzeyleri, düz yapılmış olacak, kapılar iyi bir şekilde kapanacaktır. 100 kişiye kadar işçi çalıştıran
işyerlerinde 30 erkek işçi için, bir kabin ve pisuvar, her 25 kadın işçi için de en az bir kabin (hela) hesap edilecek, 100’den sonrası için her
50 kişiye 1 tane hesabı ile hela bulundurulacaktır. Kadın ve erkek işçilerin birlikte çalıştığı işyerlerinde; kadın ve erkek helaları,
birbirinden ayrı olacak ve günde en az bir kere iyice yıkanacak, her kullanmadan sonra temiz bir hâlde bulundurulması sağlanacak,
kokuları sıhhi usullere uygun bir şekilde giderilmiş olacaktır.
• Helalarda, çatıya kadar yükseltilmiş şapkalı havalandırma bacası, rezervuar, sifon gibi kokuya karşı alınan tedbirlerle beraber,
gerektiğinde kireç kaymağı ve benzeri kimyasal maddelerden de faydalanılacaktır.
• Helalar, su depolarından ve su geçen yerlerden uzak bir yerde yapılacaktır.
• Hela çukurlarının toprakla örtülmesi hâlinde, çukurun durumunu belirten bir işaret veya yazı konacaktır.
• Pis su tesisleri yürürlükteki mevzuata uygun olacak ve foseptiklere, ancak kanalizasyon tertibatı ve bağlantısı olmayan yerlerde izin
verilecektir. Foseptikler gıda maddelerinin depolandığı veya işlendiği yerlere 30 metreden daha yakın bir yerde yapılmayacaktır.
• Açıktaki işyerlerinde çalıştırılan işçiler için, işyerleri çevresinde uygun yerlerde yapılacak helalar, üstü ve etrafı kapalı barakalar şeklinde
olacak, içlerinde musluklu kaplarda temizlik suyu bulundurulacak ve çukurlarına her gün bol miktarda sönmemiş kireç tozu dökülecektir.
İşçiler de bu helaları kullanmak zorundadırlar.
İşçilerin işten çıkarken el ve yüzlerini yıkayıp temizlemeleri için, işyerlerinin uygun yerlerinde yeterli kadar musluklu akarsu, temizlik ve
silecek malzemesi bulundurulacaktır. Yıkanma yerleri, temiz, bakımlı, havalı, aydınlık ve sağlık şartlarına uygun olacaktır. Kadın ve erkek
işçilerin birlikte çalıştıkları işyerlerinde, kadın ve erkek yıkanma yerleri, birbirinden ayrı yapılacaktır.
Yükleme Yerleri ve Rampalar
Yükleme yerleri ve rampalarının, taşınacak yükün boyutlarına uygun olması, çalışanların düşmesini önleyecek şekilde güvenli olması, bu
yerlerde en az bir çıkış yeri bulunması, belirli bir genişliğin üzerinde olan yükleme yerlerinde teknik olarak mümkünse her iki uçta da çıkış
yeri bulunması sağlanır.
İç ve dış kaçış rampaları, aşağıda belirtilen esaslara uygun olmak şartıyla, kaçış merdivenleri yerine kullanılabilir:
• Kaçış rampalarının eğimi % 10'dan daha dik olamaz. Kaçış rampaları düz kollu olur ve doğrultu değişiklikleri sadece sahanlıklarda
yapılır. Ancak, herhangi bir yerindeki eğimi 1/12'den daha fazla olmayan kaçış rampaları kavisli yapılabilir.
• Bütün kaçış rampalarının başlangıç ve bitiş düzeylerinde ve gerektiğinde ara düzeylerde yatay düzlüklerin, yani sahanlıkların bulunması
gerekir. Kaçış rampalarına giriş ve rampalardan çıkış için kullanılan her kapıda, yatay sahanlıklar düzenlenir. Sahanlığın en az genişliği ve
uzunluğu, rampa genişliğinden az olamaz. Ancak, düz kollu bir rampada sahanlık uzunluğunun 1 m’den daha büyük olması gerekmez.
• Kaçış rampalarına, merdivenlere ilişkin gereklere uygun biçimde duvar, korkuluk veya küpeştelerin yapılması mecburidir.
• Bütün kaçış rampalarında kaymayı önleyen yüzey kaplamalarının kullanılması şarttır.
• Kaçış rampaları, kaçış merdivenlerine ilişkin gereklere uygun şekilde havalandırılır.
• Kaçış yolu olarak yalnızca tek bir bodrum kata hizmet veren kaçış rampalarının korunumlu yuva içinde bulunması gerekmez.
Atık Sulara Drenaj Kanalı
İş yerlerinde atık ve birikinti suların aktığı ve toplandığı yerler, özel veya genel bir kanalizasyona veya foseptiğe bağlanır ve uygun bir
kapak ile örtülür, bu yerlerin çalışılan mahalden yeteri kadar uzakta bulunması sağlanır.
ÖZET
•"İş yeri “mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği mal
veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek,
uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyon” olarak
tanımlanabilir.“Bina” kavramı, “kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü olan insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma,
eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan ve hayvanların ve eşyaların korunmasına uygun yapı” olarak tanımlanabilir.
•Günlük konuşma dilinde, “bina” terimi ile “iş yeri” tabiri birbirleri yerlerinde kullanılmakla beraber, bina işyerlerinin daha kısıtlı bir kısmıdır.
Yani, “iş yeri” tabirinin manası çok daha kapsamlıdır.
•Dolayısıyla “bina” yerine “iş yeri” tabirinin, özellikle İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konularında kullanılıyor olmasının bir sakıncası olmamakla
beraber, “iş yeri” tabiri çoğu zaman daha kapsamlı bir manayı ifade ettiği için yanlış olarak kabul edilmez. Kaldı ki, aynı husus, aşağıda izah
edildilecek “işletme sahibi” tabiri yerine “işveren” tabirinin kullanılması hususunda da geçerlidir.İşletmeciler, iş yerinde (kısıtlı tabiriyle
binalarda) işçilerinin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için, İSG Mevzuatı'nda belirtilen şartları yerine getirmek araçları noksansız
bulundurmak gerekli olanı yapmakla yükümlüdürler. Ayrıca, işçiler de, bu yoldaki usuller ve şartlara uymak zorundadırlar.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
7
ÜNİTE 2
TEMEL KAVRAMLAR
Gürültü, sesin rahatsız eden düzeyidir ki, ses hızı, basıncı ve gücü gibi kavramların bilinmesi gerekir.
Ses hızı, sesin maddesel ortamlardaki birim zamanda aldığı yoldur. Birimi m/sn’dir. Örnek olarak, ses hızı havada 340 m/sn, suda ise 1410
m/sn’dir.
Ses basıncı, ses dalgalarının maddesel ortamda oluşturduğu basınçtır. Atmosferik basınç ile sıkışma ve genleşme arasındaki basınç farkına
ses basıncı denir. Birimi “Bar” veya “Pa” veya “Newton/􀜿􀜿􀜿􀜿2” dir. Ses kaynağının kulaktan bir metre uzaklıktaki bascnıç düzeyi ise sesin
gücü (Watt, W) olarak adlandırılmaktadır.
Sesin yoğunluğu, ses gücünün belirlenmiş birim zamanda, birim alana düşen miktarıdır ve birimi W/m2’dir. Ses yoğunluk düzeyi, birim
alandaki sesin yoğunluk düzeyidir. Bunu ölçmek için logaritmik ölçüler geliştirilmiştir. Birim “Bell”dir. Ses enerjisinin hareket yönüne dik,
birim alanda ve birim zamandaki akım gücüne (basıncına, enerjisine) sesin şiddeti denir ve birimi dB’dir (desibel olarak okunur).
Gürültüde en yüksek ses basıncı (Ptepe), C-frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının tepe değeridir. Gürültüde günlük ve haftalık olmak
üzere iki tür maruziyet düzeyi vardır.
Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8saat) [dB(A) re. 20 μPa]: TS 2607 ISO 1999 standardında tanımlandığı gibi en yüksek ses
basıncının ve anlık darbeli gürültünün de dahil olduğu A-ağırlıklı bütün gürültü maruziyet düzeylerinin, sekiz saatlik bir iş günü için
zaman ağırlıklı ortalamasıdır.
Haftalık gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8saat): TS 2607 ISO 1999 standardında tanımlandığı gibi A-ağırlıklı günlük gürültü maruziyet
düzeylerinin, sekiz saatlik beş iş gününden oluşan bir hafta için zaman ağırlıklı ortalamasıdır.
Dozimetreler, kulak için zararlı olabilecek gürültüyü maruz kalma süresi ve şiddet bakımından oranlayan cihazlardır ve gürültünün
zararlı olma oranlarını yüzde olarak belirler. Bu cihazlar sesin basıncını-enerjisini ölçer ve gürültünün maruziyet riskini belirler.
Titreşim (vibration, vibrasyon) hakkındaki en genel kavramlar şunlardır:
• Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde
rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimlerdir.
• El-kol titreşimi: İnsanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik,
eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimlerdir.
• Maruziyet eylem değeri: Aşıldığı durumda, çalışanın titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına alınmasını
gerektiren değerdir.
• Maruziyet sınır değeri: Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken değerdir.
BİNALARDA GÜRÜLTÜDEN KORUNMA
Gürültüye maruz kalınmaması yönünde, sağlık ve güvenlik risklerinden, özellikle işitme ile ilgili risklerden korunmaları için asgari
gereklilikler mevzuatta belirlenmiştir. Bu konuda, 6/2/2003 tarihli ve 2003/10/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifine
paralel olarak hazırlanmıştır.
Gürültü maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri şu şekildedir:
• En düşük maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8saat) = 80 dB(A) veya (Ptepe) = 112 Pa [135 dB(C) re. 20 μPa] (20 μPa referans alındığında
135 dB (C) olarak hesaplanan değer).
• En yüksek maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8saat) = 85 dB(A) veya (Ptepe) = 140 Pa [137 dB(C) re. 20 μPa].
•Maruziyet sınır değerleri: (LEX, 8saat) = 87 dB(A) veya (Ptepe) = 200 Pa [140 dB(C) re. 20 μPa].
Gürültü maruziyet sınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde, çalışanın kullandığı kişisel kulak koruyucu
donanımların koruyucu etkisi de dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan, maruziyet eylem değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate
alınmaz. Günlük gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiğinin kesin olarak tespit edildiği işlerde, maruziyet
sınır değerleri ile maruziyet eylem değerlerinin uygulanmasında günlük gürültü maruziyet düzeyi yerine, haftalık gürültü maruziyet
düzeyi kullanılabilir. Bu işlerde;
• Yeterli ölçümle tespit edilen haftalık gürültü maruziyet düzeyi, 87 dB(A) maruziyet sınır değerini aşamaz.
• Bu işlerle ilgili risklerin en aza indirilmesi için uygun tedbirler alınır.
Gürültüye maruziyetin belirlenmesinde, işverenler çalışanların maruz kaldığı gürültü düzeyini, iş yerinde gerçekleştirilen risk
değerlendirmesinde ele alır ve risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gereken durumlarda gürültü ölçümleri yaptırarak maruziyeti
belirler.
Diğer taraftan, gürültü ölçümünde kullanılacak yöntem ve cihazlar;
• Özellikle ölçülecek olan gürültünün niteliği, maruziyet süresi, çevresel faktörler ve ölçüm cihazının nitelikleri dikkate alınarak mevcut
şartlara uygun olur.
• Gürültü maruziyet düzeyi ve ses basıncı gibi parametrelerin tespit edilebilmesi ile belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet
eylem değerlerinin aşılıp aşılmadığına karar verilebilmesine imkân sağlar.
• Çalışanın kişisel maruziyetini gösterir.
Değerlendirme ve ölçüm sonuçları, gerektiğinde kullanılmak ve iş müfettişlerinin denetimlerinde istenildiğinde gösterilmek üzere uygun
bir şekilde saklanır.
Gürültüyle ilgili (gürültüden kaynaklanabilecek) risklerin değerlendirilmesinde özel önem verilecek hususlar şunlardır:
• Anlık darbeli gürültüye maruziyet dâhil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine,
•Maruziyet sınır değerleri ile maruziyet eylem değerlerine,
• Başta özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenliklerine olan etkilerine,
• Teknik olarak elde edilebildiği durumlarda, işle ilgili ototoksik maddeler ile gürültü arasındaki ve titreşim ile gürültü arasındaki
etkileşimlerin, çalışanların sağlık ve güvenliğine olan etkisine,
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
8
• Kaza riskini azaltmak için kullanılan ve çalışanlar tarafından algılanması gereken uyarı sinyalleri ve diğer seslerin gürültü ile
etkileşiminin, çalışanların sağlık ve güvenliğine olan dolaylı etkisine,
• İş ekipmanlarının gürültü emisyonu hakkında, ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilerine,
• Gürültü emisyonunu azaltan alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına,
• Gürültüye maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip etmediğine,
• Sağlık gözetiminde elde edinilen güncel bilgilere,
• Yeterli korumayı sağlayabilecek kulak koruyucularının bulunup bulunmadığına özel önem verir.
İşveren, risklerin kaynağında kontrol edilebilirliğini ve teknik gelişmeleri dikkate alarak, gürültüye maruziyetten kaynaklanan risklerin
kaynağında yok edilmesini veya en aza indirilmesini sağlar ve hangi tedbirlerin alınacağını belirler.
İşveren, maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında, risklerden korunma ilkelerine uyar ve özellikle;
• Gürültüye maruziyetin daha az olduğu başka çalışma yöntemlerinin seçilmesi,
• Yapılan işe göre mümkün olan en düşük düzeyde gürültü yayan uygun iş ekipmanının seçilmesi,
• İş yerinin ve çalışılan yerlerin uygun şekilde tasarlanması ve düzenlenmesi,
• İş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için çalışanlara gerekli bilgi ve eğitimin verilmesi,
• Gürültünün teknik yollarla azaltılması ve bu amaçla;
• Hava yoluyla yayılan gürültünün; perdeleme, kapatma, gürültü emici örtüler ve benzeri yöntemlerle azaltılması,
• Yapı elemanları yoluyla iletilen gürültünün; yalıtım, sönümleme ve benzeri yöntemlerle azaltılması,
• İş yeri, iş yeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programlarının uygulanması,
• Gürültünün, iş organizasyonu ile azaltılması ve bu amaçla;
• Maruziyet süresi ve düzeyinin sınırlandırılması,
• Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerinin düzenlenmesi hususlarını göz önünde bulundurur.
İş yerinde en yüksek maruziyet eylem değerlerinin aşıldığının tespiti hâlinde, işveren;
• Belirtilen önlemleri de dikkate alarak, gürültüye maruziyeti azaltmak için teknik veya iş organizasyonuna yönelik önlemleri içeren bir
eylem planı oluşturur ve uygulamaya koyar.
• Gürültüye maruz kalınan çalışma yerlerini uygun şekilde işaretler. İşaretlenen alanların sınırlarını belirleyerek teknik olarak mümkün
ise bu alanlara girişlerin kontrollü yapılmasını sağlar.
İşveren, çalışanların dinlenmesi için ayrılan yerlerdeki gürültü düzeyinin, bu yerlerin kullanım şartları ve amacına uygun olmasını sağlar.
İşveren, alınacak tedbirlerin, özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumlarına uygun olmasını sağlar.
Gürültüye maruziyetten kaynaklanabilecek riskler, belirtilen tedbirler ile önlenemiyor ise işveren;
• Çalışanın gürültüye maruziyeti belirtilen en düşük maruziyet eylem değerlerini aştığında, kulak koruyucu donanımları çalışanların
kullanımına hazır halde bulundurur.
• Çalışanın gürültüye maruziyeti belirtilen en yüksek maruziyet eylem değerlerine ulaştığında ya da bu değerleri aştığında, kulak koruyucu
donanımların çalışanlar tarafından kullanılmasını sağlar ve denetler.
• Kulak koruyucu donanımların kullanılmasını sağlamak için her türlü çabayı gösterir ve bundan dolayı alınan kişisel korunma
tedbirlerinin etkinliğini kontrol eder.
İşveren tarafından sağlanan kulak koruyucu donanımlar;
• Kişisel Koruyucu Donanımların İş yerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik ile Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği hükûmlerine
uygun olur.
• İşitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek şekilde seçilir.
• Çalışanlar tarafından doğru kullanılır ve korunur.
• Çalışana tam olarak uyar.
• Hijyenik şartların gerektirdiği durumlarda çalışana özel olarak sağlanır.
Çalışanın gürültüye maruziyeti, hiçbir durumda maruziyet sınır değerlerini aşamaz.
Belirtilen bütün kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, maruziyet sınır değerlerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
• Maruziyeti, sınır değerlerin altına indirmek amacıyla gerekli tedbirleri derhal alır.
•Maruziyet sınır değerlerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik
tedbirleri gözden geçirerek yeniden düzenler.
İşveren, işyerinde en düşük maruziyet eylem değerlerine eşit veya bu değerlerin üzerindeki gürültüye maruz kalan çalışanların veya
temsilcilerinin gürültü maruziyeti ile ilgili olarak ve özellikle;
• Gürültüden kaynaklanabilecek riskler,
• Gürültüden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan tedbirler ve bu tedbirlerin uygulanacağı şartlar,
•Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri,
• Gürültüden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve gürültü ölçümünün sonuçları ile bunların önemi,
• Kulak koruyucularının doğru kullanılması,
• İş yerinde gürültüye bağlı işitme kaybı belirtisinin tespit ve bildiriminin nasıl ve neden yapılacağı,
• Bakanlıkça sağlık gözetimine ilişkin çıkarılacak ilgili mevzuat hükümlerine göre, çalışanların hangi şartlarda sağlık gözetimine tabi
tutulacağı ve sağlık gözetiminin amacı,
• Gürültü maruziyetini en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları hususlarında bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlar.
İşveren, bu gürültünün önlenmesi konusunda gerçekleştirilecek olan risk değerlendirmesi, risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması
için alınacak önlemlerin belirlenmesi ve uygulanacak tedbirler ile kulak koruyucularının seçilmesi hususlarında çalışanların veya
temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
9
Gürültüye bağlı olan herhangi bir işitme kaybında erken tanı konulması ve çalışanların işitme kabiliyetinin korunması amacıyla; işveren;
mevzuatça gereken durumlarda, iş yerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerekli görüldüğü hâllerde ve iş yeri
hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla çalışanların sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar. En yüksek gürültü maruziyet eylem
değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için, işitme testleri işverence yaptırılır.
Gürültü konusundaki risk değerlendirmesi ve ölçüm sonuçlarının bir sağlık riski olduğunu gösterdiği yerlerde, en düşük maruziyet eylem
değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için de işitme testleri yaptırılabilir.
İşitme ile ilgili sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda tespit edilen işitme kaybının işe bağlı gürültü nedeniyle oluştuğunun tespiti hâlinde;
• Çalışan, iş yeri hekimi tarafından, kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir.
• İşveren;
 İş yerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir.
 Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri gözden geçirir.
 Riskleri önlemek veya azaltmak için çalışanın gürültüye maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi gibi gerekli görülen
tedbirleri uygular.
 Benzer biçimde gürültüye maruz kalan diğer çalışanların, sağlık durumunun gözden geçirilmesini ve düzenli bir sağlık
gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
Gürültülü yerlerde çalışan işçilere, kulakların korunması için uygun kulak tıkaçları verilecek ve bu tıkaçlar her gün temizlenecek ve
sterilize edilmeden diğer bir işçiye verilmeyecektir. İşin özelliğine göre işçilere; kulakları, alnı, yanakları ve yüzü kıvılcıma, erimiş metale,
fırlayan parçalara ve kıymıklara ve benzerlerine karşı koruyan uygun başlıklar verilecektir. Kullanılmayan koruyucu başlıklar, uygun
şekilde saklanacaktır.
Gürültünün zararlı etkilerden korunmak için ayrıca aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• İş yerlerinde gürültü çıkaran makinaların monte edilmeleri sırasında, iş yeri tabanı, titreşimi ve sesi azaltacak malzeme ve sistemle
yapılacaktır.
• Gürültülü iş yerlerinin duvarları, sesin yansımasını önleyecek malzeme ile kaplanacak ve bu binalar, çift kapılı, çift pencereli inşa
edilecektir. Duvarlar, ses geçirmeyen malzeme ile yapılacaktır.
• Gürültülü işlerde çalışacak işçilerin, işe, alınırken, genel sağlık muayeneleri yapılacak, özellikle duyma durumu ve derecesi ölçülecek,
kulak ve sinir sistemi hastalığı olanlar ile bu sistemde arızası bulunanlar ve hipertansiyonlular, bu işlere alınmayacaklardır. Ancak
doğuştan sağır ve dilsiz olanlar, bu işlere alınabileceklerdir.
• Gürültülü işlerde çalışan işçilerin, periyodik olarak, genel sağlık muayeneleri yapılacaktır. Duyma durumunda azalma ve herhangi bir
bozukluk görülenler ve kulak ve sinir hastalığı bulunanlar ve hipertansiyonlu olanlar, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi
altına alınacaklardır.
BİNALARDA TİTREŞİMDEN KORUNMA
Titreşim (vibrasyon) , mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. Diğer bir ifade ile titreşim, potansiyel
enerjinin kinetik enerjiye, kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesi olayıdır. Titreşimin özelliğini, frekansı, şiddeti ve yönü belirler.
Titreşim, frekans bantlarına ayrılarak; vibrasyon detektörü (oktav bantları) ile ölçülür.
Ölçüm yöntemi olarak,
• İnsan vücudunun titreşimle temasta olduğu noktalardan ölçülür,
• El kol titreşiminde ölçüm, elle tutulan veya aletin çalışan kısmı üzerinden ölçülür,
• Tüm vücut titreşiminde oturulan veya ayakta durulan noktalardan ölçülür,
• Titreşim, vücuda yayıldığı nokta veya bölgeye en yakın yerden ölçülür.
• Her titreşim kaynağı için bir ölçüm kartı tutulur. Ölçüm yapılan noktalar ve alınan değerlerin tümü, kayıt altına alınır,
• Titreşim ölçüm kartı yetkililerin her istediğinde gösterilmek üzere hazır bulundurulur. Titreşim ölçüm sonuçlarına, istemeleri halinde
işçi ve/veya temsilcileri tarafından ulaşılabilir.
Titreşime maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri şu de verilebilir:
• El-kol titreşimi için;
• Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 5 m/s2 dir.
• Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 2,5 m/s2 dir.
• Bütün vücut titreşimi için;
• Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 1,15 m/s2 dir.
• Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 0,5 m/s2 dir.
Çalışanın el-kol titreşimine maruziyetinin ölçümü şu şekilde yapılır:
El-kol titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi sekiz saatlik bir referans döneme A(8) normalize edilen günlük maruziyet
değerinin hesaplanmasına dayalı olarak, frekans ağırlıklı ivme değerlerinin karelerinin toplamının (rms) (toplam değer) karekökü olarak
ifade edilen, TS EN ISO 5349-1 “Mekanik Titreşim – Kişilerin Maruz Kaldığı Elle İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi-Bölüm
1: Genel Kurallar” ile TS EN ISO 5349-2 “Mekanik Titreşim – Kişilerin Maruz Kaldığı, Elden Vücuda İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve
Değerlendirilmesi – Bölüm 2: İşyerlerinde Ölçme Yapmak için Pratik Kılavuz” standartlarına ve bu standartların en güncel hâllerine göre
yapılır.
Yapılan titreşim ölçümlerinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
• Kullanılan yöntemler mekanik titreşime maruz kalan çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek nitelikte olacaktır.
• TS EN ISO 5349-1 ve 2 standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre, kullanılan cihazlar ve yöntemler, ölçülecek mekanik
titreşimin karakteristiğine, çevresel etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uyumlu olacaktır.
• Çift elle kullanılan aygıtlarda, ölçümler her el için ayrı ayrı yapılacaktır. Maruziyet, her iki eldeki en yüksek değer esas alınarak
belirlenecek ve diğer el ile ilgili bilgiler de verilecektir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
10
El-kol titreşimine karşı kullanılan kişisel koruyucu donanım burada belirtilen önlemler ile ilgili eylem planına dâhil edilebilir.
Bütün vücut titreşimine maruziyetinin ölçümü şu şekilde yapılır: Bütün vücut titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi, günlük
maruziyet değerinin hesaplanmasına dayalı olarak sekiz saatlik dönemde A(8) sürekli ivme eşdeğeri cinsinden tanımlanan en yüksek
(rms) değeri olarak hesaplanan, TS EN 1032+A1:2011 “Mekanik Titreşim – Titreşim Emisyon Değerinin Belirlenmesi Amacıyla Hareketli
Makinelerin Deneye Tabi Tutulması” ile TS ISO 2631-1 “Mekanik Titreşim ve Şok-Tüm Vücut Titreşime Maruz Kalma Değerlendirilmesi-
Bölüm 1:Genel Kurallar” standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre yapılır. Ancak, özellikle deniz taşımacılığında, 1 Hz`in
üzerindeki titreşimler değerlendirmeye alınacaktır.
Ölçümde kullanılan yöntemler, söz konusu mekanik titreşime maruz kalan çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek nitelikte
olacaktır. Kullanılan yöntemler; ölçülecek mekanik titreşimin özelliklerine, çevresel etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uygun
olacaktır. Özellikle, yapılan işin doğası gereği çalışanın, işverenin gözetimindeki dinlenme tesislerinden yararlandığı yerler ve tesislerdeki
bütün vücut titreşimi, "zorunlu haller" dışında kullanım amaçlarına ve koşullarına uygun düzeye indirilecektir. Ancak bu değerlendirme
özel aygıt ve uygun yöntem kullanılarak yapılacak ölçüm yerine geçmez.
Mekanik titreşime maruziyet düzeyi değerlendirilirken aşağıdakiler dikkate alınır:
• Kullanılan ekipmanla yapılan çalışmalardan elde edilen gözlem sonuçları.
• Ekipmanın üreticisinden elde edilecek bilgi de dahil olmak üzere, ekipmanda veya ekipmanın kullanıldığı özel koşullarda oluşabilecek
titreşimin büyüklüğü hakkındaki bilgiler.
Değerlendirme ve ölçüm sonuçları, gerektiğinde kullanılmak ve denetimlerde gösterilmek üzere uygun bir şekilde saklanır. İşverenler
binalarda ve işyerlerinde gerçekleştirilen titreşime ait risk değerlendirmesinde, mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri
değerlendirirken aşağıda belirtilen hususlara özel önem verir;
• Aralıklı titreşim veya tekrarlanan şoklara maruziyet de dahil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine,
• Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerlerine,
• Başta özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenliklerine olan etkilerine,
• Mekanik titreşim ile çalışma ortamı arasındaki veya mekanik titreşim ile diğer iş ekipmanları arasındaki etkileşimlerin, çalışanların
sağlık ve güvenliğine olan dolaylı etkisine,
• İş ekipmanlarının mekanik titreşim düzeyi hakkında, ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilere,
• Mekanik titreşime maruziyet düzeyini azaltacak şekilde tasarlanmış alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına,
• Bütün vücut titreşimine maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip etmediğine,
• Düşük sıcaklık gibi özel çalışma koşullarına,
• Sağlık gözetiminden elde edilen uygun en güncel bilgilere. Titreşimle ilgili riskler ile kaynağında mücadelenin uygulanabilirliği ve teknik
gelişmeler dikkate alınarak, mekanik titreşime maruziyetten kaynaklanabilecek riskler kaynağında yok edilir veya en aza indirilir.
Titreşime maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında 6331 sayılı İSG Kanunu’nun ilgili 5. maddesinde yer alan risklerden korunma
ilkelerine uyulur. Titreşime maruziyet eylem değerlerinin aşıldığının tespit edilmesi halinde; işveren, mekanik titreşime ve yol açabileceği
risklere maruziyeti en aza indirmek için özellikle aşağıdaki hususları dikkate alarak teknik ve organizasyona yönelik önlemleri içeren bir
eylem planı oluşturur ve uygulamaya koyar:
• Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemlerini seçmek
• Yapılan iş göz önünde bulundurularak, mümkün olan en düşük düzeyde titreşim oluşturan, ergonomik tasarlanmış uygun iş ekipmanını
seçmek
• Titreşime maruziyeti azaltmak için bütün vücut titreşimini etkili bir biçimde azaltan oturma yerleri, el-kol sistemine aktarılan titreşimi
azaltan el tutma yerleri ve benzeri yardımcı ekipman sağlamak
• İş yeri, iş yeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları uygulamak
• İş yerini ve çalışma ortamını uygun şekilde tasarlamak ve düzenlemek
•Mekanik titreşime maruziyetlerini azaltmak amacıyla, iş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için çalışanlara gerekli bilgi
ve eğitimi vermek
•Maruziyet süresi ve düzeyini sınırlandırmak
• Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerini düzenlemek
•Mekanik titreşime maruz kalan çalışana soğuktan ve nemden koruyacak giysi sağlamak
İşveren; titreşimi önlemek için alınacak önlemlerin, özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumlarına uygun olmasını
sağlar.
Çalışanın titreşime maruziyeti, hiçbir koşulda maruziyet sınır değerlerini aşmayacaktır. Eğer ki, tüm kontrol tedbirlerinin alınmasına
rağmen, maruziyet sınır değerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
• Maruziyeti, maruziyet sınır değerinin altına indirmek üzere gerekli olan tedbirleri derhal alır.
• Maruziyet sınır değerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik gerekli
tedbirleri alır.
İşveren; iş yerinde mekanik titreşime maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin, iş yerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi
sonuçları ve özellikle de aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlar;
• Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan önlemler,
• Belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri,
• Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve ölçüm sonuçları ile kullanılan iş ekipmanlarından
kaynaklanabilecek yaralanmalar,
• Mekanik titreşime bağlı yaralanma belirtilerinin niçin ve nasıl tespit edileceği ve bildirileceği,
• İlgili mevzuata göre, çalışanların hangi şartlarda sağlık gözetimine tabi tutulacağı,
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
11
• Mekanik titreşime maruziyeti en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları.
İşveren, titreşimle ile ilgili çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar. Titreşim (vibrasyon) yapan aletlerle
yapılan çalışmalarda ayrıca aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Titreşim yapan aletlerle çalışacak işçilerin, işe alınırken, genel sağlık muayeneleri yapılacak, özellikle kemik, eklem ve damar sistemleri
incelenecek ve bu sistemlerle ilgili bir hastalığı veya arızası olanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Titreşim yapan aletlerle çalışan işçilerin, periyodik olarak, sağlık muayeneleri yapılacaktır. Kemik, eklem ve damar sistemleri ile ilgili bir
hastalığı veya arızası görülenler, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Mekanik titreşime maruziyet sonucu ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi ve erken tanı amacıyla, işveren;
• Çalışanların aşağıdaki koşullarda sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar:
• 6331 sayılı Kanun’un 15. maddesi ve ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken durumlarda,
• İş yerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerektirmesi hâlinde,
• Belirtilen maruziyet eylem değerlerini aşan mekanik titreşime maruziyetin olduğu her durumda.
• Sağlık gözetimi sonuçlarını dikkate alarak, gerekli koruyucu önlemleri alır.
• Sağlık gözetimi, aşağıdakilere uygun olarak yürütülür;
• Sağlığa zararlı bir etki ya da belirli bir hastalık ile maruziyet arasında bir ilişki olduğu tespit edilebildiği durumlarda çalışanların
titreşime maruziyeti,
• Hastalığın veya etkilenmenin çalışanın özel çalışma koşullarından ortaya çıkma ihtimalinin olması,
• Hastalık veya etkilenmenin saptanması için geçerli yöntemlerin bulunduğu durumlar.
• Sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda mekanik titreşime maruz kalmanın sonucu olarak tanımlanabilir bir hastalık veya olumsuz bir
sağlık etkisi saptanması hâlinde:
• Çalışan, iş yeri hekimi tarafından kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir. Çalışanların özellikle, maruziyetin sona ermesinin
ardından yapılacak sağlık gözetimi ile ilgili bilgi ve önerileri alması sağlanır.
• İşveren, tıbbi gizlilik dikkate alınarak, sağlık gözetiminde saptanan dikkate değer bulgular hakkında bilgilendirilir.
• İşveren;
• İş yerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir,
• Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri gözden geçirir,
• Çalışanın titreşime maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi de dâhil, riskleri önlemek veya azaltmak için gerekli tüm
tedbirleri alır,
• Benzer biçimde maruz kalan çalışanların sağlık durumunun gözden geçirilmesi için düzenli bir sağlık gözetiminin uygulanmasını sağlar.
Böyle durumlarda iş yeri hekimi, maruz kalan çalışanlar için tıbbi muayene isteyebilir.
Titreşimin önlenmesi konusunda özel koşullar aşağıda belirtilmiştir:
• Özellikle deniz ve hava taşımacılığında; çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasıyla ilgili genel ilkelere uyulması koşuluyla, bütün
vücut titreşimi bakımından, işin ve iş yerinin özellikleri açısından, alınan tüm teknik ve idari önlemlere rağmen maruziyet sınır
değerlerine uyulmasının mümkün olmadığı koşullarda, özel tedbirler alınır.
• Çalışanın mekanik titreşim maruziyetinin belirtilen maruziyet eylem değerlerinin altında olduğu ama zaman zaman belirgin değişiklikler
gösterdiği ve maruziyet sınır değerini aştığı durumlarda, özel tedbirler uygulanır. Bu durumda; 40 saatlik ortalama maruziyet değeri,
maruziyet sınır değerinden düşük olmalı ve çalışma ortamındaki farklı kaynakların neden olacağı toplam riskin, maruziyet sınır değerine
ulaşıldığında oluşabilecek riskten daha az olduğu kanıtlanmalıdır.
• Yukarıdaki bentlerde belirtilen uygulamaya, özel koşullar dikkate alınarak ortaya çıkan risklerin en aza indirildiğinin ve ilgili çalışanların
uygun sağlık gözetimine tabi tutulduklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince tespit edilmesi halinde dört yıl için
izin verilebilir. Mevcut durum, iyileştirici koşullar en kısa sürede sağlanarak ortadan kaldırılır.
RADYASYON ve ENFRARUJ IŞINLARDAN KORUNMA
Radyasyon Latince bir kelime olup dilimizde ışıma olarak kullanılır. Atomlardan, güneşten ve diğer yıldızlardan yayılan enerjiye radyasyon
enerji denir. İş yerlerinde radyasyonun kullanılması ve denetlemesi ülkemizde “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu” tarafından yapılır.
Özel geçirgen seramikler vasıtasıyla uyguladığı ışınlar kan dolaşımını hızlandırır. Vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını kolaylaştırarak
vücudun sıhhatini artırır. Uzak infrared ışınlar, 5-14 mikron dalga boyundaki ışınlardır. İnsan vücuduna en faydalı insan vücut frekansı 8-
14 mikron olduğundan uzak infrared ışınlar insan vücudu için hayati önem kazanmaktadır.
Uzak infrared ışınlar, ısı ile yayılan ışınlardır. Bu ışınlar renksiz, tatsız ve görünmezdir. Işıkta olduğu gibi düz gitme, kırılma ve yansıma
eğilimine sahiptir. Cisimlere ısı tepkimesi sağlar. Cisimlerin içerisine ulaşır. İnsan vücudu için en faydalı olan, 8-14 mikron uzak infrared
ışınlar; günlük hayatımızda ofislerde PC, faks, mobil telefonlar kullanımlarının aşırı artması mikro dalga fırınlar, TV’ler ve bir çok
elektronik cihazlar ultraviyole ışınlar yaymasından ve ozon tabakasının bozulması sonucunda bu ışınların insan vücudu üzerinde zararlı
etki oluşturmasından 8-14 mikron arasında olan uzak infrared ışınlar yetersiz kalmaktadır. Enfraruj (kızılötesi) ışınlar (infrared radiation)
saçan işler ile yapılan çalışmalarda, bu ışınların zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:
• Enfraruj ışınlar saçan kaynaklar, bu ışınları geçirmeyen ekranlarla tecrit veya otomatik kapaklarla teçhiz edilecektir.
• Enfraruj ışınlar saçan işlerde çalışan işçilere, bu ışınları geçirmeyen gözlükler ile diğer uygun kişisel korunma araçları verilecektir.
• Enfraruj ışınlar saçan işlerde çalışacak işçilerin, işe alınırken genel sağlık muayeneleri yapılacak, özellikle görme durumu ve derecesi
tayin olunacak ve gözle ilgili bir hastalığı olanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Enfraruj ışınlar saçan işlerde çalışan işçilerin, periyodik olarak, genel sağlık muayeneleri ve özellikle göz muayeneleri yapılacak, gözle
ilgili bir hastalığı ve arızası görülenler, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Radyasyon ikiye ayrılır. İyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan. İyonlaştırıcı radyasyon atomlardan elektron sökebilir ki, parçacık (alfa, beta,
nötron) ve dalga (gama ve X-ışınları) olmak üzere ikiye ayrılır. Diğer taraftan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon ise, atomlardan elektron
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
12
sökemez ki, infrared, görünür, mikrodalga, radyo dalgası olarak çeşitlendirilebilir. Radyasyon, gözle görülememekte, kokusu
alınamamakta, sesi duyulamamakta, tadı alınamamaktadır. Bu yüzden radyasyonun varlığı değişik cihazlar ile takip edilmektedir.
• Dıştan etki yapan ışınların ölçülmesi için parsiyel global dozimetri,
• İç kontaminasyonun ölçülmesi için total veya parsiyel beden spektrometresi yapılır.
Işına maruz kalınan işlerde, çalışanın özel kuruluşlar tarafından sürekli denetlenmesi ve hastalık hâlinde bu denetimin sonuçlarından
yararlanılması gerekir.
Yeraltında, nemli hava cereyanlı ve yetersiz ışıklı iş yerlerinde yapılan çalışmalarda nemin hava cereyanının ve yetersiz ışığın zararlı
etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Bu gibi iş yerlerinde, yeterli suni aydınlatma sağlanacaktır.
• İşçilere, işin özelliğine göre, kişisel korunma araçları verilecektir.
• Yeraltında, nemli hava cereyanlı ve yetersiz ışıklı iş yerlerinde çalışacak işçilerin, işe alınırken genel sağlık muayeneleri yapılacak ve
özellikle kaslar, eklemler ve göz üzerinde durulacak ve sedimantasyon yapılacak ve klinik usullerle romatizma hastalığı aranacaktır.
Romatizma ve göz hastalığı olanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Yeraltında, nemli hava cereyanlı ve yetersiz ışıklı işyerlerinde çalışan işçilerin, periyodik olarak genel sağlık muayeneleri yapılacak ve
özellikle romatizma ve göz hastalığı görülenler, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Tabii veya suni radyoaktif ve radyoinizan maddeler veya diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki
tedbirler alınacaktır:
• Her çalışma için gerekli radyoaktif maddenin, zararlı en az miktarı kullanılacaktır.
• Kaynak ile işçiler arasında, uygun bir aralık bulunacaktır.
• İşçilerin, kaynak yakınında mümkün olduğu kadar kısa süre kalmaları sağlanacaktır.
• Kaynak ile işçiler arasına, uygun koruyucu bir paravana (ekran) konulacaktır. Bu paravanalar, gama ve (x) ışınları için, kurşun, beton ve
benzeri beta ışınları ve nötronlar için plastik ve benzeri malzemeden yapılmış olacaktır.
• İşçilerin ne miktarda radyasyon aldıkları, özel cihazlarla ölçülecek ve bunlar en geç, ayda bir defa değerlendirilecektir. Alınan radyasyon,
izin verilen dozun üstünde bulunduğu hallerde, işçi bir süre için, bu işten uzaklaştırılacak, yıllık total doz korunacaktır.
• İş yerinde uygun aspirasyon sistemi kurulacak, boşaltılan havanın radyasyon yönünden süzülmesi sağlanacak, temizlik sırasında, özel
maskeler kullanılacaktır. İş yeri ve işçinin temizliğine dikkat edilecek, radyoaktif atıklar, usulüne uygun bir şekilde yok edilecektir.
• Taşınabilen radyoaktif malzemeler uygun ve özel kutularda bulundurulacaktır.
• Tabii veya suni radyoaktif ve radyoinizan maddeler veya diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile çalışacak işçilerin, işe alınırken
genel sağlık muayeneleri yapılacak ve özellikle sinir, kan ve kan yapıcı sistemi incelenecek, sinir ve kan hastalıkları ile ilgili bozuklukları
görülenler, bu işlere alınmayacaklardır.
• Tabii veya suni radyoaktif ve radyoinizan maddeler veya diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile çalışan işçilerin, periyodik olarak
genel sağlık muayeneleri yapılacak ve özellikle sinir ve kan hastalıkları ile ilgili bozuklukları görülenler, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar,
kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
ÖZET
•Bu derste fizik ve mekanik nedenlerle ortaya çıkabilecek meslek hastalıkları ve iş kazaları gibi olumsuzluklara sebep olan, işlerlerinde
çalışanların maruz bulundukları gürültü, titreşim ve radyasyon gibi tehlike ve zararlara karşı özel koruyucu tedbirler aktarılmaya çalışılmıştır.
•Gürürültüde en yüksek ses basıncı(Ptepe), C-frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının tepe değeridir kigünlük ve haftalık olmak üzereiki tip
maruziyet derecesi vardır.
•Günlük gürültümaruziyetiningünden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiğinin kesin olarak tespit edildiği işlerde,maruziyet sınır değerleri
ilemaruziyeteylem değerlerinin uygulanmasında günlük gürültü maruziyet düzeyi yerine, haftalık gürültü maruziyet düzeyi
kullanılabilir.Dozimetreler, sesin basıncını-enerjisini ölçer ve gürültünün maruziyet riskini belirler.
•Gürültü maruziyetsınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde, çalışanın kullandığı kişisel kulak koruyucu donanımların
koruyucu etkisi de dikkate alınmalıdır. Mekanik sistemlerdeki salınım hareketleri titreşim olarak tanımlanır ki, potansiyel enerjinin kinetik
enerjiye, kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesi olayıdır. Titreşimin ağırlığını ise titreşimin frekansı, şiddeti ve yönü belirler.
•İşveren, insanların titreşime maruz kaldığı mekanik titreşim düzeyini, iş yerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde ele alır, gerekiyor
ise ölçümler yaptırarak mekanik titreşime maruziyeti belirler.
•Gerek gürültüye ve gerekse de titreşime maruz kalınmaması yönünde, sağlık ve güvenlik risklerinden, özellikle işitme ile ilgili risklerden
korunmaları için asgari gereklilikler mevzuatta belirlenmiştir.
•Radyasyonu insan duyu organları ölçemez. Radyasyonun varlığı değişik cihazlar ile takip edilmektedir. Enfraruj ışınlar (infrared radiation)
saçan işler ile yapılan çalışmalarda, bu ışınların zararlı etkilerinden korunmak için tedbirler alınmaktadır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
13
ÜNİTE 3
TEMEL KAVRAMLAR
Kimyasal madde, doğal hâlde bulunan, üretilen, herhangi bir işlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâhil olmak üzere ortaya çıkan,
bizzat üretilmiş olup olmadığına ve piyasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, bileşik veya karışımlardır.
Kimyasal maddelerin kullanıldığı işlemler, bu maddelerin üretilmesi, işlenmesi, kullanılması, depolanması, taşınması, atık ve artıkların
arıtılması veya uzaklaştırılması işlemlerini ifade etmektedir.
Zararlı madde, solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya
ölüme neden olan maddelerdir.
Çevre için tehlikeli madde, çevre ortamına girdiğinde çevrenin bir veya birkaç unsuru için hemen veya sonradan kısa veya uzun süreli
tehlikeler gösteren maddeleri ifade etmektedir.
Tehlikeli kimyasal madde, patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alevlenir, kolay alevlenir, alevlenir, toksik, çok toksik, zararlı, aşındırıcı, tahriş
edici, alerjik, kanserojen, mutajen, üreme için toksik ve çevre için tehlikeli özelliklerden bir veya birkaçına sahip maddeleri ve
müstahzarları veya yukarıda sözü edilen sınıflamalara girmemekle beraber kimyasal, fiziko-kimyasal veya toksikolojik özellikleri ve
kullanılma veya iş yerinde bulundurulma şekli nedeni ile çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden risk oluşturabilecek maddeleri veya
mesleki maruziyet sınır değeri belirlenmiş maddeleri ifade etmektedir.
Kanserojen madde, Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte tanımlanan
kanserojen maddeyi ifade etmektedir.
Kolay alevlenir madde, enerji uygulaması olmadan, ortam sıcaklığında hava ile temasında ısınabilen ve sonuç olarak alevlenen maddeyi
veya ateş kaynağı ile kısa süreli temasta kendiliğinden yanabilen ve ateş kaynağının uzaklaştırılmasından sonra da yanmaya devam eden
katı hâldeki maddeyi ya da parlama noktası 21°C’nin altında olan sıvı hâldeki maddeyi veya su veya nemli hava ile temasında, tehlikeli
miktarda, çok kolay alevlenir gaz yayan maddeleri ifade etmektedir.
Mesleki maruziyet sınır değeri, başka şekilde belirtilmedikçe, 8 saatlik sürede, çalışanların solunum bölgesindeki havada bulunan
kimyasal madde konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırını ifade etmektedir.
Alerjik madde, solunduğunda, cilde nüfuz ettiğinde aşırı derecede hassasiyet meydana getirme özelliği olan ve daha sonra maruz
kalınması durumunda karakteristik olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden olan maddeleri ifade etmektedir.
Alevlenir madde, parlama noktası 21°C - 55°C arasında olan sıvı hâldeki maddeleri ifade etmektedir.
Aşındırıcı madde, canlı doku ile temasında, dokunun tahribatına neden olabilen maddeleri ifade etmektedir.
Biyolojik sınır değeri, kimyasal maddenin ve metabolitinin uygun biyolojik ortamdaki konsantrasyonunun ve etki göstergesinin üst
sınırını ifade etmektedir.
Çok kolay alevlenir madde, 0°C’den düşük parlama noktası ve 35°C’den düşük kaynama noktasına sahip sıvı hâldeki maddeler ile oda
sıcaklığında ve basıncı altında hava ile temasında yanabilen, gaz hâldeki maddeleri ifade etmektedir.
Mutajen madde, Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte tanımlanan
mutajen maddeyi ifade etmektedir.
Oksitleyici madde, özellikle yanıcı maddelerle olmak üzere diğer maddeler ile de temasında önemli ölçüde ekzotermik reaksiyona neden
olan maddeleri ifade etmektedir.
Patlayıcı madde, atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile ekzotermik reaksiyon verebilen ve/veya kısmen kapatıldığında
ısınma ile kendiliğinden patlayan veya belirlenmiş test koşullarında patlayan, çabucak parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelatinimsi hâldeki
maddeleri ifade etmektedir.
Tahriş edici madde, mukoza veya cilt ile direkt olarak ani, uzun süreli veya tekrarlanan temasında lokal eritem, eskar veya ödem
oluşumuna neden olabilen, aşındırıcı olarak sınıflandırılmayan maddeleri ifade etmektedir.
Toksik madde, az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik
hasarlara veya ölüme neden olan maddeleri ifade etmektedir.
Çok toksik madde, çok az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya
kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddeleri ifade etmektedir.
Üreme için toksik madde, solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde erkek ve dişilerin üreme fonksiyon ve
kapasitelerini azaltan ve/veya doğacak çocuğu etkileyecek kalıtımsal olmayan olumsuz etkileri meydana getiren veya olumsuz etkilerin
oluşumunu hızlandıran maddeleri ifade etmektedir.
Solunum bölgesi, merkezi, kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan 30 cm yarıçaplı kürenin, başın ön kısmında kalan
yarısını ifade etmektedir.
Sağlık gözetimi, çalışanların belirli bir kimyasal maddeye maruziyetleri ile ilgili olarak sağlık durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılan
değerlendirmeleridir.
KİMYASAL RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kimyasal maddelerle çalışmalarda yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır:
• Kimyasal maddenin sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları
• İmalatçı, ithalatçı veya satıcılardan sağlanacak Türkçe malzeme güvenlik bilgi formu
•Maruziyetin türü, düzeyi ve süresi
• Kimyasal maddenin miktarı, kullanma şartları ve kullanım sıklığı
• Mesleki maruziyet sınır değerleri ve biyolojik sınır değerleri (EINECS:Avrupa Mevcut Ticari Kimyasal Maddeler Envanteri,CAS:Kimyasal
maddelerin servis kayıt numarası)
• Alınan ya da alınması gereken önleyici tedbirlerin etkisi
• Varsa, daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
14
• Birden fazla kimyasal madde ile çalışılan işlerde, bu maddelerin her biri ve birbirleri ile etkileşimleri
Kimyasallarla çalışma öncesi risk değerlendirme yapmak gerekir.Tehlikeli kimyasal maddeler içeren yeni bir faaliyete ancak risk
değerlendirilmesi yapılarak belirlenen her türlü önlem alındıktan sonra başlanır.
KİMYASALLARLA ÇALIŞMALARDA ALINMASI GEREKEN İSG TEDBİRLERİ
Tehlikeli kimyasal maddelerle çalışmalarda çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden riskler aşağıdaki önlemlerle ortadan kaldırılır veya
en az düzeye indirilir:
• İş yerinde uygun düzenleme ve iş organizasyonu yapılır.
• Tehlikeli kimyasal maddelerle çalışmalar, en az sayıda çalışan ile yapılır.
• Çalışanların maruz kalacakları madde miktarlarının ve maruziyet sürelerinin mümkün olan en az düzeyde olması sağlanır.
• İş yerinde kullanılması gereken kimyasal madde miktarı en az düzeyde tutulur.
• İş yeri bina ve eklentileri her zaman düzenli ve temiz tutulur.
• Çalışanların kişisel temizlikleri için uygun ve yeterli şartlar sağlanır.
• Tehlikeli kimyasal maddelerin, atık ve artıkların iş yerinde en uygun şekilde işlenmesi, kullanılması, taşınması ve depolanması için
gerekli düzenlemeler yapılır.
• İkame yöntemi uygulanarak, tehlikeli kimyasal madde yerine çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden tehlikesiz veya daha az tehlikeli
olan kimyasal madde kullanılır. Yapılan işin özelliği nedeniyle ikame yöntemi kullanılamıyorsa, risk değerlendirmesi sonucuna göre ve
öncelik sırasıyla aşağıdaki tedbirler alınarak risk azaltılır
• Alınan önlemlerin etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak üzere yeterli kontrol, denetim ve gözetim sağlanır.
• İşveren, çalışanların sağlığı için risk oluşturabilecek kimyasal maddelerin düzenli olarak ölçümünün ve analizinin yapılmasını sağlar. İş
yerinde çalışanların kimyasal maddelere maruziyetini etkileyebilecek koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bu ölçümler
tekrarlanır. Ölçüm sonuçları, belirtilen mesleki maruziyet sınır değerleri dikkate alınarak değerlendirilir.
• İşveren, yükümlülüklerini yerine getirirken, belirtilen ölçüm sonuçlarını da göz önünde bulundurur. Mesleki maruziyet sınır değerlerinin
aşıldığı her durumda, işveren bu durumun en kısa sürede giderilmesi için koruyucu ve önleyici tedbirleri alır.
•Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla işveren, risk
değerlendirmesi sonuçlarını ve risk önleme prensiplerini temel alarak, çalışanları kimyasal maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinden
kaynaklanan tehlikelerden korumak için, bu maddelerin işlenmesi, depolanması, taşınması ve birbirini etkileyebilecek kimyasal
maddelerin birbirleriyle temasının önlenmesi de dâhil olmak üzere, yapılan işin özelliğine uygun olarak aşağıda belirtilen öncelik sırasına
göre teknik önlemleri alır ve idari düzenlemeleri yapar.
• İş ekipmanı ve çalışanların korunması için sağlanan koruyucu sistemlerin tasarımı, imali ve temini, sağlık ve güvenlik yönünden
yürürlükteki mevzuata uygun şekilde yapılır. İşveren, patlayıcı ortamlarda kullanılacak bütün donanım ve koruyucu sistemlerin Muhtemel
Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmelik (94/9/AT) hükümlerine uygun olmasını sağlar.
• Patlama basıncının etkisini azaltacak düzenlemeler yapılır.
• Tesis, makine ve ekipmanın sürekli kontrol altında tutulması sağlanır.
• İş yerlerinde, sıvı oksijen, sıvı argon ve sıvı azot bulunan depolama tanklarının yerleştirilmesinde aşağıda (sıvı oksijan tankları ile sıvı
argon ve sıvı azot tankları) belirtilen asgari güvenlik mesafelerine uyulur.
KİMYASAL MADDELERDEN KAYNAKLANACAK ACİL DURUMLAR
İşveren, İş yerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelikte belirtilen hususlar saklı kalmak kaydıyla iş yerindeki tehlikeli kimyasal
maddelerden kaynaklanacak acil durumlarda özellikle aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
• Acil durumların olumsuz etkilerini azaltacak önleyici tedbirler derhal alınır ve çalışanlar durumdan haberdar edilir. Acil durumun en
kısa sürede normale dönmesi için gerekli çalışmalar yapılır ve etkilenmiş alana sadece bakım, onarım ve zorunlu işlerin yapılması için acil
durumlarda görevlendirilen çalışanlar ile iş yeri dışından olay yerine intikal eden ekiplerin girmesine izin verilir.
• Etkilenmiş alana girmesine izin verilen kişilere uygun kişisel koruyucu donanım ve özel güvenlik ekipmanı verilir ve acil durum devam
ettiği sürece kullanmaları sağlanır. Uygun kişisel koruyucu donanımı ve özel güvenlik ekipmanı bulunmayan kişilerin etkilenmiş alana
girmesine izin verilmez.
• Tehlikeli kimyasallarla ilgili bilgiler ve acil durum müdahale ve tahliye prosedürleri kullanıma hazır bulundurulur. İş yerindeki acil
durumlarda görevlendirilen çalışanların ve iş yeri dışındaki ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele gibi konularda
faaliyet gösteren kuruluşların bu bilgilere ve prosedürlere kolayca ulaşabilmeleri sağlanır.
Yanıcı gaz veya sıvı boru ile oksijen depolama tankı arasındaki uzaklıklar, araç park yerleri vb. ile oksijen depolama tankı arasındaki uzaklıklar,
çalışanların toplandığı bina ile oksijen tankı arasındaki uzaklıklar, yanıcı gaz borusu ile sıvı argon ve sıvı azot tankı arasındaki uzaklıklar, araç
park yerleri vb. yerler ile sıvı argon tankı arasındaki uzaklıklar, tank kapasitesi (m3)ne göre belirlenir.
Yanıcı gaz veya sıvı boru ile oksijen depolama tankı arasındaki uzaklıklar: 0-10 m3 de min uzalık 1 m, 201-10,000 m3’de max uzaklık5 m
Araç park yerleri vb. ile oksijen depolama tankı arasındaki uzaklıklar: 0-100 m3 de min uzaklık 3 m, 3001-10,000 m3’de max uzaklık 15 m
Çalışanların toplandığı bina ile oksijen tankı arasındaki uzaklıklar: 0-400 m3 de min uzaklık 5 m, 4001-10,000 m3’de max uzaklık 15 m
Yanıcı gaz borusu ile sıvı argon ve sıvı azot tankı arasındaki uzaklıklar: 0-100 m3 de uzaklık min 1 m, 3001-10,000 m3’de max uzaklık 5 m
Araç park yerleri vb. yerler ile sıvı argon tankı arasındaki uzaklıklar: 0-100 m3 de min uzaklık 3 m, 4001-10,000 m3’de max uzaklık 15 m
KİMYASALLAR HAKKINDA BİLGİLENDİRME
İşveren, Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen hususlar saklı kalmak kaydıyla
çalışanların ve temsilcilerin eğitimini ve bilgilendirilmelerini sağlar. Bu eğitim ve bilgilendirilmeler özellikle aşağıdaki hususları içerir:
• Risk değerlendirmesi sonucunda elde edilen bilgileri
• İş yerinde bulunan veya ortaya çıkabilecek tehlikeli kimyasal maddelerle ilgili bu maddelerin tanınması, sağlık ve güvenlik riskleri,
meslek hastalıkları, mesleki maruziyet sınır değerleri ve diğer yasal düzenlemeler hakkında bilgileri
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
15
• Çalışanların kendilerini ve diğer çalışanları tehlikeye atmamaları için gerekli önlemleri ve yapılması gerekenleri
• Tehlikeli kimyasal maddeler için tedarikçiden sağlanan Türkçe malzeme güvenlik bilgi formları hakkındaki bilgileri
• Tehlikeli kimyasal madde bulunan bölümler, kaplar, boru tesisatı ve benzeri tesisatla ilgili mevzuata uygun olarak etiketleme/kilitleme
ile ilgili bilgileri
KİMYASALLAR HAKKINDAKİ YASAKLAR
Aşağıda belirtilen kimyasal maddelerin ithali, üretimi ve bu maddelerin iş yerinde kullanımı ile kimyasal maddeler ihtiva eden aşağıda
belirtilen işlerin yapılması yasaktır. Ancak bu maddelerin başka bir kimyasal madde içindeki veya atık maddedeki konsantrasyonu,
aşağıda verilen limit değerlerin altında bulunuyorsa bu yasak uygulanmaz.
Kimyasal maddelerle yapılacak çalışmalarda aşağıda belirtilen hususlara uyulur:
• Çalışanların, belirtilen kimyasal maddelerden veya bu maddelerin kullanıldığı işlemlerden kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerinden
korunması için bu maddelerin belirtilen oranlardan fazla bulunması halinde bu maddelerin üretilmesi, kullanılması ve işlemlerin
yapılması yasaktır.
KİMYASALLARIN KULLANIMINDA SAĞLIK GÖZETİMİ
Kurşun ve iyonik kurşun bileşiklerinin bulunduğu biyolojik sınır değerler ve sağlık gözetimi için alınması gereken önlemler:
• Biyolojik izleme, absorbsiyon spektrometri veya eş değer sonucu veren bir metot kullanılarak, kanda kurşun seviyesinin (PbB) ölçümünü
de kapsar. Bağlayıcı biyolojik sınır değer: 70 μg Pb/100 ml kan.
İlgili mevzuat hükümleri (6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesi) uyarınca;
• Yapılan risk değerlendirmesi sonucunda sağlık yönünden risk altında olduğu saptanan çalışanlar uygun sağlık gözetimine tabi tutulur.
• İş yerinde koruyucu önlemlerin alınmasında sağlık gözetimi sonuçları dikkate alınır.
• Bu gözetimler, hastalık ve etkilenmeyi tespit edecek geçerli tekniklerin bulunduğu durumlarda yapılır.
• Yukarıda belirtilen biyolojik sınır değeri bulunan tehlikeli kimyasal maddelerle çalışmalarda, aynı ek’teki prosedüre uygun sağlık
gözetimi yapılır. Çalışanlar bu işe başlamadan önce bu durumdan haberdar edilir.
• Sağlık gözetimine tabi tutulan her çalışan için kişisel sağlık ve maruziyet kayıtları tutulur ve güncellenir.
• Kişisel sağlık ve maruziyet ile ilgili kayıtlar, yapılan sağlık gözetimi ve kişinin maruziyet düzeyi izleme sonuçlarının bir özetini içerir.
Sağlık gözetiminde biyolojik izleme ve gerekli incelemeler yer alır.
• İleriki bir tarihte değerlendirilmesi açısından, sağlık ve maruziyet ile ilgili kayıtlar, gizliliği de dikkate alarak, uygun bir şekilde tutulur.
• Kayıtların bir örneği, istenmesi hâlinde Bakanlığa verilir.
• Çalışanlar, kendilerine ait sağlık muayene sonuçları ve etkilenme düzeylerine ait bilgileri görme hakkına sahiptir.
• İş yerinde faaliyetin sona ermesi hâlinde, işveren sağlık ve maruziyet kayıtlarını Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlüğüne teslim eder.
• Sağlık gözetimi sonucunda; iş yerinde tehlikeli kimyasal maddeye maruz kalan çalışanda, bu maddeden kaynaklanan tanımlanabilir bir
hastalık veya olumsuz sağlık etkisi görülmesi veya biyolojik sınır değerin aşıldığının tespit edilmesi halinde, çalışan durumdan haberdar
edilir ve kendisine yapılması gerekli sağlık gözetimi ile ilgili gerekli bilgi ve tavsiyeler verilir.
BAZI KİMYASALLARIN KULLANIMI İÇİN ÖZEL İSG TEDBİRLERİ
Kurşun veya bunun suda eriyen bileşiklerinin eritilmesi, dökümü, hamur hâline getirilmesi, temizlenmesi, eğelenmesi, kurşunlu yağlı
boya ve ensektisitlerin hazırlanması, hurda kurşun ile temas ve benzeri kurşun ve bileşikleri ile yapılan çalışmalarda, zehirlenmeden
korunma tedbirlerinin esasını teşkil eden kurşundan, toz, duman ve buharından arınmış bir çevrenin sağlanması için, planlama sırasında
veya sonradan yapılacak değişikliklerde aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Kurşunlu çalışmalar sonucu meydana gelecek toz, duman ve buharın kaynaklarında zararsız hale getirilmeleri için, etkili aspirasyon
sistemleri kurulacak ve sürekli olarak bakımı yapılacaktır.
• Kurşunla çalışmaların yapıldığı oda veya bölümlerin tabanları, su geçirmez, kaygan olmayan ve kolay yıkanabilir malzemeden yapılacak,
duvar ve tezgâhların üzerleri, kolay yıkanıp temizlenebilir durumda olacak, iyi çalışan direnaj sistemi kurulacaktır.
• Kurşunla çalışmalar yapılan iş yerlerinde, adam başına 15 metreküp hacim düşecek ve 4 metreden fazla tavan yükseklikleri, bu hesaba
katılmayacaktır.
• Kurşunla çalışmalar yapılan iş yerlerinde, işçilerin el, yüz, ağız temizliği gibi kişisel temizliklerine dikkat edilecek, her yemekten önce
vardiyadan sonra, ellerini yıkamaları sağlanacaktır.
• İşçiler, kurşunla çalışılan yerlerde yiyip içmeyecek, sigara kullanmayacaklardır. Yemek ve dinlenmek için, özel yerler bulundurulacaktır.
• Kurşunla çalışmalar yapılan iş yerlerinde, kişisel korunma araçları olarak, iş elbisesi, önlük, uygun ayakkabı, lastik eldiven sağlanacak ve
gerektiğinde kullanılmak üzere, toz ve gaz maskeleri ile solunum cihazları bulundurulacaktır.
• İş yeri havasından, periyodik olarak numuneler alınarak kurşun miktarı tayin edilecek ve bu miktarın 0,15 miligram/metreküpü geçmemesi
sağlanacaktır.
• Kurşunla çalışacak işçiler, işe alınırken klinik ve laboratuvar usulleri ile genel muayeneleri yapılacak, kan, kan yapıcı sistem, karaciğer ve
böbreğin durumu incelenerek, kurşuna hassas olanlar ve alkolikler, bu işlere alınmayacaktır.
• Kurşunla çalışan işçiler, her üç ayda bir, sağlık muayenesine tabi tutulacaktır. Bu muayeneler ile kurşun absorbsiyonunun ilk belirtileri,
klinik ve laboratuvar usulleri ile tespit edilecektir. İşçinin hazım şikâyetleri olup olmadığı, diş etlerinde burton çizgisi bulunup
bulunmadığı, kolların ekstansiyon durumları incelenecektir. İdrarda kopraporfirin aranacak ve kanda hemoglobin yüzdesi ölçülecek,
bazofil granulasyonlu eritrosit sayımı yapılacaktır. Gerektiğinde kanda ve idrarda kurşun aramak üzere numuneler, ihtisas
laboratuvarlarına gönderilecektir.
• Kurşun absorbsiyonu veya zehirlenmesi tespit edilen işçiler, yaptıkları işten, bir süre için ayrılacak ve kontrol altında tedavi
edileceklerdir.
• Kurşunla çalışan işçiler arasında, kurşun absorbsiyonu veya zehirlenmesi görüldüğü takdirde, iş yerinde araştırma yapılacak, zehirlenme
kaynağı bulunacak ve gereken teknik tedbirler alınacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
16
• Her işçi için, iş yerinde, bir sağlık sicili kartı tutulacak ve bu karta, işe giriş ve periyodik muayene bulguları kaydedilecektir.
Civa cevherlerinin elde edilmesi, izabesi, distilasyonu, metal civanın çeşitli aletlerin yapılması için kullanılması, çeşitli metallerle amalgam
hazırlanması, civa tuzlarının yağlı boya, kimya ve ilaç sanayisinde kullanılması, civa fülminat imalı, organik civa bileşiklerinin elde
edilmeleri ve kullanılmaları gibi civa ve civa bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
• İş yeri tabanı, civadan etkilenmeyen ve su geçirmeyen, düz ve pürtüksüz malzemeden, mümkün ise yekpare olarak yapılacak, üzerinde
hiç bir çatlak bulunmayacaktır. Çalışma masaları, aynı özellikte yapılacak ve duvar ile birleşme yerleri, köşeli olmayacak, civa
döküntülerinin tabana düşmemesi için, masalar geriye eğik olarak yerleştirilecektir.
• Genel havalandırma ile yetinilmeyerek civa ile çalışmaların yapıldığı seviyeden veya yeteri kadar aşağıdan etkili aspirasyon sistemi
kurulacak, çalışma masalarının üzerine, aspirasyon davlumbazları yerleştirilecektir. Civanın, izabe fırınlarından distilasyon borusuna
sevkedildiği yerlerde meydana gelen civa buharını kapacak sulu bir sistem kurulacaktır.
• İş yeri havasından periyodik olarak numuneler alınarak, civa seviyesi tayin edilecek ve bu seviyenin 0,075 miligram/metreküpten yukarıya
çıkmaması sağlanacaktır.
• Kişisel korunma araçları olarak, işçilere lastik eldiven, uygun iş elbisesi ve civa buharının yüksek olduğu iş yerlerindeki işçilere de ayrıca
uygun maskeler verilecektir.
• İş yerinde çevrenin temizliğine özellikle dikkat edilecek, tabanda, masalar üzerinde civa döküntüleri bırakılmayacak ve buralar, özel fırça
ve yaş bezlerle temizlenecektir. Ayrıca gece yerlere amonyak ve kalsiyum hipoklorit ile ıslatılmış talaş döşenecek veya uygun miktarda sıvı
amonyak dökülecektir.
• İşçilerin el, yüz, ağız temizliği gibi kişisel temizliklerine dikkat edilecek, her yemekten önce ve vardiyadan sonra ellerini sıcak su ile veya % 10
sodyum tiosülfat ile yıkamaları sağlanacaktır.
• İşçiler civa ile çalışılan yerlerde, yiyip içmeyecek, yiyecek ve içeceklerini bulundurmayacak ve sigara içmeyeceklerdir.
• Civa ile çalışacak işçiler, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel muayeneleri yapılacak, karaciğer veya böbrek yetersizliği
olanlar ile ciltleri hassas bulunanlar veya cilt hastalığı olanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Civa ile çalışan işçilerin, her üç ayda bir, klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacaktır. Tükrük artması, diş etlerinde
ülserasyon, el, göz kapaklarında titremeler şeklindeki belirtileri bulunanlar, yaptıkları işten ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına
alınacaklardır.
• Her işçi için, iş yerinde, sağlık sicili kartı tutulacak ve bu karta, işe giriş ve periyodik muayene bulguları kaydedilecektir.
Arsenik cevherinin elde edilmesi, cevherin izabesi, arsenik ve içinde arsenik bulunan çeşitli bileşik ve alaşımların elde edilmesi, arseniğin
ilaç ve kimya sanayisinde kullanılması, organik arsenik bileşiklerinin imalı ve kullanılmaları gibi arsenik ve arsenik bileşikleri ile yapılan
çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
• İş yeri tabanı, su geçirmez, çatlaksız ve temizlenmesi kolay malzemeden yapılacaktır.
• Arsenik ile yapılan çalışmalar, kapalı sistem içinde yapılacak, böyle bir sistemin kurulamadığı yerlerde, aşağıdan çekmeli aspirasyon
sistemi kurularak ince tozun, çevre havasına yayılmasına engel olunacaktır. Arsenik ile ilgili sıcak işler, kapalı cam davlumbaz altında
yapılacaktır.
• Arsenik ile çalışılan yerlerdeki çevre havasından periyodik olarak numune alınarak arsenik miktarı tayin edilecek ve bu miktarın 0,5
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması sağlanacaktır.
• Kişisel korunma aracı olarak işçilere, cildi ve solunum sistemini koruyacak başlık ve özel iş elbisesi verilecektir. Arseniğin uçucu
bileşikleriyle çalışan işçiler için, özel solunum cihazları sağlanacaktır.
• Arsenikli atıklar, zararları giderilmeden atmosfere veya civardaki sulara verilmeyecektir.
• İşçilerin el, yüz, ağız temizliği gibi kişisel temizliklerine dikkat edilecek, iş yerlerinde yiyecek, içecek, bulundurulmayacak ve yenip
içilmeyecek, sigara kullanılmayacaktır.
• Arsenikle çalışacak işçilerin, işe alınırken klinik ve laboratuvar usulleri ile genel muayeneleri yapılacak, cildi nemli ve hassas olanlar ile
cilt, karaciğer ve sinir hastalığı olanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Arsenikle çalışan işçilerin, altı ayda bir, klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacaktır. İdrar, dışkı, kıl ve tırnaklardaki
arsenik miktarı tayin edilecek, arsenikle ilgili zehirlenmelerin görülmesinde işçiler, yaptıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına
alınacaklardır.
Fosforun ve beyaz fosforun çeşitli sanayide kullanılması ve çeşitli bileşiklerinin elde edilmesi ve kullanılması gibi, fosfor ve fosfor
bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
• İş yerinin genel temizliğine dikkat edilecek, beyaz fosfor kapları su altında muhafaza edilecektir.
• İş yerinde, yeterli ve aşağıdan aspirasyon sistemi uygulanacaktır.
• İşçilerin el, yüz ağız, boğaz, diş ve diğer temizliklerine dikkat edilecek ve iş yerinde, yiyecek ve içecek bulundurulmayacak, yenilip,
içilmeyecek, sigara kullanılmayacaktır.
• Fosfor ve bileşikleri ile çalışılan yerlerdeki işçilere, cildi koruyacak iş elbisesi ve eldiven, uçucu fosfor bileşikleriyle çalışılan yerlerdeki
işçilere, ayrıca uygun maskeler veya solunum cihazları gibi kişisel korunma araçları verilecektir.
• Beyaz fosfor ve bileşikleri ile çalışan işçilerin, giriş ve periyodik muayenelerinde, genel sağlık muayenesi ile beraber, çene ve dişlerin
filmleri çektirilecek, fosfordan meydana gelen alt çene nekrozu (Fossy - Jow) nun ilk belirtileri aranacaktır.
Kolinesteraz aktivitesini inhibe eden ve genellikle ensektisitolarak kullanılan organik fosfor bileşiklerinin üretildiği ve kullanıldığı iş
yerlerinde aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Ensektisit üretiminde, paketlenmesinde ve uygulanması işlerinde çalışan işçilere, ürettikleri ve kullandıkları maddenin zehirlilik
derecesi ve kişisel korunma yolları öğretilecektir.
• Ensektisitle temasa gelmesi muhtemel işçilere iyi bir tıbbi bakım temin edilecek, herhangi bir zehirlenme anında uygulanmak üzere
gerekli atropin vb. ilaçlar hazır bulundurulacaktır.
• Ensektisitle temasa gelecek işçiler, bu işi yaparken, başı da koruyan temiz, su geçirmez bir tulum giyeceklerdir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
17
• Ensektisitlerin vücuda deriden de girebileceği düşünülerek, vücudunun herhangi bir yerinde yara veya bir leziyon olan işçiler bu işlerde
çalıştırılmayacaklardır.
• İşçi için yıkanıp temizlenme imkânları hazırlanacak ve işini terk ederken bol sıcak su ve sabunla yıkanma mecburiyeti konacaktır.
İşçilere çift elbise verilecek,
bunlar sık sık yıkanıp çamaşır sodalarına batırılarak dekontamine edilecek ve zararsız hale getirilecektir.
• Bütün ensektisit paketleri muntazam etiketlenecek, üzerine maddenin bileşimi ve etkileri kısaca yazılacak, bunlara ilişkin yeterli bilgi
verilecektir.
• İlaç kapları iyi boşaltılacak, temizlenecek ve bu kaplara yiyecek, içecek konulmayacaktır.
• İşçiler işe girerken daha önce fosfor bileşikleri ile temasa gelip gelmedikleri incelenecek ve klinik belirti aranacaktır.
Herhangi bir şekilde organik fosforlu ve karbamatlı ensektisitlere maruz kalanlarda, rutin olarak biyokimyasal testle kolinesteraz
aktivitesinin tayini yapılacak, işçi işe girerken ve işin devamı süresince en az 6 ayda bir defa hassas tıbbi kontrole tabi tutulacaktır.
Kolinesteraz seviyesi % 25 oranında düşünce işçi, organik fosfor bileşikleri ile temas ettirilmeyecek, işi değiştirilecektir.
Kadmiyum cevherlerinin izabesi, alaşımlarının hazırlanması, kadmiyum ile kaplama yapılması, kadmiyum kaplı malzemelerin işlenmesi
ve bazı akümülatör imalı işleri gibi, kadmiyum ve kadmiyum bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Kadmiyum oksit tozu ve dumanının, çevre havasına yayılması önlenecektir. Kaplama tanklarının kenarlarına, sıvı seviyesine yakın, uygun
aspirasyon sistemi kurulacak, çevre havasında kadmiyum miktarı 0,1 miligram/metreküpü geçmeyecektir.
• Kadmiyum tozu ve dumanına karşı, işçilere uygun maske verilecektir.
• Kadmiyumla çalışan işçiler, işe alınırken, periyodik olarak klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacak, solunum
sistemi ve böbrek hastalığı tespit edilenler, yaptıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Manganez ve manganez bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Maden ocaklarında pnömatik tabancalarda delmeler, yaş metotla yapılacak veya toz çıkmayacak şekilde gerekli tedbirler alınacaktır.
• Manganez ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacak ve çalışmalar kapalı
sistemde olacaktır.
• Manganez ve bileşikleri ile yapılan çalışmalarda, işçilere özel iş elbisesi, lastik eldiven ve uygun maskeler gibi kişisel korunma araçları
verilecektir.
• Manganez ve bileşikleri ile çalışan işçiler, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, sinir sistemi,
solunum sistemi, frengi hastalığı ve ruh hastalığı tespit edilenler, bu işlere alınmayacaklardır.
• Manganez ve bileşikleri ile çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacak, manganezle
ilgili zehirlenmelerin görülmesinde işçiler, yaptıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Kromlu alaşımların hazırlanması, bu alaşımlar üzerinde kaynak yapılması ve krom ve bileşiklerinin sanayide kullanılması gibi, krom ve
krombileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Krom ve bileşiklerinin kullanıldığı yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacak veya çalışmalar kapalı
sistemde yapılacaktır.
• Kromla çalışılan yerlerde, işçilere iş elbisesi, uygun lastik eldiven ve lastik çizme gibi kişisel korunma araçları verilecektir.
• İşçilerin el ve yüz temizliğine dikkat edilecek ve ellerin % 5 hiposülfit dösud ile yıkanması sağlanacaktır.
• Krom ve bileşikleri ile çalışacak işçilerin, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, kroma karşı
allerjisi olanlar ile cilt ve solunum sistemi hastalıkları bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Krom ve bileşikleri ile çalışanların, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacaktır. Burun septumunda
ülserasyon görülenler ile solunum sistemi ve cilt hastalığı bulunanlar çalıştıkları işten ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Berilyumlu alaşımların hazırlanması ve sanayide kullanılması gibi, berilyum ve bileşikleri ile çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Berilyum ve bileşiklerinin kullanıldığı iş yerlerinde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacak ve bu iş yeri
havasında, berilyum miktarı (2) miligram/metreküpü geçmeyecektir.
• Berilyumla ilgili çalışmalar, diğer iş yerlerinden ayrılacak ve buralarda çalışan işçilere, iş elbisesi gibi, kişisel korunma araçları
verilecektir. Berilyum ile çalışan işçiler özel iş elbiselerini, çalıştığı iş yerinden dışarı çıkarmayacaklardır. Bu elbiselerin, iş yerinde bol su
ile yeteri şekilde yıkanması sağlanacaktır.
• Berilyum ve bileşikleri ile çalışacak işçilerin, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, bünyece
çok zayıf olanlar ile solunum sistemi hastalığı bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Berilyum ve bileşikleri ile çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacaktır.
Solunum sistemi hastalıkları bulunanlar ile zayıfladıkları görülenler, çalıştıkları işten ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Azot oksitleri ile yapılan çalışmalarda, azot oksitlerinin zararlı etkilerinden korunmak için, aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Azot oksitlerinin, iş yerine ve çevreye yayılması önlenecektir.
• Azot oksitleri ile çalışan işçilere, süzgeçli maske veya temiz hava maskesi gibi, kişisel korunma araçları verilecektir.
Benzen (benzol) ve bileşikleri gibi aromatik hidrokarbonlarla yapılan çalışmalarda, bunların zararlı etkilerinden korunmak için
aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Solventler, tinerler ve benzerleri ile deri, plastik ve benzerlerinden mamul eşya imalat sanayisinde kullanılan her çeşit yapıştırıcı maddelerin
içinde bulunan benzen miktarı % 1’den fazla olmayacaktır.
• Benzen ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi yapılacak ve çalışmalar, kapalı
sistemde olacaktır.
• Açık sistemlerle kuru temizleme işlerinde benzen kullanılması yasaktır. Kapalı sistemlerle yapılan kuru temizleme işlerinde malzeme,
kapalı sistemlerde kurutulacak, hiçbir şekilde açıkta kullanılmayacaktır. Yağ ekstraksyonu işlerinde, ancak, kapalı sistemlerde benzen
kullanılacaktır.
• Benzen ile çalışılan iş yerlerinde, yangına ve patlamaya karşı, gerekli tedbirler alınacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
18
• Benzen ile çalışılan iş yerlerinde, benzenin havadaki konsantrasyonu, hacmen milyonda 20’den fazla olmayacaktır. Daha yüksek benzen
konsantrasyonuyla çalışmak zorunluluğu bulunan iş yerlerinde, işçilere uygun hava maskeleri, sıvı benzen ile çalışılan hâllerde, özel ayakkabı,
eldiven ve özel iş elbisesi gibi korunma araçları verilecektir.
• Benzen ve bileşikleri ile çalışacak işçilerin, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, kan yapıcı
sistem ve karaciğer hastalığı bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Benzen ve bileşikleri ile çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, kan yapıcı
sistem ve karaciğer hastalığı görülenler, bu işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Anilin ve nitro - amin türevleri ile yapılan çalışmalarda, anilin ve aromatik nitro - amin türevlerinin zararlı etkilerinden korunmak için
aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Anilin ve aromatik nitro - amin türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi yapılacak ve
çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
• Anilin ve nitro - amin türevleri ile çalışılan yerlerdeki işçilere, özel iş elbisesi, eldiven ve temiz hava maskesi gibi uygun kişisel korunma
araçları verilecektir.
• Anilin ve nitro - amin türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacaktır.
• Anilin ve nitro - amin türevleri ile çalışacak işçilerin, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak,
cilt, böbrek ve karaciğer hastalığı olanlar ile aniline karşı allerjisi bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Anilin ve nitro - amin türevleri ile çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak,
cilt, böbrek ve karaciğer hastalığı görülenler, bu işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Halojenli hidrokarbonlarla yapılan çalışmalarda, bunların zehirli ve zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Halojenli hidrokarbonlarla çalışılan iş yerleri, diğer kısımlardan ayrılacak ve bu yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun
aspirasyon sistemi kurulacak ve çalışmalar,kapalı sistemde olacaktır.
• Halojenli hidrokarbonlarla çalışacak işçiler, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, cilt, böbrek
ve karaciğer hastalığı olanlarla klora karşı allerjisi bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Halojenli hidrokarbonlarla çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, cilt,
böbrek ve karaciğer hastalığı bulunanlar ve klora karşı allerjisi görülenler, bu işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Karbon sülfür ile yapılan çalışmalarda, karbon sülfürün zehirli ve zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Karbon sülfürle çalışılan işyerleri soba ile ısıtılmayacak ve buralardaki elektrik lambaları, tesisat ve cihazları karbon sülfüre karşı
korunmuş (etanj) olacak, lambalara koruyucu nitelikte globlar takılacak, yangına ve patlamaya karşı gerekli tedbirler alınacaktır.
• Karbon sülfür ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacak, çalışmalar, kapalı sistemde olacak
ve iş yeri havasındaki karbon sülfür miktarı hiçbir şekilde 20 P.P.M. veya 60 miligram/metreküpü geçmeyecektir.
• Karbon sülfür ile çalışacak işçilerin, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak, böbrek, karaciğer
ve sinir sistemi hastalıkları olanlarla alkolik ve epileptikler, bu işlere alınmayacaklardır.
• Karbon sülfür ile çalışan işçilerin, periyodik olarak, klinik ve laboratuvar usulleri ile sağlık muayeneleri yapılacak, böbrek, karaciğer ve
sinir sistemi hastalıkları bulunanlarla alkolik ve epileptik olduğu görülenler, bu işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına
alınacaklardır.
Kükürtlü hidrojenle yapılan çalışmalarda, kükürtlü hidrojenin zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Kükürtlü hidrojen ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi yapılacaktır.
• İş yeri havasındaki kükürtlü hidrojen miktarı, hacim olarak milyonda 20’yi geçmeyecektir.
ÖZET
•Sağlık ve güvenlik önlemleri özel mevzuatla düzenlenen; kimyasal maddelerle çalışmalarda, radyoaktif maddelerle çalışmalarda, zararlı
kimyasal maddelerin işyeri dışında taşınmasında, sözü edilen özel mevzuatta belirtilen önlemler ile birlikte kimyasal maddelerin bulunduğu,
kullanıldığı veya herhangi bir şekilde işlem gördüğü işyerlerinde uygulanır.
•Kimyasal madde, doğal hâlde bulunan, üretilen, herhangi bir işlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâhil olmak üzere ortaya çıkan, bizzat
üretilmiş olup olmadığına ve piyasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, bileşik veya karışımları ifade etmektedir.
•Kimyasal maddelerin kullanıldığı işlemler, bu maddelerin üretilmesi, işlenmesi, kullanılması, depolanması, taşınması, atık ve artıkların
arıtılması veya uzaklaştırılması işlemlerini ifade etmektedir.
•Zararlı madde, solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya ölüme
neden olan maddeleri ifade etmektedir.
•Bina ve işyerinde tehlikeli kimyasal madde bulunup bulunmadığını tespit etmek ve tehlikeli kimyasal madde bulunması hâlinde, çalışanların
sağlık ve güvenliği yönünden olumsuz etkilerini belirlemek üzere mevzuat hükümlerine uygun şekilde risk değerlendirmesi yapmakla işveren
yükümlüdür.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
19
ÜNİTE 4
TEMEL KAVRAMLAR
Toz, iş yeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıklarıdır.
Toz ölçümü ise, iş yeri ortam havasındaki toz miktarının gravimetrik esasa veya lifsi tozlarda lif sayısına göre belirlenmesidir.
Solunabilir toz, erodinamik eşdeğer çapı 0,1–5,0 mikron büyüklüğünde kristal veya amorf yapıda toz ile çapı üç mikrondan küçük,
uzunluğu çapının en az üç katı olan lifsi tozlardır.
İnert toz, solunumla akciğerlere ulaşmasına rağmen akciğerlerde yapısal veya fonksiyonel bozukluk yapmayan tozlardır.
Kristal yapıda SiO2, kuvars, tridimit ve kristobalitleri ifade eder.
Lifsi tozlar, uzunluğu beş mikrondan daha büyük, eni üç mikrondan daha küçük ve boyu eninin üç katından büyük olan parçacıklardır.
Pnömokonyoz (Akciğer Toz Hastalığı), akciğerlerde tozun birikmesi sonucu ortaya çıkan doku reaksiyonu ile oluşan hastalığı ifade eder.
Asbestin lifli silikatları : • Aktinolit Asbest, • Antofilit Asbest, • Grünerit Asbest (Amosit) • Krizotil, • Krosidolit, • Tremolit Asbest
Toz örnekleme cihazı ise ortam havasındaki solunabilir tozları örneklemeye yarayan cihazı ve kişisel toz toplama cihazıdır.
Toz patlaması, oksijence zenginleşmiş ve havada asılı toz partiküllerinin bir tutuşturucu ile karşılaşması durumunda meydana gelen hızlı
yanma sonucu oluşan enerji boşalımını ifade eder. Kısa adıyla SFT “Solunum Fonksiyon Testi”ni, okuyucu ise ILO Uluslararası
Pnömokonyoz Radyografileri Sınıflandırılması konusunda eğitim almış hekimi ifade etmektedir.
Tozla Mücadele Komisyonu (TMK), çalışma hayatında tozla ilgili konularda ihtiyaç ve öncelikleri belirleyerek teknik ve tıbbi açıdan görüş
ve öneri hazırlamak amacıyla Bakanlıkça oluşturulan komisyondur.
Pnömokonyoz İzleme Birimini Kısa adıyla PİB ise İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ve İSGÜM personelinden oluşan ve İSGÜM’de
kurulması planlanan “Pnömokonyoz İzleme Birimini” ifade eder.
Standart akciğer radyografisi, en az 35x35 cm ebatında ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografileri Sınıflandırılması kriterlerine göre
değerlendirilebilir akciğer radyografisini veya dijital akciğer radyografisini ifade eder.
Zaman Ağırlıklı Ortalama Değer (ZAOD/TWA) ise günlük 8 saatlik zaman dilimine göre ölçülen veya hesaplanan zaman ağırlıklı
ortalama değerdir.
YÜKÜMLÜLÜKLER VE RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Tozlu işlerde yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır.
• Ortamda bulunan tozun çeşidi, • Ortamda bulunan tozun sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları,
• Maruziyetin düzeyi, süresi ve sıklığı, • Mesleki maruziyet sınır değerleri,
• Toz ölçüm sonuçları, • Alınması gereken önleyici tedbirleri,
• Varsa daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları.
TOZ ÖLÇÜMÜ, TESTİ ve ANALİZİ
Tozla Mücadele Komisyonu, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) Genel Müdürü veya Genel Müdürün görevlendireceği bir
Genel Müdür Yardımcısı başkanlığında; Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığından birer temsilci ile İş Teftiş Kurulu Başkanlığından iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili bir iş
müfettişi, SGK’den bir temsilci, Genel Müdürlükten bir hekim ile bir mühendis veya bir iş güvenliği uzmanı, en çok üyesi olan çalışan ve
işveren konfederasyonlarından birer temsilci ve Bakanlıkça uygun görülecek tozla mücadele ve toza bağlı meslek hastalıkları konularında
çalışmaları bulunan üniversitelerin tıp ve mühendislik fakültelerinden birer öğretim üyesinin katılımıyla kurulmuş Tozla Mücadele
Komisyonu, tozla ilgili hangi sektörlerde rehber hazırlanması gerektiğine karar verir ve bu rehberlerin hazırlanmasında hangi kurum
ve/veya kuruluşların görev alacağını belirler.
İşveren, iş yerinde bulunan, kullanılan veya herhangi bir şekilde işlem gören maddelerin ve çalışma ortam koşullarının tehlikelerinden,
zararlı etkilerinden çalışanları korumak zorundadır. Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla çalışma ortamındaki kişisel
maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlere yönelik ölçüm, test, analiz ve değerlendirmeleri, ön
yeterlik veya yeterlik belgesini haiz laboratuvarlara yaptırmakla yükümlüdür.
Bu laboratuvarlarda numune alma işlemi ulusal ve/veya uluslararası standartlara ve kullanılan metoda göre yapılır. Bu konuda:
• Toz ölçümleri lifsi tozlar hariç gravimetrik yöntemle yapılır.
• SiO2 içeren solunabilir toz toplam konsantrasyonu ve toz içindeki kristal SiO2 yoğunluğu İSGÜM yada Bakanlıkça yeterliliği kabul edilmiş
TMB veya Bakanlıkça yeterliliği kabul edilmiş akredite olmuş toz ölçebilen özel laboratuvara tespit ettirilir.
• Tüm iş yerlerinde solunabilir tozlar metreküp havada miligram olarak hesaplanır.
• Asbest ve diğer lifsi yapıda toz oluşan işletmeler ile tamamlayıcı tesislerinde toz yoğunluğu değerlendirilmesi lif sayımı metodu ile yapılır.
• Toz örnekleri, havadan toz numunesi alma konusunda eğitim görmüş örnekçi tarafından alınır.
Yeraltı maden işletmelerinde solunabilir toz konsantrasyonunun periyodik olarak ölçülmesi, üretim faaliyeti süresince yeraltı üretim
yerlerinde ayda birden, galeri sürmelerinde iki ayda birden, diğer yeraltı üretim dışı bölümlerinde dört ayda birden, kırma, eleme gibi üretim
dışı yer üstü bölümlerinde yılda birden az olamaz. Maden işletmelerinde toz örnekleri çalışanların solunum seviyesinden, yer altında ayak
içinden, hava dönüş yollarından, taban ve lağımların gerisinden alınır. Yerüstünde ise toz oluşan yerlerden, kırıcı, elek gibi küçük boyutta
malzeme ile çalışılan yerler ve bunların transfer bölümlerinden alınır.
Organik ve inorganik maddeler ile özelliği olan mineral ve kayaçların üretimi, işlenmesi, taşınması ve depolanması sırasında meydana
gelen tozlar için mesleki maruziyet sınır değerleri, Toz Mesleki Maruziyet Sınır Değerlerinde belirtilen değerlerin üstünde olamaz.
Özellikle toz faktörüyle ilgili solunum yoluyla maruz kalınan etkenler ile ilgili olarak numune alma ve değerlendirme stratejileri
belirlenirken, TS EN 689 “İş yeri Havası-Solunumla Maruz Kalınan Kimyasal Maddelerin Sınır Değerler ile Karşılaştırılması ve Ölçme
Stratejisinin Değerlendirilmesi İçin Kılavuz” ve benzeri standartların güncel hâlleri dikkate alınır:
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
20
• Numune alma işlemi, kullanılan metotta belirtilen şartlara göre yapılır. Numune alma süresi ve numune sayısı, yapılan iş sırasındaki
maruziyeti temsil edecek şekilde düzenlenir.
• Kimyasal maddelere maruziyetin tespiti amaçlı iş hijyeni ölçüm, test veya analiz sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik, uzun süreçli
referans süresi bir vardiya 8 saat, kısa süreçli referans süresi 15 dakikadır.
• İş yerinde çalışanların kişisel maruziyet düzeyleri ölçülürken numune alma cihazı veya pasif örnekleyici, çalışan kişinin üzerinde ve
solunum bölgesinden numune alacak şekilde kullanılır.
• Sabit nokta ölçümleri, gerekiyorsa çalışanların iş yerinde maruziyetlerinin değerlendirilmesi için kullanılabilir. İşin sürekli yapılmadığı
çalışma ortamlarında, maruziyetin en yüksek olabileceği nokta ölçüm noktası olarak alınır.
• Numuneler kullanılan metoda uygun şekilde taşınır.
Kişisel maruziyet tespitlerinde tespitin yapıldığı kişinin adı, unvanı ve yaptığı iş raporlarda yer alır. İşveren laboratuvarlardan iş yerine iş
hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapmak üzere gelen laboratuvar personelinin işverenine aşağıdaki hususlarda bilgilendirme yapar:
• İş yerinde karşılaşılabilecek toz vb. sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler.
• İlk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri konusunda görevlendirilen kişiler.
İşveren, laboratuvar personeline iş yerinde yürüttüğü faaliyetler süresince eşlik edecek, işin yürütülmesi hakkında bilgi sahibi olan bir
kişiyi görevlendirir. İşveren, yaptıracağı iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin yapılması sırasında doğru sonuçları almak için:
• İş hijyeni ölçüm, test veya analizi gerçekleştirecek deney personeline iş yerinde kullanılan teknolojiler hakkında gerekli bilgileri verir ve
personelin çalışanlarla görüşmelerini sağlar.
• Laboratuvar tarafından hazırlanan plana göre iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin yapılmasını sağlar.
• Normal çalışma şartlarında ve üretim kapasitesinde herhangi bir değişiklik yapmadan, gerçek sonuçları verecek şekilde çalışmanın
sürdürülmesini sağlar.
• İş yerinde ölçümü yapılacak fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenler hakkında her türlü bilgi, belge ve dokümanı, malzeme güvenlik bilgi
formlarını da içerecek şekilde laboratuvarlara verir.
• Yapılan bütün iş hijyeni ölçüm, test, analiz ve değerlendirme sonuçları ile ilgili kayıtlar, denetimlerde istenildiğinde gösterilmek üzere iş
yerinde saklanır.
• İş yerinde iş hijyeni ölçüm, test ve analiz kayıtlarının saklanmasında mevzuatla belirlenen süreler esastır. Ancak mevzuatta
belirlenmeyenler için saklama süresi 10 yıldır.
TOZA MARUZİYET
İşveren, tozdan kaynaklanan maruziyetin önlenmesinde;
• İkame yöntemi uygulanarak, toz oluşumuna neden olabilecek tehlikeli madde yerine çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden tehlikesiz
veya daha az tehlikeli olan maddelerin kullanılmasını,
• Riski kaynağında önlemek üzere; uygun iş organizasyonunun yapılmasını ve toplu koruma yöntemlerinin uygulanmasını,
• Toz çıkışını önlemek için uygun mühendislik yöntemlerinin kullanılmasını,
• İş yerlerinin çalışma şekline ve çalışanların yaptıkları işe göre, ihtiyaç duyulan yeterli temiz havanın bulunmasını,
• Alınan önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda çalışanlara tozun niteliğine uygun kişisel koruyucu donanımların verilmesini ve
kullanılmasını,
• Alınan önlemlerin etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak üzere yeterli kontrol, denetim ve gözetim yapılmasını,
• İş yerlerinde oluşan atıkların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatına uygun olarak bertaraf edilmesini sağlar.
İşveren, her türlü tozun meydana geldiği iş yerlerinde çalışma ortamında bulunan, çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek her
türlü fiziksel (gürültü, titreşim, aydınlatma, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon, vb.), kimyasal (toz, gaz, buhar vb.) ve biyolojik, (virüs, bakteri,
mantar, vb.) etkenlerin nicelik ve nitelik tayini için yapılmakta olan iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin yanı sıra;
• Risk değerlendirmesi sonucuna göre belirlenen periyodik aralıklarla toz ölçümlerinin yapılmasını,
• İş yerinde çalışanların toz maruziyetinin bulunduğu koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bu ölçümlerin tekrarlanmasını,
• Ölçüm sonuçlarının, mesleki maruziyet sınır değerleri dikkate alınarak değerlendirilmesini,
• İş yerinde yapılacak denetimler için toz ölçümlerinin Genel Müdürlükçe ön yeterlik veya yeterlik belgesi verilen laboratuvarlarca
yapılmasını sağlar.
Tozlar için mesleki maruziyet sınır değerleri, Toz Mesleki Maruziyet Sınır Değerlerinin üstünde olamaz.
SAĞLIK GÖZETİMİ ve PNÖMOKONYOZDAN KORUNMA
Çalışan ve çalışacak kişilerin yapılacak sağlık gözetiminde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
• İş yeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan İşe Giriş /
Periyodik Muayene Formu örneğine göre yapılır.
• Çalışanların sağlık gözetimi; risk değerlendirmesi, aralıklarla yapılan toz ölçüm sonuçları ve tozun cinsi dikkate alınarak iş yeri
hekimince belirlenen sıklıkta tekrarlanır ve her çalışan için sağlık kaydı tutulur.
• Pnömokonyoz yönünden yapılan periyodik sağlık muayenelerinde “Pnömokonyoz Tanı Şeması” dikkate alınır.
• Sağlık gözetiminden sorumlu iş yeri hekimi; muayene ve tetkiklerin sonucuna göre, çalışanın toza maruz kalacağı işlerde çalıştırılmaması
da dâhil, her türlü koruyucu ve önleyici tedbirleri belirler ve tavsiyelerde bulunur.
• İş yeri hekimi, çalışanın maruziyetinin sona ermesinden sonra da yapılması gereken sağlık değerlendirmesi ile ilgili bilgi verir ve
maruziyetin bitmesinden sonra sağlık gözetiminin devam etmesi gereken süreyi belirleyebilir.
• Çalışan veya işveren sağlık muayenesi ve tetkiklerinin yeniden yapılmasını isteme hakkına sahiptir.
İş yerlerinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 15 inci maddesinde belirtilen durumlarda ve iş yeri hekimince belirlenen
sıklıkta ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Uluslararası Pnömokonyoz Radyografileri Sınıflandırılmasına uygun standartlarda akciğer
radyografileri çekilir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
21
Göğüs radyografilerinin değerlendirilmesi husunda aşağıdaki işlemlerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur:
• İş yerlerinde çalışanların işe girişlerinde işe başlamadan önce ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografisi Sınıflandırmasına uygun
standartlarda göğüs radyografileri (en az 35 X 35 cm) çekilir.
• Asbest ve türleri, kuvars içeren tozların bulunabileceği iş yerlerinde çalışanların işe girişlerinde ve çalışma süresince yılda en az (1) bir
kez ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografisi Sınıflandırmasına uygun standartlarda göğüs radyografileri (en az 35 X 35 cm) çekilir.
• Asbest ve türleri, kuvars içeren tozların bulunabileceği iş yerlerinde çalışanların standart göğüs radyografileri önce A okuyucu sonra B
okuyucu tarafından ayrı ayrı ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografisi Sınıflandırmasına göre değerlendirilir.
• A ve B okuyucu listeleri, İSGGM veya İSGÜM’ün internet sayfasından temin edilebilir.
• Asbest ve türleri, kuvars içeren tozlar hariç diğer tozların bulunduğu iş yerlerinde çalışanların ILO Uluslararası Pnömokonyoz
Radyografisi Sınıflandırmasına uygun standartlarda göğüs radyografileri (en az 35 X 35 cm) maruz kalınan tozun özellikleri de iş yeri
hekimi tarafından dikkate alınarak değerlendirilir, ihtiyaç duyması hâlinde ileri tetkik ve değerlendirme için A ve B okuyucuya ya da
uzman radyoloğa gönderebilir.
Asbest ve türleri, kuvars içeren tozların bulunabileceği iş yerlerinde; risk değerlendirmesi ve ölçüm sonuçları ile çalışanların sağlık
durumları dikkate alınarak hangi sıklıkta standart akciğer radyografilerinin çekileceği iş yeri hekimince belirlenir.
Okuyucu listeleri, İSGGM veya İSGÜM’ün (İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü) internet sayfasından temin edilebilir. Asbest ve
türleri, kuvars içeren tozlar hariç diğer tozların bulunduğu iş yerlerinde çalışanların ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografi
Sınıflandırılmasına uygun standartlarda akciğer radyografisi iş yeri hekimi tarafından maruz kalınan tozun özellikleri de dikkate alınarak
değerlendirilir. İhtiyaç duyulması halinde ileri tetkik ve değerlendirme için, okuyucuya gönderilebilir.
Aşağıda verilen tabloda ILO Uluslararası Pnömokonyoz Değerlendirme Kategorisi Çizelgesi’ne göre okuyucuların nihai değerlendirme
sonuçlarına ilişkin raporunu alan işveren;
• Kategori 0 olarak değerlendirilenlerin; aralıklı muayenelerle takibinin yapılmasını,
• Kategori 1 ve üzeri olarak değerlendirilenlerin; SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularına sevkini sağlar.
Meslek hastalıkları tıbbi tanısında yetkili sağlık kuruluşu, düzenlediği raporların birer örneğini ilgili işverene gönderir.
İşveren, kendisine gelen Pnömokonyoz ile ilgili raporların bir örneğini ve toz ölçüm sonuçlarını, 30 (otuz) iş günü içerisinde Pnömokonyoz
İzleme Birimine bildirir.
ILO Uluslararası Pnömokonyoz Değerlendirme Kategorisi çizelgesi
İşveren, meslek hastalıkları tanısında yetkili sağlık kuruluşunun çalışanla ilgili düzenlediği raporda belirtilen çalışma koşullarını
sağlamakla yükümlüdür. İşveren, iş yerinde çalışanların yaptıkları iş, çalışma süresi, toz ölçüm sonuçları ile kişisel sağlık dosyalarının
kayıtlarını ilgili mevzuatta ayrıca belirlenmemişse çalışanın işten ayrılma tarihinden itibaren on beş yıl süreyle saklar.
Çalışanlar kendilerine ait kayıtların bir örneğini alabilirler. Çalışanlar, kayıtlar hakkında isimsiz olarak genel bilgileri alabilirler.
ASBEST
Mevcut bilgilere göre serbest asbest liflerine maruziyet aşağıdaki hastalıklara sebep olabilir.
• Asbestoz •Mezotelyoma • Akciğer kanseri (bronşiyal karsinom) • Mide-bağırsak kanseri
İş yeri hekimi ve/veya diğer sağlık personeli, asbeste maruz kalan çalışanların her birinin maruz kalma durumunu ve çalışma şartlarını
izlemekle yükümlüdür.
Çalışanların sağlık muayeneleri, iş sağlığı prensip ve uygulamalarına uygun şekilde yapılır ve en az aşağıdaki hususları içerir.
• Çalışanın mesleki ve tıbbi öz geçmişi ile ilgili kayıtlarının tutulması,
• Her çalışanın genel sistemik fizik muayenesi ve özellikle solunum sistemi muayenesini,
• Yukarıda belirtilen muayeneler yapılırken gerekli gizlilik esasına dikkat edilmesi,
• 35x35 standart akciğer radyografisinin veya dijital akciğer radyografisinin çekilmesi,
• Solunum fonksiyon testinin yapılması (solunan havanın hacmi ve hızı).
Uygun olarak yapılan sağlık gözetimi sonucunda, çalışanın sağlığında şüpheli durum saptandığında hekim, mevzuata uygun olarak
çalışanın ileri tetkiklerinin yapılmasını ve ilgili uzman tarafından değerlendirilmesini isteyebilir.
İş yeri hekimi, iş sağlığındaki gelişmeleri göz önüne alarak balgam sitoloji testi, bilgisayarlı tomografi, tomodansitometri gibi daha ileri
tetkikler isteyebilir. İşveren, söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerine başlamadan önce, asbest içerebilecek malzeme ve
yerlerini belirlemek için tesis, bina, gemi ve benzeri yapı ve sistemlerde inceleme yaparak gereken tedbirleri alır.
Teknik önlemler alınmasına rağmen, havadaki asbest konsantrasyonunun belirtilen sınır değeri aşabileceği söküm, yıkım, tamir, bakım ve
uzaklaştırma gibi belirli işlerde; çalışanların korunması için işveren, özellikle aşağıda belirtilen önlemleri alır:
• Uygun solunum sistemi koruyucusu ve diğer kişisel koruyucu donanım ile bunları kullanacak çalışanların ve çalışma sürelerinin
belirlenmesi ve kişisel koruyucuların kullanılmasını sağlar.
• Sınır değerin aşılması ihtimali olan yerlere uyarı levhalarının konulmasını sağlar.
• Asbest veya asbestli malzemeden çıkan tozun, tesis veya çalışma alanı dışına yayılmasını önler.
Bu maddede belirtilen işlere başlamadan önce, alınacak önlemler hususunda çalışanlar veya temsilcilerini bilgilendirir ve onların görüşlerini
alır. Çalışmalarda, çalışanların bu malzemelerden çıkan toza maruziyetinin en aza indirilmesi ve her durumda asbestin ortam havasındaki
miktarının sınır değeri aşmaması için özellikle aşağıda belirtilen önlemler alınır:
• Bu Yönetmelik kapsamına giren çalışmalar mümkün olan en az sayıda çalışan ile yapılır.
• Çalışma sistemi, asbest tozu çıkarmayacak şekilde tecrit edilecek, bu mümkün değilse çıkan tozun ortama yayılması önlenecek şekilde
tasarlanır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
22
• Asbeste maruziyet riski olan çalışmaların yapıldığı yerlerin ve kullanılan ekipmanların temizlik ve bakım işlerinin düzenli ve etkili
şekilde yapılması sağlanır.
• Asbest veya toz çıkaran asbestli malzemeler, sızdırmaz uygun paketler içerisinde taşınır ve diğer malzemelerden ayrı olarak depolanır.
• Asbest içeren atıklar derhal toplanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatındaki işaretlemeler kullanılarak içinde asbest
olduğunu gösterecek şekilde etiketlenip sızdırmaz paketler içinde en kısa zamanda iş yerinden uzaklaştırılır ve ilgili mevzuata uygun
şekilde yok edilir.
Asbestle çalışmalarda sınır değerin aşılması hâlinde;
• Sınır değerin aşılmasının nedenleri tespit edilerek asbest konsantrasyonunun bu değerin altına inmesi için derhal gerekli önlemler alınır.
Çalışanların korunması için uygun önlemler alınıncaya kadar etkilenmiş alanda çalışma yapılamaz.
• Alınan önlemlerin yeterli olup olmadığını belirlemek için ortam havasında tekrar asbest konsantrasyonu ölçümü yapılır.
• Maruziyetin diğer önlemlerle azaltılmasının mümkün olmadığı ve ancak solunum sistemi koruyucusu kullanılarak sınır değere uyumun
mümkün olduğu hâllerde, çalışanların koruyucu ile çalışmaları süreklilik arz edemez, her bir çalışanın çalışacağı azami süre önceden
belirlenir ve bu süre kesinlikle aşılamaz.
Asbestle çalışmalarda, çalışanlar aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurularak sağlık gözetimine tabi tutulur.
• İşleri ilk defa yapacak kişinin, önce iş yeri hekimi tarafından genel sağlık durumu değerlendirilir. İş yeri hekimi, risk değerlendirmesi ve
ölçüm sonuçlarını dikkate alarak çalışanların sağlık durumlarını değerlendirir ve değerlendirme sonucuna göre akciğer radyografilerini
uygun sürelerle tekrarlar, bu süre iki yılı aşamaz.
• Sağlık gözetiminden sorumlu iş yeri hekimi; muayene ve tetkiklerin sonucuna göre, çalışanın asbeste maruz kalacağı işlerde
çalıştırılmaması da dâhil her türlü koruyucu ve önleyici tedbirleri belirleyerek işverene önerilerde bulunur.
• Çalışanlara maruziyetin sona ermesinden sonra da yapılması gereken sağlık değerlendirmeleri ile ilgili bilgi verilir. Hekim, maruziyetin
bitmesinden sonra sağlık gözetiminin devam etmesi gereken süreyi belirleyebilir.
• Çalışan veya işveren sağlık muayene ve tetkiklerinin yeniden yapılmasını isteme hakkına sahiptir.
TOZ HAKKINDA BİLGİLENDİRME VE EĞİTİM
İşveren, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen hususlar saklı kalmak kaydıyla çalışanların
ve temsilcilerinin eğitim ve bilgilendirilmelerini sağlar. Bu eğitim ve bilgilendirilmeler özellikle aşağıdaki hususları içerir.
• Risk değerlendirmesi sonucunda elde edilen bilgiler,
• İş yerinde bulunan tozun çeşidinin tanınması, tozdan kaynaklanan sağlık ve güvenlik riskleri, meslek hastalıkları, mesleki maruziyet sınır
değerleri ve diğer yasal düzenlemeler hakkında bilgiler,
• Çalışanların kendilerini ve diğer çalışanları tehlikelerden koruması için yapılması gerekenler ve alınacak önlemler,
• Kişisel koruyucu donanımların doğru kullanımı ve bakımı.
ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografi Sınıflandırılması Okuyucu eğitimi İSGÜM tarafından düzenlenir.
TOZUN HAVALANMAMASI veya TOZUN BASTIRILMASI
İş yerlerinde toz oluşumunun, patlama ve yangınların önlenmesi, tozun iş yeri ortam havasına karışmasını önlemede aşağıdaki tedbirler
alınır;
• Patlatma için lağım deliklerinin açılması su enjeksiyonlu araçlarla yapılır.
• Yer altında lağım atıldığında, çıkacak tozun önlenmesi için, lağım deliklerine su kartuşlarının konulması, lağımlarla patlayacak su
torbaları asılması veya patlamayı müteakip su fısketelerinin açılması gibi önlemler alınır.
• Ortamdaki tozun belirtilen limitleri aşmaması ve çalışanların tozsuz ortamda çalıştırılmasını sağlamak üzere, alanın su enjeksiyonu ile
ıslatılması, su fısketelerinin kullanılması ve bunun gibi toz oluşumunu önleme yöntemleri kullanılır.
• Kömür tozu patlamasını önlemek için kullanılacak taş tozunda % 5'ten fazla kristal yapıda SiO2 bulunamaz.
• Yer altı ve yer üstü işletmelerinde toz oluşumunu önlemek için gidiş-geliş yolları sürekli olarak ıslatılarak yolların nemli kalması sağlanır.
• Tozun kaynağında emilerek tutulmasını veya uzaklaştırılmasını sağlayan düzenekler kullanılır.
• İşletmelerde meydana gelen tozun iş yeri havasına karışarak solunmasının önlenmesi için gerekli teknik önlemler alınır, alınan
önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda standartlara uygun solunum sistemi koruyucuları kullandırılarak çalışanların etkilenmeleri
önlenir.
• Yönetmelik kapsamında olan maden dışı iş yerlerinde, tozun birikmesine neden olacak girinti, çıkıntı bulunmaz, duvar, tavan ve zemin
düz ve kolay temizlenir şekilde tesis edilir.
• İşletmede oluşan atıklar, çevre mevzuatına uygun olarak bertaraf edilir.
Tozla oluşumu, patlama ve yangınların önlenmesi ile tozun bastırılmasına ilişkin özel önlemler şu şekilde verilebilir:
• İş yerlerindeki cihaz, alet, tezgâh, makina ve tesislerden çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve koku, çalışılan ortama yayılmadan, uygun
havalandırma sistemleri ile çıktığı yerden emilerek dışarı atılır.
• İş yerinden emilen hava, tekrar iş yerine verilmez.
• Her türlü maden ocağında, taş ve kiremit ocaklarında, dökümhanelerde, tekstil, bütün şeker ve çimento, inşaat, seramik ve benzeri
sanayi kollarındaki işyerlerinde yapılan çalışmalarda,
• Kapalı iş yerleri günde en az bir defa bir saatten aşağı olmamak üzere baştan başa havalandırılır. Ayrıca çalışanların çalışma saatlerinde
işin özelliğine göre, havanın sağlığa zararlı bir hâl almaması için sık sık değiştirilir. Tozlu iş yerlerinde, tozu çekecek yeterlikte bacalar ve
menfezler yapılır, bu önlemin yetmediği hâllerde diğer teknik önlemlerin alınması sağlanır.
• Ayak alınlarındaki taş tozu serpme işleri dışında, diğer bütün şistlemeler, en az çalışan bulunan vardiyada, makinalarla şistleme ise,
çevrede kimsenin bulunmadığı zamanlarda ve havanın gidiş yönünde yapılır. Şistlemede tüm çalışanlara gerekli kişisel koruyucu
donanımlar verilir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
23
• Aktif olarak üretim yapılan ya da sürekli taşıma, nakliye ve benzeri amaçlarla veya çalışanların kullandığı galerilerde, ana hava
yollarındaki patlamaya neden olabilecek tehlikeli toz birikintileri belirli zamanlarda, ıslatılarak toplanır veya başka yollarla yok edilir.
• Üretim, yükleme, taşıma, aktarma ve boşaltma gibi tozumaya neden olabilecek işlemlerin yapıldığı yerlerde tozun havaya yayılmasını
önlemek için pülverize su fısketeleri, toz bastırıcıları gibi tozumayı önleyen aparatlar konur.
• Taş tozu kullanılan ocaklarda özel bir toz defteri tutulur. Bu deftere toz numunesi alınan yerler ve alınma tarihleri, numuneler içinde
bulunan yanıcı madde miktarını saptamak için yapılan deney sonuçları, ocağın çeşitli kısımlarında hangi tarihlerde taş tozu kullanıldığı
yazılır.
• Doğal koşulların gereksiz kıldığı durumlar dışında girilip çıkılan ve içerisinde dolaşılan galerilerde de taş tozu serpme, toz bastırıcı
maddelerin kullanımı gibi uygun toz önleme yöntemleri uygulanır.
• Taş tozu kullanılmadan önce, tahkimat üzerleri de dâhil olmak üzere, tavanda, yanlarda ve yerde bulunan kömür tozu birikintileri
temizlenir.
• Kullanılacak taş tozu, olabildiğince nem tutmayacak, silis içermeyecek, içinde %1,5’ten çok organik madde bulunmayacak ve sağlığa
zararlı etki yapmayacak nitelikte olmalıdır. Sağlığa zararlı etki yapmayacak nitelikteki toz bastırıcı olarak kullanılacak maddelerin
Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MSDS) iş yerinde bulundurulur.
• Taş tozu, inceliği ve dağılım özelliği bakımından belirli aralıklarla denetlenir. Bozulmuş veya çamurlaşmış taş tozu birikintileri
toplanarak ocaktan dışarıya çıkarılır.
• Kurşunlu çalışmalar sonucu meydana gelecek toz, duman ve buharın kaynaklarında zararsız hâle getirilmeleri için, etkili havalandırma
sistemleri kurulur ve sürekli olarak bakımı yapılır.
• Arsenik ile yapılan çalışmalar, kapalı sistem içinde yapılır, böyle bir sistemin kurulamadığı yerlerde, aşağıdan çekmeli havalandırma
sistemi kurularak ince tozun, çevre havasına yayılmasına engel olunur.
• Kadmiyum ile yapılan çalışmalarda kadmiyum oksit tozu ve dumanının, çevre havasına yayılması önlenir.
• Manganez ve manganez bileşikleri ile yapılan çalışmalarda, maden ocaklarında pnömatik tabancalarda delmeler, yaş metotla yapılır veya
toz çıkmayacak şekilde gerekli tedbirler alınır.
• Alüminyum veya magnezyum tozlarının yanması hâlinde, karpitin depolandığı veya suyun teması ile yanıcı veya zehirli gazlar çıkması
muhtemel yerler ile gerilim altındaki elektrik tesislerinin bulunduğu yerlerde çıkan yangınlarda hiçbir suretle su kullanılmaz.
• Magnezyum veya alüminyum toz ve talaşlarının bulunduğu yerlerde çıkabilecek yangınlara karşı, sulu, karbondioksitli ve köpüklü hiçbir
söndürücü kullanılmaz.
• Yağ, akaryakıt, boya veya organik tozlar gibi parlayıcı maddelerin yangınlarında ve alçak gerilim elektrik tesislerindeki yangınlarda su
kullanılmaz, ancak gayet ince su serpintisi veya su sisi ile yangın savunması yapılır.
• İş yerinde 65°C’den daha sıcak bulunan toz hâlindeki kömürler, soğutulmadan silo ve depolara konulmaz.
• İş yerlerinde kullanılan zımpara taşları koruyucuları, toz emecek özellikte ve gerekli sağlamlıkta tesis edilir. Rotatif baskı makinaları
kullanılıyorsa; bunların makas disklerine koruyucu yapılır ve bunlarda toz emme tertibatı bulunur.
• Ağaç işleme tezgâhları ile yapılan çalışmalarda, sürekli çalışan, toz ve talaş çıkaran tezgâhlara, uygun havalandırma sistemi kurulur.
Biçme esnasında çıkan talaş ve tozun yerde birikmesi ve iş yerine dağılması önlenir.
• Emilen tozlar, bir siklonda toplandığı hâllerde, siklon, açıkta, sağlam, rüzgâra dayanıklı ve uygun malzemeden yapılır. Siklonlarda
parlayıcı ve patlayıcı atıkların ve tozların toplandığı hâllerde, siklonlar, iş yerinin uzağına konacak ve bunlarda patlamaya dayanacak
sağlamlıkta menfezler bulunur.
• Çimento, kireç, alçı, dolamit, ağlomerit gibi malzemelerin üretiminde kullanılan döner fırınların altındaki soğutma yerlerinde, boşaltma
veya temizleme sırasında fışkıran sıcak tozlara veya geri tepen alevlere karşı gerekli önlemler alınır.
• Parlayıcı gazların veya maddelerin üretildiği, kullanıldığı veya elden geçirildiği yerlerle çalışmalar sırasında parlayabilen gaz, buhar, toz
veya benzerlerinin çıktığı yerlerde bulunan elektrik motorlarının besleme kablolarının başlıca kumanda tertibatı ile termik starterleri,
akım kesicileri, komitatörleri, röleleri, dirençleri ve benzeri tertibatı, ateşe dayanıklı ve izole edilmiş oda veya hücreler içine yerleştirecek
ve atölye içinde kolay erişilir yerlere, uygun tipte starter düğmeleri ve yardımcı akım kesicileri tesis edilir.
• Benzin, mazot ve benzeri yakıtla çalışan motorlu arabalar, patlayıcı maddelerin, tozların ve parlayıcı buharların bulunduğu yerlerin
yakınında, binaların içlerinde, vasıtaların akaryakıt depolarının doldurulduğu kapalı yerlerde kullanılmaz.
• Yüksek fırınların gaz tesisatındaki toz süzgeçlerinin bağlantıları, çabuk temizlenir ve gaz kaçırmayacak şekilde yapılır ve bunların toz
toplayıcıları ve bunlarla ilgili kontrol mekanizması ve filtrelerinin temizlenmesinde, yangına karşı gerekli tedbirler alınır.
• Koruyucu elbiseler; vücuda uygun, çalışmada hareketi engellemeyecek nitelikte ve bunların cep kapakları, saçak gibi sarkıntılı kısımları
bulunmayacak ve cepleri az ve küçük olacak şekilde tesis edilir. Yanıcı, patlayıcı, parlayıcı ve zehirli tozlarla çalışanların giydiği koruyucu
elbiselerde kol kapakları, pantolon paçalarında dubleler ve cep gibi, tozun birikebileceği kısımlar bulunmaz.
TOZLARLA ORTAYA ÇIKAN MESLEK HASTALIKLARINA KARŞI TEDBİRLER
Her türlü maden ocağında, taş ve kiremit ocaklarında, dökümhanelerde, tekstil (amyant dâhil), bütün şeker ve çimento, inşaat, seramik ve
benzeri sanayi kollarındaki iş yerlerinde yapılan çalışmalarda, tozların zararlı etkilerinden korunmak için tüm İSG önlemlerine ek olarak
aşağıdaki özel tedbirler de alınacaktır:
• Tozlu iş yerlerinde genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi ile tozun, çevre havasına yayılmasını önlemek için, su
perdeleri, vakum ve uzaktan kumanda sistemleri kurulacaktır. Toz çıkaran işler, teknik imkânlara göre, kapalı sistemde yapılacak veya bu
işler, diğerlerinden tecrit edilecektir. İş yeri havasındaki toz miktarı, belirtilen miktarı geçmeyecektir.
• Toz çıkaran işlerde, iş yeri tabanı, işin özelliğine ve teknik imkânlara göre, ıslak bulundurulacak, delme işlerinde, toz çıkmasını önlemek
için, yaş metotlar uygulanacaktır.
• Toz çıkaran işlerde çalışan işçilere, işin özelliğine ve tozun niteliğine göre uygun kişisel korunma araçları ile maskeler verilecektir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
24
• Tozlu işlerde çalışan işçilerin, vardiya sonunda yıkanmaları veya duş yapmaları, yıkanmadan yemek yememeleri ve yatağa girmemeleri
sağlanacaktır.
• Tozlu işlerde çalışacak işçiler, işe alınırken, genel sağlık muayeneleri yapılacak, göğüs radyografileri alınacak ve solunum ve dolaşım
sistemi hastalıkları ile cilt hastalığı olanlar, göğüs yapısında bozukluk bulunanlar, bu işlere alınmayacaklardır.
• Tozlu işlerde çalışan işçilerin, periyodik olarak, sağlık muayeneleri yapılacak ve her altı ayda bir, göğüs radyografileri alınacaktır.
Solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları ile cilt hastalığı görülenler, bu işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.
Kuvars işletmelerinde aşağıdaki ek önlemler alınır;
• Kuvars işletmelerinde açık işletme dahi olsa deliklerin delinmesi su enjeksiyonlu makinalarla yapılır.
• Kırma, eleme, öğütme, elek ve siklon gibi küçük boyutta malzeme ile çalışılan tesisler ile bunların transfer bölümlerinde tesisi toz tutucu
sisteme sahip tam kapalı sistemle çalıştırılır.
• Atıkların ortadan kaldırılmasında; atıklar bir yere yığılmadan önce ya da yığılma sırasında ıslatılmalı, atık depolama yeri rüzgârın
etkisiyle çevreye yayılmayacak şekilde kapalı veya atıklar torbalanmış olarak bulundurulur.
• Havalandırma sistemi torbalarında biriken toz, atıklara karıştırılmadan önce yeterince nemlendirilir.
• Çalışma ortamındaki toz miktarı ve kişisel maruz kalma düzeylerinin ZAOD/TWA altında olup olmadığının belirlenmesi için düzenli
aralıklarla toz ölçümleri yapılır, sonuçları kayıt altına alınır.
• İşyerinde temizlik yapanlar ve havalandırma sistemi filtrelerinin temizlik, bakım, onarım işlerini yapanlara standartlara uygun solunum
sistemi koruyucuları kullandırılarak etkilenmemeleri sağlanır.
• İşletmede oluşan atıklar, çevre mevzuatına uygun olarak bertaraf edilir.
Asbest veya asbestli malzeme tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda aşağıdaki önlemler alınır.
• Asbest olduğu belirlenen çalışma alanlarında;
• Gerekli işaretlemeler yapılır ve uyarı levhaları konulur.
• Görevli olanlar dışındaki çalışanların girmesi önlenir.
• Sigara içilmesi yasak olan alanlar belirlenir.
• Yeme içme için ayrılan yerler, asbest tozu ile kirlenme riski bulunan yerlerin dışında seçilir.
• Asbestle çalışılan iş yerlerinde;
• Çalışanlara koruyucu giysi, solunum cihazları gibi yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım verilir.
• Kişisel koruyucu donanımlar iş yeri dışına çıkarılmaz. Koruyucu giysiler iş yerinde veya temizlik işlerinin yapıldığı yerlerde temizlenir ve
iş yerinden yalnızca kapalı kaplar içerisinde çıkarılır.
• Koruyucu giysiler ile çalışanların kendilerine ait giysileri ayrı ayrı yerlerde muhafaza edilir.
• Çalışanlara uygun el ve yüz yıkama yerleri, tozlu işlerde ise duş imkânı sağlanır.
• Kullanılan kişisel koruyucu donanımlar, özel olarak belirlenmiş yerlerde saklanır, her kullanımdan sonra kontrol edilip temizlenir, tamir
ve bakımı yapılır.
Tozla mücadelede toz oluşumunu önlemek, kaynağında tozu bastırmak uygun havalandırma ile toz yoğunluğunu seyreltmek ve öngörülen
ZAOD/TWA düzeyi altında tutmak esastır.
ÖZET
•Toz, iş yeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıkları; toz ölçümü ise, iş yeri ortam havasındaki toz miktarının
gravimetrik esasa veya lifsi tozlarda lif sayısına göre belirlenmesidir.
•İş hijyeni çerçevesinde bina, iş yeri vb çevrede bulunan, insanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü fiziksel, kimyasal (başta
toz faktörü olmak üzere) ve biyolojik etkenlerin nicelik ve nitelik tayininin yapılması ve sonrasında bunlardan insan sağlığının etkilenmemesi
için gerekli önlemlerin alınması temel İSG prensiplerindendir. Diğer taraftan, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren çalışma ortamı,
işyerleri ve binalarda; çalışanların yaptıkları işlerden dolayı toz maruziyetinin önlenmesi gerekir.
•Yer altı maden işletmelerinde solunabilir toz konsantrasyonunun periyodik olarak ölçülmesi, üretim faaliyeti süresince yeraltı üretim
yerlerinde ayda birden, galeri sürmelerinde iki ayda birden, diğer yeraltı üretim dışı bölümlerinde dört ayda birden, kırma, eleme gibi üretim
dışı yer üstü bölümlerinde yılda birden az olamaz.
•İşveren, laboratuvar personeline iş yerinde yürüttüğü faaliyetler süresince eşlik edecek, işin yürütülmesi hakkında bilgi sahibi olan bir kişiyi
görevlendirir.
•İşveren, her türlü tozun meydana geldiği iş yerlerinde çalışma ortamında bulunan, çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek her
türlü fiziksel (gürültü, titreşim, aydınlatma, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon, vb.), kimyasal (toz, gaz, buhar vb.) ve biyolojik, (virüs, bakteri,
mantar, vb.) etkenlerin nicelik ve nitelik tayini için yapılmakta olan iş hiyyeni ölçüm, test ve analizlerini yaptırır.
•Tozlu ortamda çalışma sırasında kullanılacak kişisel koruyucu toz maskesinde kullanılan filtrenin toz süzme özelliğinin tam olarak bilinmesi
gerekir. Maske yüze tam oturmalı ve düzenli bakımı sağlanmalı ve bir vardiyada toplam bir saati geçmeyen kısa süreli tozlu çalışmalarda,
kaynağında yapılan tozla mücadele önlemlerine yardımcı araç olarak kullanılır. Sürekli olarak solunum sisteminin kullanılması gereken
durumlarda temiz hava beslemeli maskeler kullanılır. KKD’lar ilgili mevzuata uygun olarak kullandırılır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
25
ÜNİTE 5
Küçük gerilim, anma gerilimi 50 Volt’a kadar olan gerilim değeridir.
Tehlikeli gerilim ise, değeri Alternatif akımda 50 Volt’ un doğru akımda 120 Volt’ un üstünde olan, yüksek gerilimde ise, hata süresine
bağlı olarak değişen gerilimdir.
Alçak gerilim, etkin değeri 1000 Volt ya da 1000 Volt’un altında olan fazlar arası gerilimdir.
Yüksek gerilim, etkin değeri 1000 Volt’un üzerindeki fazlar arası gerilimdir.
Frekans (Hz), birim zamandaki salınım sayısıdır. Şekil 1’deki akım grafiğinde akımın 1 periyodu 0.02 sn sürmektedir. Frekans ise
1/periyot yani 1/0.02s=50 Hz olarak bulunur.
Elektrik kuvvetli akım tesisleri, insanlar, diğer canlılar ve eşyalar için bazı durumlarda (yaklaşma, dokunma vb.) tehlikeli olabilmeli ve
elektrik enerjisinin üretilmesini, özelliğinin değiştirilmesini, biriktirilmesini, iletilmesini, dağıtılmasını ve mekanik enerjiye, ışığa, kimyasal
enerjiye vb. enerjilere dönüştürülerek kullanılmasını sağlayan tesislerdir.
Elektrik iç tesisleri, yapıların içinde veya bu yapılara ek olarak kurulmuş tesisler dışındaki her türlü alçak gerilim tesisleri, evlere ait, bağ,
bahçe tesisleri, sürekli tesislerin işletmeye açılmasına kadar kurulmuş geçici tesislerdir.
Topraklamak, elektriksel bakımdan iletken bir parçayı bir topraklama tesisi üzerinden toprağa bağlamaktır.
Topraklama ise, topraklamak için kullanılan araç, düzen ve yöntemlerin tümüdür. Topraklamalar çeşitlerine, amaçlarına ve şekillerine
göre ayırt edilirler.
Topraklamanın çeşitlerine göre tanımlar:
• Dolaysız topraklama: Topraklama direncinden başka hiçbir direnç içermeyen topraklamadır.
• Dolaylı topraklama: Topraklama iletkeni üzerine ek olarak bağlanan ohmik, endüktif veya kapasitif dirençlerle yapılan topraklamadır.
• Açık topraklama: Topraklama iletkeni üzerine bir parafudr veya eklatör bağlanan topraklamadır.
Yüksek ve alçak gerilim prafudrları
Topraklamanın amaçlarına göre tanımlar:
• Koruma topraklaması: İnsanları tehlikeli dokunma gerilimlerine karşı korumak için, işletme akım devresinde bulunmayan iletken bir
bölümün topraklanmasıdır.
• İşletme topraklaması: İşletme akım devresinin bir noktasının, cihazların ve tesislerin normal işletilmesi için topraklanmasıdır. Bu
topraklama iki şekilde yapılabilir:
• Fonksiyon topraklaması: Bir iletişim tesisinin veya bir işletme elemanının istenen fonksiyonu yerine getirmesi amacıyla yapılan
topraklamadır. Fonksiyon topraklaması, toprağı dönüş iletkeni olarak kullanan iletişim cihazlarının işletme akımlarını da taşır. Bir iletişim
tesisinin fonksiyon topraklaması, eskiden kullanılan iletişim tesisi işletme topraklaması ile aynıdır. Fonksiyon topraklaması deyimine,
örneğin “yabancı gerilim bileşeni az olan topraklama” gibi adlandırmalar da dâhildir.
• Fonksiyon ve koruma topraklaması: Fonksiyon topraklamasının aynı topraklama iletkenini kullanarak ve aynı zamanda koruma
topraklaması olarak da kullanıldığı topraklamadır. Bir iletişim tesisinin fonksiyon ve koruma topraklaması, eskiden kullanılan iletişim
tesisi işletme ve koruma topraklaması ile aynıdır.
• Düşük gürültülü topraklama: Dış kaynaklardan iletilen (bozucu büyüklüklerle olan) girişimin seviyesi, bağlandığı bilgi işlem veya benzeri
donanımda bilgi kayıplarına neden olan kabul edilmeyecek etkiler üretmeyen bir topraklama bağlantısıdır. Genlik/frekans
karakteristikleri ile ilgili olarak (suseptans= 1/x) duyarlık, donanımın tipine bağlı olarak değişir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
26
• Yıldırıma karşı topraklama: Yıldırım düşmesi durumunda, işletme gereği gerilim altında bulunan iletkenlere atlamaları (geri atlamalar)
geniş ölçüde önlemek ve yıldırım akımını toprağa iletmek için, işletme akım devresine ilişkin olmayan iletken bölümlerin
topraklanmasıdır.
• Raylı sistem topraklaması: İletken kısımlarla raylı sistem toprağı arasındaki dolaysız, dolaylı veya açık bağlantıdır. Raylı sistem toprağı, geri
dönüş iletkeni olarak görev yapan ve traversler veya topraklama tesisleri üzerinden toprakla bağlantısı olan raylar ve bunlara bağlanmış
iletken kısımlardır.
Topraklamanın şekline göre tanımlar:
• Münferit (tekil) topraklama: İşletme elemanı veya cihazın sadece kendine ilişkin topraklayıcıya bağlı olduğu topraklamadır.
• Yıldız şeklindeki topraklama: Birçok işletme elemanının veya cihaza ilişkin topraklama iletkenlerinin topraklanmış bir noktada yıldız
şeklinde toplanmasıdır.
• Çoklu topraklama: Bir işletme elemanı veya cihazın topraklanmış birçok iletkene (örneğin potansiyel dengeleme iletkeni, koruma iletkeni
(PE) veya fonksiyon topraklama iletkeni (FE)) bağlandığı topraklamadır. Bu topraklama iletkenleri aynı topraklama birleştirme iletkenine
veya farklı topraklayıcılara bağlı olabilir.
• Yüzeysel topraklama: Topraklanacak işletme elemanları veya cihazların ve iletişim tesislerinin işletme akımı taşımayan iletken kısımlarının
ağ şeklinde kendi aralarında koruma topraklamasına veya fonksiyon ve koruma topraklamasına bağlandığı topraklamadır.
Topraklayıcı çeşitleri:
• Konuma göre topraklayıcılar:
• Yüzeysel topraklayıcı: Genel olarak 0,5 - 1 m. arasında bir derinliğe yerleştirilen topraklayıcıdır. Galvanizli şerit veya yuvarlak ya da örgülü
iletkenden yapılabilir ve yıldız, halka, gözlü topraklayıcı ya da bunların karışımı olabilir.
• Derin topraklayıcı: Genellikle düşey olarak 1 m’den daha derine yerleştirilen topraklayıcıdır. Galvanizli boru, yuvarlak çubuk veya benzeri
profil malzemelerden yapılabilir.
• Biçim ve profile göre topraklayıcılar:
• Şerit topraklayıcı: Şerit şeklindeki iletken malzeme ile yapılan topraklayıcıdır.
• Boru ve profil topraklayıcı: Boru ve profil şeklindeki iletken malzeme ile yapılan topraklayıcıdır.
• Örgülü iletken topraklayıcı: Örgülü iletken malzeme ile yapılan topraklayıcıdır. Örgülü iletkeni oluşturan teller ince olmamalıdır.
• Doğal topraklayıcı: Temel amacı topraklama olmayan, fakat topraklayıcı olarak etkili olan, toprakla veya suyla doğrudan doğruya veya
beton üzerinden temasta bulunan yapıların çelik bölümleri, boru tesisatları, temel kazıkları gibi metal parçalardır.
• Topraklayıcı etkisi olan kablo: Metal kılıfı, siperi (ekran) ve zırhlarının iletkenliği toprağa göre şerit topraklayıcı niteliğinde olan kablodur.
• Çıplak topraklayıcı bağlantı iletkeni: Bir topraklayıcıya bağlanan çıplak topraklama iletkeninin toprak içinde kalan bölümü,
topraklayıcının bir parçası sayılır.
• Temel topraklayıcı (temel içine yerleştirilmiş topraklayıcı): Beton içine gömülü, toprakla (beton üzerinden) geniş yüzeyli olarak temasta bulunan
iletkendir.
Dokunma gerilimi, iletken kısımlarla toprak arasında ortaya çıkan bir toprak hatası esnasında topraklama geriliminin insan tarafından
elden ele veya elden ayağa köprülenen bölümüdür.
Adım gerilimi, topraklama geriliminin insanın 1 metrelik adım açıklığı ile köprüleyebildiği bölümdür. Bu durumda akım yolu ayaktan
ayağadır.
Koruma topraklaması, gerilim altında olmayan iletken tesis bölümlerinin topraklayıcılara veya topraklanmış bölümlere doğrudan
doğruya bağlanmasıdır.
Aktif bölümler, elektrik işletme elemanlarının, normal işletme koşullarında gerilim altında bulunan iletkenleri (nötr iletkeni dâhil, ancak
PEN iletkeni hariç) ve iletken bölümleridir.
Orta iletkenler de aktif bölümlerdir; fakat koruma iletkenleri ve bunlara iletken olarak bağlı bölümler aktif bölüm sayılmaz.
Açıktaki iletken bölümler, elektrik işletme elemanlarının her an dokunulabilen, aktif bölüm olmayan, fakat bir arıza durumunda gerilim
altında kalabilen (gövde gibi) iletken bölümleridir. İletken çeşitleri:
• Ana iletken (Faz iletkeni) (L1,L2,L3): Elektrik enerji kaynaklarını tüketicilere bağlayan, fakat orta noktadan ya da yıldız noktasından çıkmayan
iletkenlerdir.
• Nötr iletkeni (N): Şebekenin orta noktasına veya yıldız noktasına bağlanan, elektrik enerjisinin iletilmesine katkıda bulunan bir iletkendir
(d.a. sistemlerinde kaynağın orta noktasına bağlanan iletkene de orta iletken denir).
• Koruma iletkeni, işletme araçlarının gövdesini koruma topraklama sisteminde topraklayıcıya, sıfırlama sisteminde sıfır iletkenine, koruma
hattı sisteminde birbirlerine ve topraklayıcıya, hata gerilim koruma bağlaması sisteminde hata gerilim koruma anahtarına, hata akımı
koruma bağlaması sisteminde topraklayıcıya bağlayan iletkendir. Sıfırlama sisteminde sıfır iletkeni de koruma iletkenidir.
• Koruma iletkeni + nötr iletkeni (PEN): Koruma iletkeni ile nötr iletkeninin işlevlerini bir iletkende birleştiren topraklanmış iletkendir.
• Fonksiyon topraklama iletkeni (FE): Yalnızca fonksiyon topraklaması için kullanılan bir topraklama iletkenidir.
• Fonksiyon topraklama ve koruma iletkeni (FPE): Hem fonksiyon topraklaması ve hem de koruma topraklaması için birlikte kullanılan tek bir
topraklama iletkenidir.
Topraklama direnci, topraklayıcının yayılma direnci ile topraklama iletkeninin direncinin toplamıdır.
Kısa devre, işletme bakımından birbirine karşı gerilim altında olan iletkenler ya da aktif bölümler arasında bir arıza sonucunda meydana
gelen iletken bağlantıdır.
Hata akımı, bir yalıtkanlık hatası sonucu oluşan kısa devre akımı ya da toprak teması akımıdır.
Kaçak akım, gerilim altında bulunmayan iletken bölümler, akım sisteminin orta noktasına, doğrudan doğruya topraklamış bir şebeke
noktasına ya da toprağa iletken olarak bağlı ise, gerilim altında olan tesis bölümlerinde bu bölümlere yalıtkan madde üzerinden işletme
gereği geçen akımdır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
27
Aşırı gerilim, genellikle kısa süreli olarak iletkenler arasında ya da iletkenlerle toprak arasında oluşan, işletme geriliminin izin verilen en
büyük sürekli değerini aşan, fakat işletme frekansında olmayan bir gerilimdir.
El ulaşma Uzaklığı, normal olarak girilip çıkılan yerlerde insan elinin, yardımcı bir araç kullanmadan her yönde ulaşabileceği
uzaklıklardır. Bu uzaklıklar basılan yüzeyden başlayarak:
• Yukarıya doğru el ulaşma uzaklığı: 2.50 metre.
• Aşağı ve yanlara doğru el ulaşma uzaklığı: 1.25 metre varsayılır.
3 Fazlı gerilim, elektrik hatlarında enerji taşıma şeklidir diyebiliriz. İletim sırasında elektrik 3 fazlı sistem ile iletilir. Her faz ile toprak
arasında bir faz-nötr gerilimi vardır. Bu 220V'tur ve genelde ev içinde kullandığımız sistemler bu kablolar ile gelen 1 fazı kullanırlar. Her
fazın arasında da bir gerilim farkı mevcuttur bu da 380V'tur. Buna faz arası gerilim denir. Aralarındaki 120 derecelik açı farkı ile de iletim
sırasında oluşabilecek sorunlara karşı koruma sağlanmış olur.
ELEKTRİKLE İLGİLİ RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Elektrik kazalarında etkili faktörler özetle şunlardır:
• Tehlikeli akımın cinsi (doğru akım-alternatif akım) • Etkileyen gerilimin büyüklüğü
• Akım büyüklüğü ve şiddeti • Akım alternatif ise frekansı
• Akımın etki yaptığı süre • Devre topraktan tamamlanmış ise; toprağın kuru ve ıslak durumu
• Elektrik devresinde izole edilmemiş noktaların bulunması • Akım kaynağı ile kazalı arasında akımı engelleyici maddelerin bulunması
• Akımı taşıyan bağlantılar • Akım şiddetinin yönü ve izlediği yol
• Kaza sırasında vücudun gösterdiği direnç • Ellerin kuru, ıslak, terli veya nasırlı olması
Elektrikle çalışmada risk etmenleri genel olarak:
• Elektrik tesisatının cins ve hacmine göre yetkili ehliyete sahip kişilerce yapılmaması, bakım ve onarımının sağlanamaması,
• Makina veya aletlerin çıplak metal kısımlarının topraklanmamış ya da gerekli yalıtımın yapılmamış olması,
• Topraklamanın kolay muayene edilememesi sonucu, topraklaması yapılmış bilinen alet veya makinaların, zaman süreci içerisinde veya
dış etkenler sonucu topraklamasının bozulması,
• Çalışanlara yeterli kişisel koruyucu, yeterli güvenlik malzemesi verilmemesi veya çalışanların bunları kullanmamaları,
• Çalışanlara işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında gerekli bilgilerin verilmemesi ve bu konuda sürekli olarak uyarılmamaları veya
işyerinde konulan bu kurallara çalışanların uymaması,
• Çalışanların elektrik enerjisi hakkında gerekli eğitim, bilgi ve deneyime sahip olmamaları, bunun sonucu olarak kendilerine aşırı güven
duymaları ve elektriğe karşı gerekli dikkat ve özeni göstermemeleri,
• Çalışanların gerekli talimatları almadan veya görevleri dışında arızaya müdahale etmeleri.
• Çalışanların veya çalıştıranların işlerini benimsememeleridir.
TOPRAKLAMA
Elektrik tesislerinde aktif olmayan bölümler ile sıfır iletkenleri ve bunlara bağlı bölümlerin, bir elektrot yardımı ile, toprakla iletken bir
şekilde birleştirilmesine topraklama denilmektedir.
Topraklama, elektrik ile çalışan cihazların olası bir elektrik kaçağı tehlikesine karşı alınan hayati bir önlemdir. Kaçak elektriğin bir
iletkenle toprağa verilmesini sağlayan basit bir sistemdir.
Topraklamanın amacı, meydana gelebilecek bir hata durumunda oluşacak adım ve dokunma gerilimlerinin insan hayatını tehlikeye
sokacak mertebede olmasını önlemek veya bu tehlikeli gerilimleri tamamen ortadan kaldırmaktır. Elektrik sistemlerinin devamlılığı ve
insan hayatını güvenceye almak için elektrik sistemlerinde, gerilim altındaki kısımlar yalıtılır. Toprağa karşı yalıtımda, çeşitli sebeplerle,
her zaman bozulma ve delinme şeklinde hata meydana gelmesi kaçınılmazdır.Topraklama, meydana gelebilecek bu çeşit bir hata
durumunda, insan hayatını güvenceye almak maksadıyla uygulanacak işlemlerden biridir. Topraklama kanuni bir zorunluluktur, hayati
tehlikesi olduğu için bir lüks değil, yükümlülüktür.
Bir binaya genellikle iki çeşit elektrik kablosu girer; bunlar nötr ve faz hattıdır. Bu iki kablo elektrik akımının olması ve cihazların
çalışabilmesi için gereklidir. Bunların güvenliğini sağlamak için ise bir üçüncü kablo olan topraklama kablosuna ihtiyaç duyulmaktadır.
Duvarlarımızdaki iki delikli prizlerimizin deliklerinden biri faz diğeri nötr kablo içindir. Yani elimizde bir voltmetre varsa iki kısmın
arasındaki gerilimi ölçtüğümüzde 220V değeri okunur.
Topraklama sembolleri
Topraklama için kullanılan bu metal çıkıntılar zamanla içe doğru çökme yapabilmekte; bu durumda da topraklama işlevini yerine
getirememektedir. Bu soruna da UPS priz çözüm olabilir; bu priz çeşidinde faz ve nötr deliklerinin yukarısında topraklama için metal bir
çubuk bulunur, böylece topraklama hattının sorunsuz olup olmadığından daha kolay emin olabilirsiniz.
Yüzeysel topraklayıcılar 0,5 m ile 1 m arasında bir derinliğe yerleştirilmelidir. Bu mekanik olarak yeterli bir güvenlik sağlar.
Topraklama Çeşitleri
Topraklama çeşitlerini amacına göre 3 farklı şekilde sınıflandırılabilir:
• Koruma topraklaması • İşletme Topraklaması • Fonksiyon Topraklaması
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
28
Koruma topraklaması, olası bir tehlike anında insanları ve diğer canlıları dokunma gerilimine karşı korumak için yapılan ek topraklama
çeşididir. Elektronik aletlerin elektrik akımı geçen aktif kısımlarının yanında akım geçmeyen ama olası bir kaçak durumunda akımı
dokunma yolu ile insana iletme tehlikesi olan dış metal kısımlarının da topraklanmasıdır. Metal çitler, tanklar, yürüyen merdivenler vb.
insanların temas etmesi beklenen bütün metal yüzeyler koruma topraklamasına dâhildir.
İşletme topraklaması, iletmelerde elektrik akım değerinin istenilen değerlerde olması için yapılan topraklama çeşididir; alçak gerilim
şebekelerinde sistem ile toprak arasındaki gerilimin belirli bir değerin üzerine çıkmaması için yapılırken orta ve yüksek gerilim
şebekelerinde uygulanan yöntem ülke yönetmeliğine göre değişiklik gösterir. Bu şebekelerde direnç üzerinden veya direkt topraklama
yapılabilir.
Fonksiyon topraklaması, belirgin bir amaca yönelik yapılan topraklama çeşididir; yıldırıma karşı koruma, raylı sistem topraklaması gibi.
Kaçak anında bile tüm noktalarda eşit potansiyel olacağından veya hiçbir iki nokta arasında potansiyel farkı oluşmayacağından herhangi
bir tehlike de söz konusu olmayacaktır. Bu sistemde statik elektrik de oluşmayacağından statik elektrik kaynaklı yangın riski ortadan
kalkacaktır.
Toprak ile potansiyel farkı 42 volttan fazla olan alternatif gerilimli elektrik tabloları, özel yerlerde bulundurulacak ve bu yerlerin tabanı,
akım geçirmeyen malzemeden yapılmış veya bu cins malzeme ile kaplanmış olacaktır.
Toprak ile potansiyel farkı 250 volttan yukarı olan alternatif akım tesisatında, sürekli olarak taşınabilir veya çekme iletkenler
kullanılmayacaktır.Yer altı kablolarında yapılacak bir işlemde, ceryan kesilmesinden hemen sonra kapasitif boşalmayı temin için, üzerinde
çalışılması gereken kabloların bütün iletkenleri kısa devre edilecek ve topraklanacaktır.
Kısa devre ve topraklama işlemi, çalışma yerinin en yakın kısımları üzerinde ve bu yerin her iki ucunda yapılacaktır. Yeniden gerilim altına
girme tehlikesini önlemek için, gerilim vermeye elverişli bulunan bütün ayırıcılar açık durumda kilitlenmiş olacaktır. Topraklama devresi,
düşük dirençli iletkenden yapılmış olacak ve bağlandığı cihazın izolesinde meydana gelecek en büyük kaçağı (kısa devreyi) iletecek
kapasitede olacak veya devrede, gerektiğinde o cihazı devreden çıkaracak, uygun bir devre kesme tertibatı bulunacak ve topraklama
tesisatı, uygun bir şekilde korunacaktır.
Elektrik iletkenlerinin mahfazaları, metal mahfaza boruları, elektrik teçhizatının metal koruyucuları ve diğer gerilim altında bulunmayan
yalıtılmış kısımları, uygun bir şekilde topraklanacaktır. Alternatif veya doğru akım ile çalışan çıplak metal kısımlı elektrik cihazları, uygun
bir şekilde topraklanacaktır.
Toprakla potansiyel farkı 42 volt veya daha yukarı olan alternatif akım devrelerinin gerilim altında bulunan kısımları, ana dağıtım
tablolarının arkasında olduğu gibi, sürekli açıkta tutulmaları gereken yerlerde döşemelere akım geçirmeyen ızgaralar konacaktır.
Priz ve fiş sisteminde topraklama kontakt elemanları, akım kontakt elemanlarından önce bağlantıyı sağlayacaktır. Topraklamalı aletlerde,
topraklama devresindeki kesinti halinde, aletin elektrik devresini kesen bir kontaktörün bulunması şekli de geçerli sayılacaktır.
Elektrik kaynak veya kesme makinalarında kullanılan elektojen grupları, elektrik redresörleri veya transformatörleri ile bunların gerilim
altındaki yalıtılmamış kısımları, dokunmalara karşı korunmuş ve elektrik kaynak makinalarının metal çerçeveleri uygun şekilde
topraklanmış olacaktır.
Elektrik kaynak ve kesme makinalarının çıkış uçlarının veya kaynak devrelerinin birer kutbu, kaçak akımlara karşı, iş parçasında
topraklanmış olacaktır. Transmisyon tertibatındaki miller ve yataklar, statik elektriğe karşı topraklanacak, kayışla kasnak arasına ve
kayışın kasnağı terk ettiği kısmın her iki tarafına, topraklanmış metal taraklar uygun şekilde konulacaktır.
Parlayıcı sıvılar, depolama tanklarından kara veya deniz tankerlerine aktarıldıklarında, statik elektriğe karşı depolama tankının topraklı
metal kısmı ile aracın metal kısımları arasında bir elektriksel bağlantı yapılacak, havalı veya dolu lastik tekerlekli ve benzeri araçlar ayrıca
topraklanacaktır.
Statik elektrik birikmelerine karşı, gerekli yerlere statik elektrik yük gidericileri veya nötralizörler konulacak veya uygun diğer tedbirler
alınacaktır.
Statik elektrik tehlike uyarıları
Tabanca boyası yapılan tesislerde boyanacak veya verniklenecek metal parçalar, boyama hücrelerinin bütün metal kısımları ile
davlumbazlar, kaplar, emme tertibatı ve boya tabancaları, uygun bir şekilde topraklanmış olacaktır.
Maden çatılı veya karkaslı bina, atölye, depo ve benzerleri ile iletken olmayan tabanlar üzerinde kurulmuş makinalar, havagazı, su ve
kalorifer tesisatı ve bütün madenî kısımlar, usul ve tekniğe uygun olarak etkili bir şekilde topraklanacaktır.
Toprak ile potansiyel farkı 42 volttan fazla olan ve alçak gerilim ile çalıştırılan her türlü elektrik tesisatı, yetkili kimselerin girebileceği oda
veya kapalı yerlerde bulundurulacak veya tesadüfen dokunulamayacak kadar yüksek yerlere yerleştirilecektir.
KAÇAK AKIM RÖLESİ
Tüketici devrede, gelen ve giden akımların birbirlerine eşit olmadığı durumlarda, devreyi otomatik olarak kesen bir koruma cihazıdır. Yani
insan vücudundan bir akım geçmesi halinde dönen akım, gelen akıma eşit olmayacak ve elektrik devresi kesilecektir. “Hayat Koruma”
denen kaçak akım rölesinde toprak hattına da gerek yoktur.
Kaçak akım rölesi
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
29
Yukarıda sayılan koruma önlemlerinin dışında;
• Atölyelerde bulunan makina ve tezgâhların ayrı ayrı durdurma tertibatından başka, atölyedeki veya kısımdaki tezgâhları tamamen
durduracak bir ana şalter bulunmalıdır.
• Elektrik panolarının ön kısımlarında geçişi güçleştirecek malzeme bırakılmamalıdır.
• Makine ve tezgâhların çalıştırma düğmeleri yeşil, durdurma düğmeleri kırmızı renkte olmalıdır. Kollu ve çevirmeli şalterlerde ise
çalıştırma için "1", durdurma için "0" gibi etiketler bulunmalıdır.
• Makine ve tezgâhların kumanda yeri, bunların görülemeyeceği yerde ise çalışmaya başlamadan önce bir uyarı sesi ile haber verilmelidir
(Yani elektrik geliyorum demelidir.).
• Elektrikli el aletlerinin kullanılması gereken yerlerde, yeteri kadar topraklanmış elektrikli prizler bulundurulmalıdır. Bu prizlerin
yeterince bulunmamasından dolayı, el aletlerinin fişleri sökülmekte, kablolar düz olarak bağlanmaktadır. Bu da çeşitli kazalara yol
açmaktadır.
Ana şalter ve ikaz levhaları
• Elektrik el aletlerini çalıştırmak için anahtarın üzerine basıldığında çalıştıracak, bırakıldığında durduracak yaylı anahtarlar
kullanılmalıdır. Bu anahtarlar bozulduğunda aynı özellikteki yaylı anahtarla değiştirilmelidir.
• Elektrik kabloları muntazaman döşenmiş olmalı, kırık fiş ve prizler onarılmalı, sigortalar kapalı dolap içerisinde bulundurulmalıdır.
• Büyük mutfaklar, bulaşık yıkama yerleri, soğuk hava depoları, su pompa daireleri ve kazan daireleri ile çamaşırhaneler, banyolar,
galvanik işletmeler gibi nemli ve ıslak yerler ile parlama ve patlama tehlikesi oluşturabilecek tozlu yerlerde;
• Aydınlatma lambaları, fiş ve prizler ile anahtarlar su damlalarına ve toza karşı tamamen korunmuş tipte (etanş) olmalı,
• Sigortalar tehlikeli ortamın dışında bulundurulmalı,
• Yıpratıcı etkisi olan buhar ve dumana açık metal parçalar, örneğin koruyucu boya ya da dayanıklı gereçler kullanılarak korozyona karşı
korunmalıdır.
Elektrik güvenliği söz konusu olduğunda daha çok çocuklar için önlemler almak gerekir.
ELEKTRİK KAYNAĞINDA İSG
 Elektrik kaynağı yapılan yerler, başka işçilerin çalıştığı yerlerden en az iki metre yükseklikte ve ışık geçirmeyen taşınmaz veya
taşınabilir paravanlarla ayrılmış olacaktır.
 Elektrik kaynağı işlerinde çalışan işçilere, işin özelliğine uygun kişisel korunma araçları verilecektir.
 Elektrik kaynak makinası bağlantıları ve prizler, yalnız yetkili elektrikçiler tarafından yapılacak ve değiştirilecek, kaynak işlerinde ise
ehil kaynakçılar çalıştırılacaktır.
 Elektrik kaynak makinalarının kullanılmasında, aşağıdaki tedbirler alınacaktır. Elektrik kaynak makinaları ve teçhizatı yalıtılmış ve
topraklanmış kaynak penseleri kabzalı ve dış yüzleri yalıtılmış olacaktır.
 Otomatik veya yarı otomatik dikiş ve punta kaynağı makinalarında, operasyon noktasına kapalı koruyucu yapılacak veya çift el
kumanda usulü uygulanacaktır. Beslenme ve kaynak kabloları, üzerinden taşıt geçmesi hâlinde, zedelenmeyecek ve bozulmayacak
şekilde korunacaktır.
 Elektrik kaynak makinasının şebeke bağlantısındaki şalter, bütün kutupları kesecektir. Elektrik kaynak makinalarının temizlenmesi
tamir ve bakımı veya çalışma yerinin değiştirilmesi sırasında, makinalar şebekeden ayrılıp elektriği kesilecektir.
 Akımı sağlayan kablo uçlarının bağlantı noktası ve elektrot pensleri yalıtılmış ve kaynak ısısına karşı, uygun şekilde korunmuş
olacaktır. Dirençli kaynak makinalarının punto noktası ile gerilim altındaki kısımları yalıtılmış olacak, bunların kablolarının makina
üzerinde veya yakınında bir yerde bir anahtarı bulunacak, akım giriş uçları, vida veya saplama ile iyice tespit edilecek ve buralarda
fişler kullanılmayacaktır. Ancak, kumanda devresinde fişler kullanılacaktır.
ELEKTRİK FAKTÖRÜNDE GENEL İSG ÖNLEMLERİ
 Şerare veya kıvılcım çıkaran elektrik motorları; patlayıcı, parlayıcı veya yanıcı gazların bulunduğu yerlerde kullanılmayacaktır.
 Gerilimi 250 volttan yukarı olan alternatif veya doğru akım devrelerinde kullanılan sigortalardan değeri 20 amperin üstünde
olanları, kapalı bir tablo içine monte edilecek ve en az bir şalter veya anahtarla kontrol altına alınacak, bu şalter veya anahtarla akım
kesilmeden, tablo kutusu kapağı açılmayacak ve tablo kutusunun kapağı kapanmadan akım verilmeyecektir.
 Gerilimi 650 voltu geçmeyen ana dağıtım tabloları, bakımı veya ayarı gerektiren her kısmı kolayca erişilebilecek, iletkenler kolayca
izlenebilecek, şalter veya kumanda cihazları tablonun önünden idare edilebilecek ve bütün ölçü ve kontrol aletleri ile sinyalizasyon
cihazları, tablonun ön cephesinden kolayca görülebilecek şekilde düzenlenecektir
 Beher bölmesinde, hücresinde veya tankında 5000 litreden fazla yağ bulunan transformatörler ile kondansatörler veya benzerleri, iş
yeri binalarının dışına konacak veya herhangi bir hücre, bölme veya tankın içindeki yağları alabilecek genişlikteki bir sarnıcın,
kuyunun veya çukurun üstüne yerleştirilecektir.
 Transformatörler, kondansatör ve benzerlerinin konulduğu iş yerlerinin yeteri kadar havalandırılması sağlanacak ve duvarları ile
kapıları, yangına dayanıklı olacaktır. İş yerine konacak hava soğutmalı elektrik transformatörleri, yanabilir malzemeden yeteri
kadar uzakta bulunacak veya yanabilir maddelerden, ısı geçirmeyen ve yanmayan bir bölme ile ayrılmış veya uygun şekilde
kapatılmış olacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
30
 Transformatör ve kondansatör merkezlerindeki diğer yüksek gerilim cihazları, parmaklıklı veya kafes telli kapılar ile kapalı özel
hücrelere yerleştirilmiş olacaktır. Yüksek gerilim hücrelerinde yalıtılmış tabure kauçuk eldivenler, ıstakalar, yangın söndürme
cihazları, kısa devre ve topraklama teçhizatı ve talimatı haiz tabela vb. bulundurulacaktır.
 Sabit akümülatör tesisleri, tabanı aside dayanıklı malzemeden yapılmış, iyi havalandırılmış ve özel olarak yapılmış odalarda veya
hücrelerde bulundurulacaktır. Akümülatör bataryalarının kutuları; cam, sert kauçuk veya benzeri akım geçirmeyen maddelerden
yapılmış olacak ve bunlar, akım geçirmeyen sağlam ayaklar üzerine oturtulacaktır. Akümülatör bataryaları, kullanıldıkları işe uygun
şekilde kapatılacak veya korunacak ve gaz çıkarmalarına karşı gereken otomatik tertibat alınmış olacaktır. Akümülatör odalarına
sağlanacak suni ışık yalnız akkor flamanlı elektrik ampulleri vasıtasıyla yapılacaktır. Bu gibi yerlere açık alevli vasıtalarla girilmesi
ve buralarda sigara içilmesi yasaktır.
 Taşınabilir elektrik kabloları, dayanıklı kauçukla kaplanmış olacak ve gerektiğinde eğilip bükülebilecek bir metalle dayanıklılığı
arttırılacak ve bunların kaplamaları bozulmayacak, bağlantıları iyi durumda tutulacaktır. Kontrol, bakım ve onarımı yapılacak
makina ve elektrik devrelerinin akımı kesilecek ve akımı kesen şalter veya anahtarlarda kilitleme tertibatı bulunacak veya bunların
açık oldukları, uygun şekilde belirtilecektir.
 Elektrik tesisatının, cihazlarının veya çıplak iletkenlerin, daima gerilim altında bulunduğu kabul edilecek ve teknik bir zorunluluk
bulunmadıkça gerilim altında elektrik onarımı yapılmayacaktır. Vinçlere akım sağlayan hava iletkenleri uygun şekilde yerleştirilmiş
ve korunmuş olacak ve bunların altına veya yakınına malzeme istifi ve yığını yapılmayacaktır. Elektrik tesisatı, cins ve hacmine göre
ehliyetli elektrikçiler tarafından yapılacak, bakım ve işletmesi sağlanacaktır.
 Yukarı doğru açılan bıçaklı elektrik anahtarları ve devre kesicilerinin kendi ağırlıkları ile kapanmalarını önlemek için, mandal veya
sürgü tertibatı yapılacak, yatay açılan bıçaklı elektrik anahtarlarıyla devre kesicilerinin kendi kendine kapanmaları önlenecektir.
 Sigortalar, değiştirilmeden önce gerilim dışı bırakılacak ve gerilim yokluğu kontrol edilecektir. Sigorta gerilim dışı bırakılamıyorsa,
kesicilerle devrenin kesilmesi sağlanacak ve bu gibi hâllerde, elleri ve gözleri koruyacak kişisel koruyucular kullandırılacaktır.
 Kazan içinde veya buna benzer dar ve iletken kısımları bulunan yerlerle ıslak yerlerde, alternatif akımla çalışan lambalar kullanıldığı
takdirde, çalışma yerinin dışında bulunan ve sargıları birbirinden ayrı olan transformatör yardımı ile elde edilen küçük gerilim (en
çok 42 v) kullanılacaktır.
 Elektrik işlerinde kullanılan penseler, kargaburunlar, tornavidalar ve benzeri el aletleri, uygun şekilde yalıtılmış ve yağdanlıkların,
süpürgelerin, fırçaların ve diğer temizlik araçlarının sapları, akım geçirmeyen malzemeden yapılmış olacaktır. Elektrik el aletleri iyi
bir şekilde muhafaza edilecek ve her an işe hazır şekilde bakımlı bulundurulacaktır. Elektrik el aletleri kendi özel gayeleri için, doğru
olarak ve kendi kapasiteleri içinde, aşırı zorlamalara başvurulmadan kullanılacaktır.
 Taşınabilir elektrikli el aletlerinin sapları, yeterli cins ve kalınlıkta akım geçirmeyen bir maddeyle kaplanacak veya bu gibi
malzemeden yapılmış olacak ve bu aletlerin üzerlerinde, devreyi kapalı tutmak için, sürekli olarak basılması gereken yaylı devre
kesicileri (enterüptör) bulunacaktır.
 İnşaat şantiyeleri ile diğer açık çalışma yerlerinde kullanılan elektrikli el aletleri, küçük gerilim veya 1/1 oranlı ve sargıları
birbirinden ayrı güvenlik transformatöründen (ayırıcı transformatör) elde edilen gerilim ile çalıştırılacak veya özel olarak imal
edilmiş, iki yalıtkanlı olacaktır.
 Parlayıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu yerlerle bu maddelerin yakınındaki yerlerde, statik elektrik yüklerinin meydana
gelmesine karşı nemlendirme, topraklama, iyonizasyon, silindirlerin ayarı vb. gibi uygun tedbirler alınacaktır.
 Birden fazla kaynaktan beslenen elektrik tesisatında, kablo veya hava hatları üzerinde onarıma girişilmeden önce, akım her yönden
kesilecektir. Binalarda yapılacak ek inşaat, onarım veya boya işleri ile benzeri çalışmalara başlamadan önce, gerilim altındaki
iletkenlere yaklaşması gereken kimselerin korunması sağlanacaktır.
 Üzerinde 650 volt gerilim bulunan şalter veya ona benzer açık elektrik teçhizatı, en az 215 santimetre yükseklikte ve bakım ve
kontrol çalışmalarına elverişli şekilde yapılmış olacaktır. Gerilim altındaki kısımların bakım ve kontroluna yarayan uygun geçitler
yapılacak ve bunlar yol olarak kullanılmayacaktır.
 Alçak gerilimli tesisatta servis koridorları en az 60 santimetre genişlikte ve yüksek gerilimli tesislerde ise en az 80 santimetre
genişlikte olacaktır. Hiçbir yerde bu koridorların tavan yüksekliği 2 metreden az olmayacaktır.
ÖZET
•Elektrikli alet ve makinelerin neden olduğu iş kazaları, bütün sebepler arasında üçüncü yeri aldığı (tazminatı gerektiren kazalar bazında da
bütünü arasında %20’lik bir oranı olduğu) görülmüştür. Bu tip aletlerden meydana gelen ölüm ve maluliyetler incelendiğinde ise, bu tip
mekanik sebeplerin dördüncü sırada, daimî kısmi maluliyet vakalarında ise birinci sırada bulunduğu tespit edilmiştir.
•Dokunma gerilimi, iletken kısımlarla toprak arasında ortaya çıkan bir toprak hatası esnasında topraklama geriliminin insan tarafından elden
ele veya elden ayağa köprülenen bölümüdür. Adım gerilimi, topraklama geriliminin insanın 1 metrelik adım açıklığı ile köprüleyebildiği
bölümdür. Bu durumda akım yolu ayaktan ayağadır.
•Topraklama direnci, topraklayıcının yayılma direnci ile topraklama iletkeninin direncinin toplamıdır. Kısa devre, işletme bakımından birbirine
karşı gerilim altında olan iletkenler ya da aktif bölümler arasında bir arıza sonucunda meydana gelen iletken bağlantıdır.
•Aşırı gerilim, genellikle kısa süreli olarak iletkenler arasında ya da iletkenlerle toprak arasında oluşan, işletme geriliminin izin verilen en
büyük sürekli değerini aşan, fakat işletme frekansında olmayan bir gerilimdir.
•Elektrik tesislerinde aktif olmayan bölümler ile sıfır iletkenleri ve bunlara bağlı bölümlerin, bir elektrot yardımı ile, toprakla iletken bir
şekilde birleştirilmesine topraklama denilmektedir. Topraklama, elektrik ile çalışan cihazların olası bir elektrik kaçağı tehlikesine karşı alınan
hayati bir önlemdir. Kaçak elektriğin bir iletkenle toprağa verilmesini sağlayan basit bir sistemdir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
31
ÜNİTE 6
Binalarda malzeme taşıma, depolama ve istifleme sırasında yaşanabilecek sağlık ve güvenlik risklerinin, özellikle elle taşıma yapılması
sırasında yaşanabilecek sırt ve bel incinmelerinin, çalışanların korunmasını sağlamak için asgari İSG normlarının aktarılmasıdır.
Konuyla ilgili mevzuat, Avrupa Birliğinin 29/5/1990 tarihli ve 90/269/EEC sayılı Konsey Direktifine uygun hazırlanmıştır. Malzeme taşıma
mevzuatı AB Direktiflerine uygundur. Malzemelerin taşınması konusunda İLO’nun 127 no’lu Elle Taşıma ve Kaldırma İle İlgili Sözleşmesi
bulunmaktadır. Bu sözleşmeye göre:
• “Yüklerin bedenen taşınması” deyimi, yükün yerden kaldırılması ve yere konulmasını da kapsamak üzere yük ağırlığının tamamen tek
işçi tarafından çekildiği her türlü taşımayı,
• “Yüklerin devamlı olarak bedenen taşınması” deyimi yüklerin aralıksız olarak veya esas itibariyle bedenen taşınmasına hasr ve tahsis
edilen veya aralıklı olsa bile yüklerin normal olarak bedenen taşınmasını içine alan her türlü faaliyeti;
• “Genç işçi” deyimi, 18 yaşından küçük bir işçiyi ifade eder.
Bu Sözleşme yüklerin devamlı olarak bedenen taşınmasına uygulanır. Ağırlığı, sağlık ve güvenliği tehlikeye sokabilecek yüklerin işçi
tarafından bedenen taşınması talep veya kabul edilemez. Üye ülkeler, hafif olmayan yükleri bedenen taşıma işine ayrılan bir işçinin bu işe
verilmeden önce, sağlığını korumak ve kazaları önlemek amacı ile yararlanılacak çalışma metotları hakkında yeterli bir eğitim görmesi için
gerekli tedbirleri alır.
Yüklerin bedenen taşınmasını sınırlamak veya kolaylaştırmak için uygun teknik araçlardan mümkün olduğu kadar yararlanılacaktır.
• Kadınların ve genç işçilerin hafif olmayan ağır yüklerin bedenen taşınması işine verilmesi sınırlandırılacaktır.
• Kadınlar ve genç işçiler yüklerin bedenen taşınmasında kullanıldıkları zaman bu yüklerin azami ağırlığı erkek işçiler için kabul edilen
ağırlıktan bariz bir ölçüde az olacaktır.
TEMEL KAVRAMLAR
Elle taşıma işi; bir veya daha fazla çalışanın bir yükü kaldırması, indirmesi, itmesi, çekmesi, taşıması veya hareket ettirmesi gibi işler
esnasında, işin niteliği veya uygun olmayan ergonomik koşullar nedeniyle özellikle bel veya sırtının incinmesiyle sonuçlanabilecek riskleri
kapsayan nakletme veya destekleme işlerini ifade eder.
Hizmet alan, depolama şirketi ile hizmet sözleşmesi imzalamış olan tedarikçi veya tedarikçi sıfatıyla kendisini ifade eder. Hizmet
sözleşmesi, depolama hizmetlerine ilişkin depolama şirketi ile hizmet alan arasında akdedilen sözleşmeyi ifade eder.
Depolama amaçlı tesisler, her türlü mal, eşya, ürün, araç veya hayvanın depolanması veya muhafazası için kullanılan bina ve yapıları ifade
eder. Depolar, çeşitli mal, malzeme ve maddelerin gerektiğinde kullanılmak üzere muhafaza edildiği yerlerdir. Silolar, tank çiftlikleri,
basımevi depoları, antrepolar, ahırlar, ambarlar, eşya emanet ve muhafaza yerleri, arşivler ve benzeri yerler bu sınıfa girer. Bir binanın
içerisinde bulunan 50 􀝉􀝉2’den küçük depolama amaçlı bölümler esas binanın bir parçası olarak kabul edilir.
Depolama şirketi, doğal gazın depolama faaliyetini gerçekleştirmek üzere yetkilendirilen tüzel kişidir.
Ek hizmetler, LNG gemisinin limana yanaştırılması, boşaltılması, LNG’nin tanklarda depolanması, LNG’nin gazlaştırılarak ulusal iletim
şebekesine verilmesi, LNG’nin kara tankerlerine yüklenmesi, LNG’nin gemiye yüklenmesi ve benzeri hizmetlerin birbirinden bağımsız
olarak verilmesini ifade eder.
Gazlaştırılmış LNG kalite şartnamesi, depolama şirketi tarafından hizmet alana teslim edilecek gazlaştırılmış LNG’nin özelliklerini
gösteren kalite şartnamesini, ihracatçı şirket, üretim şirketi ve toptan satış şirketlerinden veya ithalatçı şirketlerden satın aldığı gazı yurt
dışına pazarlayan tüzel kişiyi ifade eder.
Sistem, doğal gazın üretimi, iletimi, depolanması ve dağıtımı işlevlerini yerine getirmek üzere kurulan tesis ve teçhizatı ifade eder.
LNG kalite şartnamesi, LNG’nin depolama şirketi tarafından teslim alınabilmesi için tedarikçi tarafından kabul noktasında teslim edilecek
ve hizmet alan tarafından teslim alınacak LNG’nin gaz hâlindeki özelliklerini gösteren kalite şartnamesini ifade eder.
Sıvılaştırılmış doğal gaz depolama tesisi, bir tüzel kişinin mülkiyet veya işletmesinde bulunan ve LNG’yi depolamaya mahsus tesisi ifade
eder.
Standart hizmet, LNG boşaltılması, LNG’nin temel kullanım usul ve esasında belirlenecek sürede depolanması ve bu kapsamda tahsis
edilen gazlaştırma kapasitesi çerçevesinde gazlaştırılarak ulusal iletim şebekesine verilmesine ilişkin hizmetlerin bir bütün olarak
verilmesini ifade eder.
Sistem günü, saat 08.00’de başlayıp ertesi gün saat 08.00’de sona eren 24 saatlik zaman dilimini ifade eder.
Tedarikçi, serbest tüketicilere, toptan satış şirketlerine, ithalatçı şirketlere, ihracatçı şirketlere, dağıtım şirketlerine ve CNG satış
şirketlerine doğal gaz satan ithalatçı şirketleri, toptan satış şirketleri ve üretim şirketlerini ifade eder.
Temel kullanım usul ve esasları (KUE), standart hizmet ve ek hizmet ile ilgili tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amacıyla
depolama şirketi tarafından hazırlanarak kurul onayına sunulan usul ve esasları ifade eder.
Terminal işletme gazı, standart ve ek hizmetler için terminal ekipmanları tarafından yakıt olarak kullanılan gazı, bacada yakılan gazı,
ısıtmada kullanılan gazı, minimum stok için gerekli olan gazı ve proses tesisatında oluşabilecek gaz kaçakları ile terminalde ve gemideki
ölçüm ekipmanlarının hassasiyet sınırları nedeniyle ölçüm farkından kaynaklanan hesaba katılamayan gazdır.
YÜKÜMLÜLÜKLER ve RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Endüstrileşmiş ülkelerde iş ortamındaki etkenlere bağlı olarak gelişen bel ağrısı çalışanların en önemli ve en pahalı sağlık sorunları
arasındadır. Bu ülkelerde bel ağrısı ve bel ağrısına bağlı sakatlık, üretim kaybı, işe gidememe ve tazminat ödemeleri hızla artmaktadır.
Maliyetteki bu hızlı artış ülkelerin ekonomisini de tehdit eden bir durumdur. Bel ağrısının en yaygın nedeni kas ve bağların aşırı
gerilmesidir. Gerilmeye bağlı zorlanma dizleri bükmeden öne eğilme, ağırlık kaldırma, ağırlık taşıma, dönme gibi uygun olmayan
pozisyonlarda oluşmuşsa daha da önemlidir. Kas zorlanmasında ağrı genellikle beldedir, bel hareketleri kısıtlanmıştır.
Bel ağrısı oluşumunu kolaylaştıran etkenler, kişisel ve işle ilgili olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır:
• Kişisel etkenler • Kötü duruş • Kondisyon yetmezliği • Sırt-bel kaslarının güçsüzlüğü
• Aşırı kilo • Sigara içmek • İşle ilgili etkenler • Fiziksel etkenler
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
32
• Ağırlık kaldırma, taşıma gibi ağır fiziksel zorlanma • Uzun süre aynı pozisyonda kalma
• Sık olarak öne eğilme ve dönme hareketleri • Tekrarlamalı hareketler • Titreşim
• Psikolojik etkenler • İşinden memnun olmama • Yetersiz amir ve arkadaş desteği • İş baskısı • Monoton iş
İşveren, işyerinde yapılan işlerin özelliklerini dikkate alarak;
• Kullanılacak iş ekipmanının, kimyasal madde ve preparatların seçimi, iş yerindeki çalışma düzeni gibi konular da dâhil işçilerin sağlık ve
güvenliği yönünden tüm riskleri değerlendirir.
• Bir işçiye herhangi bir görev verirken, işçinin sağlık ve güvenlik yönünden uygunluğunu göz önüne alır.
• Yeni teknolojinin planlanması ve uygulanmasının, seçilecek iş ekipmanının çalışma ortam ve koşullarına, işçilerin sağlığı ve güvenliğine
etkisi konusunda işçiler veya temsilcileri ile istişarede bulunur.
• Ciddi tehlike bulunduğu bilinen özel yerlere sadece yeterli bilgi ve talimat verilen işçilerin girebilmesi için uygun önlemleri alır.
İşveren;
• İş yerinde yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle
mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
• Yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, Ek-1`de yer alan hususları dikkate alarak elle taşımadan kaynaklanan riskleri
azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlar ve gerekli düzenlemeleri yapar.
İşveren, yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda;
• İşin mümkün olduğu kadar sağlık ve güvenlik şartlarına uygun yapılabilmesi için işyerinde gerekli düzenlemeleri yapar.
• Yapılan işteki sağlık ve güvenlik koşullarını değerlendirirken tüm hususları ve yüklerin özelliklerini de göz önünde bulundurur.
• Özellikle çalışanların sırt ve bel incinme risklerini önlemek veya azaltmak için, yer alan hususlar doğrultusunda çalışma ortamının
özellikleri ve yapılan işin gereklerine uygun önlemleri alır.
Elle taşıma işlerinde, özel politika gerektiren grupların etkilenebileceği tehlikelere karşı korunması için ilgili mevzuatta belirtilen
hususlar dikkate alınmalıdır.
İşveren, işçilerin iş yerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerine uygun olarak sağlık gözetimine tabi tutmakla yükümlüdür:
• İşçilerin işe girişlerinde sağlık durumlarının yapacakları işe uygun olduğunu belirten sağlık raporu alınır.
• Yapılan işin özelliğine göre, işin devamı süresince sağlık muayeneleri düzenli aralıklarla yapılır.
İşveren; elle taşıma işlerinde çalışanların veya temsilcilerinin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilişkin mevzuat hükümlerini
de dikkate alarak aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlar:
• Sağlık ve güvenliğin korunmasına yönelik alınan tedbirler,
• Taşınan yükle ilgili genel bilgiler ve mümkünse yükün ağırlığı ile eksantrik yüklerin en ağır tarafının ağırlık merkezi,
• Belirtilen hususları da dikkate alarak yüklerin doğru olarak nasıl taşınacağı ve yanlış taşınması hâlinde ortaya çıkabilecek riskler.
İşveren; ilgili çalışanların veya temsilcilerinin, 6331 sayılı Kanun’un 18’inci maddesine uygun olarak görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar.
Yükle ilgili risk faktörleri dört grupta incelenebilir: yükün özellikleri, fiziksel güç gereksinimi, çalışma ortamının özellikleri ve işin
gerekleri.
Yükün özellikleri hususunda, yük;
• Çok ağır veya çok büyükse, • Kaba veya kavranılması zorsa, • Dengesiz veya içindekiler yer değiştiriyorsa,
• Vücuttan uzakta tutulmasını veya vücudun eğilmesini veya bükülmesini gerektiren bir konumdaysa,
• Özellikle bir çarpma hâlinde yaralanmaya neden olabilecek yoğunluk ve şekildeyse elle taşınması, bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine
neden olabilir.
Fiziksel güç gereksinimi hususunda iş,
• Çok yorucu ise, • Sadece vücudun bükülmesi ile yapılabiliyorsa, • Yükün ani hareketi ile sonuçlanıyorsa,
• Vücut dengesiz bir pozisyonda iken yapılıyorsa bedenen çalışma şekli ve harcanan güç, bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine neden
olabilir.
Çalışma ortamının özellikleri hususunda çalışılan yer,
• İşi yapmak için yeterli genişlik ve yükseklikte değil ise,
• Zeminin düz olmamasından kaynaklanan düşme veya kayma tehlikesi varsa,
• Çalışma ortam ve şartları, çalışanların yükleri güvenli bir yükseklikte veya uygun bir vücut pozisyonunda taşımasına uygun değil ise,
• İş yeri tabanında veya çalışılan zeminlerde yüklerin indirilip kaldırılmasını gerektiren seviye farkı varsa,
• Zemin veya üzerinde durulan yer dengesiz ise,
• Sıcaklık, nem veya havalandırma uygun değil ise bilhassa sırt ve bel incinmesi riskini artırabilir.
İşin gerekleri hususunda, aşağıda belirtilen çalışma şekillerinden bir veya birden fazlasını gerektiren işler bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine
neden olabilir.
• Özellikle vücudun belden dönmesini gerektiren aşırı sık veya aşırı uzun süreli bedensel çalışmalar,
• Yetersiz ara ve dinlenme süresi,
• Aşırı kaldırma, indirme veya taşıma mesafeleri,
• İşin gerektirdiği, çalışan tarafından değiştirilemeyen çalışma temposu.
Bireysel risk faktörleri olarak çalışanlar;
• Yapılacak işi yürütmeye fiziki yapılarının uygun olmaması,
• Uygun olmayan giysi, ayakkabı veya diğer kişisel eşyaları kullanmaları,
• Yeterli ve uygun bilgi ve eğitime sahip olmamaları durumunda risk altında olabilirler.
MALZEMELERİN ELLE TAŞINMASI
Elle taşımada dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekilde sıralanabilir:
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
33
• Cisimleri bedeninizle değil de önce beyninizle kaldırdığınızı unutmayınız. Bunun için ağır bir yükü mutlaka kaldırmanız gerekiyorsa,
haltercilerin yaptığı gibi çok iyi konsantre olunuz.
• Kaldırırken yavaş ve temkinli hareket ediniz, ani hareketlerden kaçınınız. Adalelerinize ani yük bindirmeyiniz. Kaldırma esnasında karın
kaslarınızı kasarak bütün kas gruplarınızı aynı anda çalıştırınız. Karın ve sırt adalelerinizin kasılması omurganızı destekler.
• Ayakta iken belinizi sağa veya sola doğru rotasyon yaptırıp eğilerek yerden bir şey almayınız.
• Beliniz geriye doğru eğilmiş vaziyetteyken sırtınıza ağırlık yüklemeyiniz. Mutlaka yüklemeniz gerekiyorsa dizleriniz biraz kırılmalı ve
vücudunuz öne doğru hafif eğik olmalıdır.
• Herhangi bir ağırlığı taşımanız gerekirse yükü vücudunuza simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyınız.
• Ağır bir yükü belinizden daha yükseğe kaldırmayınız. Hele bu yükü başınızdan yukarı kaldırmayı denerseniz tam bir felaket olabilir.
• Bir cismi taşırken ayaklarınız yere sağlam basmalıdır. Her iki ayağınız arasındaki mesafe yaklaşık omuz genişliğinde olmalı ve ayak
uçlarınız dışa bakmalıdır.
• Yük elinizde iken dönmeniz gerekiyorsa belinizle değil ayaklarınızın yerini değiştirerek dönünüz.
• Ağır bir cismi bir yerden bir yere çekerek veya iterek tek başınıza götürmeyiniz.
• Yükü bedeninize mümkün olduğunca yakın tutun. Yükün en ağır köşesini bedeninize yakın tutun. Eğer yüke yakın durmanız mümkün
değilse kaldırmaya çalışmadan önce kendinize doğru kaydırın.
• Köşeleri dönerken bedeninizi bükmeyin.
• Yükü aşağı bırakın ve ayarlayın. Yükü önce aşağı bırakın, sonra istediğiniz pozisyona getirecek şekilde kaydırın.
Malzemeyi elle kaldırma ve taşımada dikkat edilecek hususlar:
1.Malzemeyi kaldırma işini planlama
 Malzeme nereye konacak?
 Eğer mümkünse uygun kaldırma için yardımcı malzemeler kullanın.
 Kaldırma yaparken yardıma ihtiyacınız var mı?
 Engelleri kaldırın.
 Kaldırmak istediğiniz cisim omuz boyunuza göre uzun ise (döşeme gibi) malzemeyi götüreceğiniz yolun yarısı kadar
 mesafede masa üzerinde bırakacak şekilde plan yapın veya taşıma pozisyonunu değiştirin.
2.Ayakların arasında mesafe
 Kaldırma için dengeli ve sabit bir yüzey sağlayın (Dar kenar ve uygun olmayan ayakkabı bunu güçleştirir.).
 İlerideki ayak gerideki ile arada mesafeli ve rahat olmalıdır. Mümkünse gerideki ayak malzemeyi götüreceğiniz yönü
göstermelidir.
3.Uygun kaldırma pozisyonu
 Alçak mesafede bir malzeme kaldıracaksanız dizlerinizi bükün, fakat tamamen diz çökmeyin veya dizlerinizi çok fazla
eğmeyin. Arkanızı düz tutun (Vücudun doğal yuvarlak arka şeklini korumak için çeneyi içeri çekmek faydalı olur.).
 Malzemeyi kavramak için ileri doğru malzemenin üzerine hafifçe eğilin. Omuz seviyesini koruyun ve kalçanızla aynı yönde
tutun.
4.Malzemeyi kavrama
 Kolları, bacaklar tarafından oluşturulan sınırı koruyacak şekilde tutun. En iyi kaldırma pozisyonu ve çeşidi o anki durum ve
kişisel tercihe dayanır.
Güvenli kaldırma adımları şunlardır:
• Malzemeyi kafanızda tasarlayın – malzemeyi güvenli bir şekilde kaldırabilecek misiniz?
• Ayaklarınızı “2’ye 10 var” (01:50) pozisyonuna getirin,
• Dizlerinizi bükün,
• Arkanızı düzgün ve dimdik tutun,
• Boyun -kafa- çenenizi yukarıda tutun,
• Sıkıca kavrama - diz önde, el yukarıda uzak olan köşeyi kavrasın ve arkaya diğer dizinizi koyun, el malzemeyi aşağıdan kavrayacak
şekilde olsun malzemenin köşesine yakın dursun.
• Kaldırma – malzemeyi kalça kemiğinize yakın tutun
SIVILAŞTIRILMIŞ GAZ DEPOLAMA TESİSLERİNDE ALINMASI GEREKEN İSG TEDBİRLERİ
Depolamada temel kullanım usul ve esaslarının düzenlenmesinde aşağıdaki genel ilkeler esas alınır.
• Temel kullanımla ilgili mevzuata aykırı hükümler içeremez.
• Depolama şirketi tarafından verilecek her hizmet açık bir şekilde KUE’de tanımlanır.
• Depolama şirketi, tasarrufu altında bulunan depolama kapasitesinin tümünü, sistemin eş güdümlü ve güvenli bir tarzda işletilmesine
yardımcı olacak şekilde idare eder ve sistem elverişli olduğu takdirde, tarafsız ve eşit bir şekilde hizmet sunar.
• Depolama faaliyeti ayrım gözetmeksizin ve depolama şirketinin varsa diğer piyasa faaliyetlerinden bağımsız olarak yürütülür. Depolama
şirketi uygulayacağı bedelleri kendi tüzel kişiliği dâhil hizmet alanlara aynı şekilde uygular. Depolama şirketi kendi tüzel kişiliğinin de
herhangi bir hizmet alan olduğunu kabul eder.
• Depolama şirketi iletim şirketi ile eş güdümlü bir şekilde hizmet sunar. Bu amaçla depolama şirketinin, verdiği hizmetlere ilişkin
kapasite rezervasyonu, kapasite rezervasyonu takvimi, kapasite rezervasyonu süresi, gazlaştırılmış gaz kalite şartnamesi, hizmet alanın
bildirimleri, programları ve tahsisatları ile bunlara ilişkin süreç ve onaylar gibi temel unsurların, bağlı oldukları iletim şirketinin şebeke
işleyişine ilişkin düzenlemeleri ile uyumlu olması esastır.
• Depolama şirketi, verdiği hizmetlere ilişkin oluşan aksaklıklarda hizmet alanlar arasında ayrım gözetmeksizin çözüm üretir ve hizmet
alanlara eş zamanlı bildirimde bulunur.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
34
• Depolama şirketi ek hizmetleri, standart hizmeti aksatmayacak ve depolama tesisinin verimli kullanımına engel teşkil etmeyecek şekilde
verir.
Depolama şirketleri, ilgili mevzuat ve kendilerine ait KUE’lerdeki düzenlemelere göre hizmet verir.
Temel kullanım usul ve esaslarında yapılacak değişiklikler temel kullanım usul ve esaslarında yer alacak değişiklik prosedürü
çerçevesinde piyasanın görüşleri alınarak oluşturulur ve Kurul onayına sunulur. Değişiklikler Kurul onayıyla yürürlüğe girer.
Sisteme giriş için depolama şirketine yapılacak başvurularda istenecek bilgiler ile başvuru usul ve esasları ve bu başvurular için yapılacak
işlemler KUE’de belirlenir.
Standart ve ek hizmetlere ilişkin olarak depolama şirketi eşit taraflar arasında ayrım yapılmaması ve rekabetin sağlanması temel ilkeleri
doğrultusunda;
• Kapasite rezervasyon metodunu, • Kapasite tahsisinin nasıl yapılacağını,
• Talebin depolama kapasitesini aştığı durumlarda uygulanacak rezervasyon metodunu,
• Rezerve edilen kapasitenin kullanılmaması durumunda uygulanacak usul ve esasları,
• Kapasite devirlerine ilişkin usul ve esasları, • Atıl kapasite rezervasyon metodunu,
• KUE’de açıkça belirlemek ve bu konularda talep edilen bilgileri tedarikçilere ve ihracatçı şirketlere vermekle yükümlüdür.
Depolama şirketleri, verilen standart ve ek hizmetlere ilişkin gerçekleşme miktarlarını belirleme yöntemlerini KUE’de düzenler.
Depolama şirketleri,
• İletim şebekesindeki acil durumlarda gerekmesi hâlinde, depolama tesisinde doğal gaz kaçağı olması, depolama tesisinin güvenliğinin
ciddi bir risk altında olması ve LNG’nin gazlaştırılarak teslim edildiği veya terminale LNG kabulü hâlinde bu gazın basınç ve kalitesinin can
ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturması hâllerinde derhal,
• Depolama tesisinde bakım, onarım, kontrol, yenileme çalışması vb. hallerde KUE’de belirlenecek esaslar çerçevesinde,
• Kabul ve teslim noktalarında iletim şirketi ile koordineli olarak kısıtlama, kesinti veya arttırma yapma hakkına sahiptir.
Bu durumlarda, hizmet alan depolama şirketinin taleplerine uyar. Hizmet alan, depolama şirketi ile iş birliği içinde gerekli tedbirlerin
alınmasına yardımcı olur.
Depolama şirketi; standart ve ek hizmetlere ilişkin bedellerin tanımlarını, bedellerin hesaplama yönteminde baz alınacak kriterleri,
bedellere konu faturaların ödeme tarihleri, içeriği, ödemelerin ne şekilde ve nasıl yapılacağı, ödeme yapılmaması durumuna ilişkin
uygulamaları KUE’de belirtir.
Terminal işletme gazına ilişkin hükümler detaylı olarak KUE’de yer alır.
Depolama şirketi, tarafsız ve eşit bir şekilde hizmet vermek ve doğal gaz sisteminin emniyetli ve verimli işlemesini teminen, hizmet
alanlara ve iletim şirketine yeterli ve doğru bilgi vermekle yükümlüdür.
Depolama şirketinin yayımlayacağı tüm bilgilerin anlaşılır, açık, standart formatta, kolay ulaşılabilir olması esastır. Depolama şirketi,
depolama tesisinin kullanımına yönelik, bildirimler, programlar, depolama kapasiteleri, gazlaştırma kapasiteleri, atıl kapasiteler,
gerçekleşme miktarlarını vb. gerekli bilgiler ile KUE, hizmet sözleşmeleri ve ilgili dokümanları internet sayfasında yayımlamakla
yükümlüdür. Tüm bildirimler, depolama şirketi tarafından muhafaza edilir.
Gaz ölçümünün hesaplanması için gerekli olan değerlerin nasıl, hangi şartlarda ve hangi hassasiyetle alınması gerektiğine ilişkin kurallar
ile ölçüm ekipmanlarının test edilmesi, kalibrasyonu, test ve kalibrasyon sırasında hizmet alanın bulunma hakkı, bulunmaması hâlinde
uygulanacak kurallar, hangi şartlarda ölçüm ekipmanlarının hatalı kabul edileceği ve ölçüm ekipmanları hatalarının düzeltilmesine ilişkin
kurallar ile ölçüm ekipmanının hizmet dışı kalması ya da yanlış değerleri göstermesi durumunda uygulanacak yöntemler KUE’de
belirlenir.
İletim şebekesine giriş noktasındaki doğal gazın ölçümünün yapıldığı istasyonların teknik özellikleri, işletim faaliyetleri, teslim edilen
doğal gazın giriş şartları, teslimat özelliklerinin tespiti gibi hususlar depolama şirketi ile iletim şirketi arasında yapılacak sözleşmede
düzenlenir.
Kara tankerlerine teslim edilen gazın ölçümü, gaz araçlarına geri dönen kaynama gazının ölçümü, terminal işletme gazı miktarlarının
belirlenmesine ilişkin kurallar KUE’de düzenlenir.
Depolama şirketinin bakım ve onarım çalışmalarını terminal hizmetlerinde kısıntı ve kesintiye neden olmadan yürütmesi esastır. Ancak
bakım ve onarımın terminal hizmetinde kısıntı ve kesinti gerektirmesi halinde, kısıntı ve kesinti doğrudan etkilenen hizmet alanlara adil,
açık ve ayrımcılığa gitmeden yansıtılır.
Depolama şirketi, sistemin verimli işletilmesini gözeterek, her türlü sistem planlaması, bakım ve onarım faaliyetlerini, iletim şebekesi ile
koordineli bir şekilde ve tüm hizmet alanların menfaatlerini ve arz güvenliğini dikkate alacak şekilde KUE’de düzenler.
Depolama şirketine teslim edilen gazın ve depolama şirketi tarafından teslim edilecek doğal gazın ve gazın kalitesinin, kalite şartnamesine
uygun olmaması durumunda uygulanacak usul ve esaslar KUE’de belirlenir.
MALZEME TAŞIMA, DEPOLAMA ve İSTİFLEMEDE ALINMASI GEREKEN GENEL İSG TEDBİRLERİ
Malzemenin kaldırılması, taşınması, istiflenmesi ve depolanmasında genellikle mekanik araçlar kullanılması esastır.
Ağır parçaların ekip hâlinde kaldırıldığı veya taşındığı hallerde, önceden belirtilen kumanda hareket ve işaretleri kullanılacaktır.
Fıçı, varil ve benzeri büyük yuvarlak kaplar, eğik düzlemlerden indirilirken takozlar, kaldıraçlar, halat ve ipler kullanılacak ve işçiler, eğik
düzlemin alt başında ve indirilen kapların önünde durmayacaklardır. Ağır parçaların boru veya çubuk ve benzeri yuvarlak parçalar
üzerinde yürütülerek taşındığı hâllerde, bunlar el ile itilmeyecek, kaldıraçlarla veya benzerleri ile hareket ettirilecektir.
İş yerlerinde malzemeler, aydınlatmayı engellemeyecek, makina ve tesisatın çalışmasını güçleştirmeyecek, geçitlerde gidiş ve gelişi
aksatmayacak ve yangın söndürme tesisatının kullanılma ve çalışmasını engellemeyecek ve devrilmeyecek şekilde ve ağırlıklarına dayanacak
taban üzerine ve ancak 3 metre yükseklikte istiflenecektir. Ağır çuval ve torbalar, dört köşesi çaprazlama olarak ve en çok 5 sırada bir,1
torba eksik konularak istif edilecektir. Kızışmayı önlemek ve dengeyi sağlamak için, kesilmiş keresteler, yerden yüksekte yapılan raflar
üzerine yatay olarak veya az eğik sıralar hâlinde istiflenecek ve her sıra arasına, uçları geçitleri kapamayan latalar atılacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
35
Çubuk ve borular, uygun raf veya sehpalar üzerine veya bunların sağlanamadığı hâllerde, kalaslardan yapılacak bir taban üzerine
istiflenecek ve istifin her iki tarafı, dayanıklı kazıklarla desteklenecektir.
Kuru maddelerin döküm halinde bulunduğu ve alttaki boşaltma ağzından, bu maddelerin mekanik vasıtalar veya el ile alındığı üstü açık
siloların üst ağızları, uygun ızgaralarla kapatılacaktır. Kuru maddelerin döküm hâlinde bulunduğu silolara işçilerin girmesi gerektiğinde,
her işçiye, ucu sağlam bir yere bağlanmış uygun emniyet kemeri verilecek ve silo ağzında sürekli olarak görevli bir işçi bulundurulacaktır.
Döküm hâlinde kuru maddelerin depolandığı siloların sahanlık ve sabit dik veya yatık merdivenleri bulunacak ve bunlar uygun
korkuluklarla korunacaktır.
Yanabilen kuru maddelerin döküm hâlinde depolandığı silolar ateşe dayanıklı maddelerden yapılmış olacak ve bunlarda uygun
havalandırma tertibatı bulunacaktır.
Kuru maddelerin yığın hâlinde depolandığı ve bunların el aletleri ile alındığı hâllerde, yığınların dip tarafında, bunların dengesini
bozabilecek nitelikte boşluklar meydana getirilmeyecektir.
Depoların kuru maddeler, patlayıcı veya zehirleyici karışımlar meydana getirebilecek nitelikte olduğu hallerde, yükleme, boşaltma ve
depolama işlerinde ayrıca gerekli özel tedbirler alınacaktır.
İçinde aşındırıcı, yakıcı veya sıcak sıvılar bulunan büyük kap, sarnıç, kuyu, havuz ve depoların ağızları, döşeme ile aynı seviyede
bulunuyorsa, bunların kenarları, sağlam bir korkulukla çevrilecek veya ağızları kapakla örtülecektir.
İş yerlerindeki atölyeler, geçit, depo ve ambarlar ile bakım odalarının duvar, taban, tavan, pencere, kapı ve diğer yerleri, her zaman için
temiz ve bakımlı bir şekilde bulundurulacaktır. Çalışılan yerler, günde en az bir kere temizlenmiş olacaktır.
İş yerinde 65°C’den daha sıcak bulunan toz hâlindeki kömürler, soğutulmadan silo ve depolara konulmayacaktır.
Bu silo ve depolar, yanmaz maddeden yapılmış olacak ve ocak, fırın, buhar borusu ve benzeri ısı verici kaynaklardan uzak
bulundurulacaktır.
Ocaksız buhar ve sıcak su kapları ile basınçlı hava depoları, gaz tüpleri ve depoları gibi basınçlı kaplar ve bunların bağlantıları, teçhizatı ve
malzemesi tekniğe uygun olacaktır. Basınçlı kapların görünür yerlerine imalatçı firma tarafından aşağıdaki bilgilerin yazılı olduğu bir
plaka konacaktır.
• Kap hacmi (litre) • İşletme basıncı (kilogram/santimetrekare) • Deneme basıncı (kilogram/santimetrekare) • Kontrol tarihi
Çökertme ve ayırma veya benzerleri gibi dikey, kapalı ve basınçlı kaplara veya tanklara malzemenin buharla verildiği hâllerde, depo ile
tankın arasında uygun bir uyarma tertibatı bulunacak ve depo ile tank başında bulunan işçiler, birbirlerinden işaret almadan besleme
vanasını açmayacaklardır.
Basınçlı su ve hava tankları ve depoları, bağlı bulunduğu kazanların veya tesisatın en yüksek çalışma basıncına dayanacak sağlamlıkta
olacak veya stop vanası ile tank arasına basınç düşürme vanası ve sıcak su tesislerinde genişleme kabı veya vanası konacak, hava basınçlı
tanklarda ve depolarda emniyet supabı bulunacaktır. Aynı kompresörle beslenen basınçlı hava tanklarının her birinde ayrı ayrı stop valfı
ve bunların önüne ve tank tarafında olmak üzere birer emniyet supabı bulunacaktır.
Betondan yapılmış depolar içinde bakım ve onarım için çalışılması ve özellikle betonun kırılması gereken hallerde, beton tarafından
emilmiş bulunan maddelerin meydana getirebilecekleri tehlikelere karşı, gerekli özel koruma tedbirleri alınacaktır.
Tehlikeli gaz, buhar veya sislerin meydana gelebileceği tank veya depolar içinde yapılacak bakım ve onarım işlerinde; işçilere maskeler,
solunum cihazları ile emniyet kemerleri gibi uygun kişisel korunma araçları verilecek ve iş süresince tank veya depo ağızlarında bir
gözlemci bulundurulacaktır.
Onarılacak tank veya depoların içinde mekanik karıştırma tertibatı bulunduğu hâllerde, bakım ve onarıma başlanmadan önce, karıştırıcı
tertibatın güç kaynağı ile bağlantısı kesilecek ve karıştırıcılar, uygun şekilde takozlanacak, desteklenecek veya bağlanacaktır.
Tehlikeli sıvıların bulunduğu tank ve depolar, en geç yılda bir defa kontrol edilecek ve onarımda bunlar tamamen boşaltılacak, bağlantı
boruları sökülecek veya uygun kör tapalarla tıkanacak veya vanaları kapatılacaktır.
Dışarıdan temizlenemeyen büyük depolara işçilerin girmesi gerektiği hâllerde, bu işçilere; çizme, eldiven, gözlük, elbise veya temiz hava
maskesi gibi uygun kişisel korunma araçları verilecek ve depo ağzında, işin süresince bir gözlemci bulundurulacaktır.
İş yerinde buhar bulunduğu ve temizleme işlerinde kullanıldığı hallerde, deponun hava ağzı ile buhar verilen ağızdan başkaları kapatılacak
ve depo içine, basınçlı buhar verilecek ve depodaki sıvının özelliğine göre, buhar verme süresinin bitiminden önce, deponun diğer ağızları
açılacaktır. İş yerinde buhar bulunmadığı hallerde depo, su ile tamamen doldurulacak ve en az 24 saat kadar su verilmek suretiyle sürekli
olarak karıştırılacaktır.Buhar veya akarsu verildikten sonra, dipte toplanabilecek birikintiler, uygun şekilde temizlenecek ve depo, en az 2
saat hava basma veya emme suretiyle havalandırılacaktır.
ÖZET
•Binalarda malzeme taşıma, depolama ve istifleme sırasında olabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden, özellikle elle taşıma yapılması sırasında
yaşanabilecek sırt ve bel incinmelerinden, çalışanların korunmasını sağlamak için asgari İSG normları ile ilgili mevzuat, Avrupa
Birliğinin29/5/1990tarihli ve 90/269/EEC sayılı Konsey Direktifine uygun hazırlanmıştır.Malzemelerin taşınması konusunda İLO'nun 127 nolu
Elle Taşıma ve Kaldırma ile İlgili Sözleşmesi bulunmaktadır.
•Elle taşıma işi; bir veya daha fazla çalışanın bir yükü kaldırması, indirmesi, itmesi, çekmesi, taşıması veya hareket ettirmesi gibi işler esnasında,
işin niteliği veya uygun olmayan ergonomik koşullar nedeniyle özellikle bel veya sırtının incinmesiyle sonuçlanabilecek riskleri kapsayan
nakletme veya destekleme işlerini ifade eder.
•İşveren; elle taşıma işleriyle ilgili çalışanların veya temsilcilerinin, 6331 sayılı Kanun'un 18'inci maddesine uygun olarak görüşlerini alır ve
katılımlarını sağlar.İşin gerekleri hususunda, aşağıda belirtilen çalışma şekillerinden bir veya birden fazlasını gerektiren işler bilhassa sırt ve
bel incinmesi riskine neden olabilir.İş yerlerinde malzemeler, aydınlatmayı engellemeyecek, makina ve tesisatın çalışmasını güçleştirmeyecek,
geçitlerde gidiş ve gelişi aksatmayacak ve yangın söndürme tesisatının kullanılma ve çalışmasını engellemeyecek ve devrilmeyecek şekilde ve
ağırlıklarına dayanacak taban üzerine ve ancak 3 metre yükseklikte istiflenecektir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
36
ÜNİTE 7
Yangın ve patlama konusunda hazırlanan mevzuat Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifine uygun hazırlanmıştır.
TEMEL KAVRAMLAR
Patlamadan korunma dokümanı, bina ve iş yerlerinde oluşabilecek patlayıcı ortamların tehlikelerinden çalışanların sağlık ve güvenliğini
korumak amacıyla hazırlanan dokümanı ifade eder.
Patlayıcı ortam, yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi bir tutuşturucu
kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımı ifade eder.
Acil durum, afet olarak değerlendirilen olaylar ile dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal, kasıt ve çeşitli sebeplerle meydana getirilen olayların
yol açtığı hâlleri ifade eder.
Acil durum ekibi, yangın, deprem ve benzeri afetlerde binada bulunanların tahliyesini sağlayan, olaya ilk müdahaleyi yapan, aramakurtarma
ve söndürme işlerine katılan ve gerektiğinde ilk yardım uygulayan ekibi ifade eder.
Alevlenme noktası, ısınan maddeden çıkan gazların, bir alevin geçici olarak yaklaştırılıp uzaklaştırılması sonucunda yanmayı sürdürdüğü
en düşük sıcaklıktır.
Duman kontrolü, yangın hâlinde duman ve sıcak gazların yapı içindeki hareketini veya yayılımını denetlemek için alınan tedbirleri ifade
eder.
Kaçış yolu, oda ve diğer müstakil hacimlerden çıkışlar, katlardaki koridor ve benzeri geçişler, kat çıkışları, zemin kata ulaşan merdivenler
ve bina son çıkışına giden yollar dâhil olmak üzere binanın herhangi bir noktasından yer seviyesindeki cadde veya sokağa kadar olan ve
hiçbir şekilde engellenmemiş bulunan yolun tamamını ifade eder.
Tek yönlü kaçış mesafesi, bir mekân içindeki kişilerin sadece tek bir yönde hareket ederek bir çıkışa veya alternatifli iki yönde kaçış
imkânına sahip olduğu noktaya kadar olan mesafeyi ifade eder.
Yangına karşı dayanım (direnç), bir yapı bileşeninin veya elemanının yük taşıma, bütünlük ve yalıtkanlık özelliklerini belirlenmiş bir
süre koruyarak yangına karşı dayanmasını ve yangına tepki ise belirli şartlar altında bir ürünün yangına maruz kaldığında gösterdiği
tepkiyi ifade eder. Yangın bölgesi (zonu), yangın hâlinde, uyarı ve söndürme tedbirleri diğer bölümlerdeki sistemlerden ayrı olarak
devreye giren bölümü ifade eder.
Yangın kapısı; bir yapıda kullanıcılar, hava veya nesneler için dolaşım imkânı sağlayan, kapalı tutulduğunda duman, ısı ve alev geçişine
belirli bir süre direnecek nitelikteki kapı, kapak veya kepengi, yangın perdesi, korunması gereken nesne, ürün veya alt yapının yangına
karşı korunması veya ısının yatay veya düşey olarak yayılmasını engellemek maksadıyla kullanılan özel donanımlı bariyerleri ifade eder.
YÜKÜMLÜLÜKLER ve RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yangın güvenliği, itfaiyeye yardım ve yasaklar ile ilgili hususların uygulanmasından; kamu yapılarında binadaki en üst amir, kat mülkiyeti
tesis etmiş yapılarda yöneticiler ve site yöneticileri ve diğer binalarda ise, bina malikleri sorumludur. İşveren, patlamaların önlenmesi ve
bunlardan korunmayı sağlamak amacıyla, yapılan işlemlerin doğasına uygun olan teknik ve organizasyona yönelik önlemleri alır.
Bu önlemler alınırken aşağıda belirtilen temel ilkelere ve verilen öncelik sırasına uyulur;
• Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek,
• Yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı ortamın tutuşmasını önlemek,
• Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlayacak şekilde patlamanın zararlı etkilerini azaltacak önlemleri almak.
İşveren, İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne uygun risk değerlendirmesi çalışmalarını yaparken, patlayıcı
ortamdan kaynaklanan özel risklerin değerlendirmesinde aşağıdaki hususları da dikkate alır:
• Patlayıcı ortam oluşma ihtimali ve bu ortamın kalıcılığı,
• Statik elektrik de dâhil tutuşturucu kaynakların bulunma, aktif ve etkili hâle gelme ihtimalleri,
• İş yerinde bulunan tesis, kullanılan maddeler, prosesler ile bunların muhtemel karşılıklı etkileşimleri,
• Olabilecek patlama etkisinin büyüklüğü.
Risklerden korunma ilkelerine uygun olarak çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için işveren:
• Çalışanların ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliği için tehlike arz eden patlayıcı ortam oluşma ihtimali olan yerlerde güvenli çalışma
şartlarını sağlar.
• Yapılan risk değerlendirmesi sonucuna göre, çalışanların sağlık ve güvenliği için tehlike arz eden patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan
yerlerde, çalışma süresince uygun teknik önlemleri aldırarak, bu kısımların gözetim altında tutulmasını sağlar.
İşveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu iş yerlerinde işverenlerin kanunda ve diğer kanunlarda belirtilen sorumlulukları saklı kalmak
kaydı ile asıl işveren, çalışanların sağlık ve güvenliklerine ilişkin tedbirlerin uygulanmasını koordine eder ve Patlamadan Korunma
Dokümanı’nda bu koordinasyonun amacı ve uygulanması için gerekli usul ve tedbirleri belirtir.
Bu uyarılara uymayan işverenleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirir.
İşveren;
• Patlayıcı ortam oluşması ihtimali olan yerleri aşağıda belirtildiği şekilde sınıflandırır.
• Bu fıkranın (a) bendine göre sınıflandırılmış olan bölgelerde aşağıda verilen asgari gereklerin uygulanmasını sağlar.
• Çalışanların sağlık ve güvenliğini tehlikeye atabilecek miktarda patlayıcı ortam oluşabilecek yerlerin girişine ilgili işaretleri yerleştirir.
İşveren, belirtilen yükümlülüğünü yerine getirirken, ikinci fıkrada belirtilen hususların yer aldığı Patlamadan Korunma Dokümanı’nı
hazırlar.
Patlamadan Korunma Dokümanı’nda;
• Patlama riskinin belirlendiği ve değerlendirildiği hususu, • Belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için alınacak önlemler,
• İş yerinde aşağıda göre sınıflandırılmış yerler,
Aşağıda verilen asgari gereklerin uygulanacağı yerler,
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
37
• Çalışma yerleri ve uyarı cihazları da dâhil olmak üzere iş ekipmanının tasarımı, işletilmesi, kontrolü ve bakımının güvenlik kurallarına
uygun olarak sağlandığı yerler,
• İş yerinde kullanılan tüm ekipmanın 25/4/2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında
Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ne uygunluğu yazılı olarak yer alır.
Patlamadan korunma dokümanı, işin başlamasından önce hazırlanır ve iş yerinde, iş ekipmanında veya iş organizasyonunda önemli
değişiklik, genişleme veya tadilat yapıldığı hâllerde yeniden gözden geçirilerek güncellenir.
İşveren, yürürlükteki mevzuata göre hazırladığı patlama riskini de içeren risk değerlendirmesini, dokümanları ve benzeri diğer raporları
birlikte ele alabilir.
Patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan iş yerlerinde, işverenler aşağıda belirtilen hususlara uymakla yükümlüdür:
• Patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan yerlerde üretilen veya iş yerinde kullanılan iş ekipmanları belirtilen asgari gerekleri karşılamak
zorundadır.
• Patlayıcı ortam oluşabilecek kısımları bulunan iş yerleri belirtilen şartlara uygun olarak kurulur.
• Patlayıcı ortam oluşabilecek kısımları bulunan iş yerlerinde herhangi bir değişiklik, eklenti veya tadilat yapıldığı hâllerde, işveren
tedbirlere uyumun devam etmesini sağlar.
Yapı, bina, tesis ve işletmelerde yangın güvenliğinden; kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda en büyük amir, diğer bina, tesis ve
işletmelerde ise sahip veya yöneticiler sorumludur.
Kamu binalarında bir gece bekçisi veya güvenlik görevlisi bulunması asıldır. Gece bekçisi temin edilemeyen yerlerde,
• Hizmetli sayısı 2'den fazla değilse, durum en yakın polis veya jandarma karakoluna bir yazıyla bildirilir ve binanın devriyeler tarafından
sık sık kontrol edilmesi sağlanır.
• Hizmetli sayısı 2'den fazla ise ve asıl görev aksatılmadan yürütülebilecekse, hizmetliler sırayla gece nöbeti tutarlar ve ertesi gün istirahat
ederler.
• Kamu binalarında resmî tatil ve bayram günlerinde de hizmetlilerce sırayla nöbet tutulur. Nöbetçi personele, fazla mesai ücreti
ödenemediği takdirde nöbet tuttuğu saat kadar mesai günlerinde izin verilir.
Çalışma saatleri içinde görevli sayısına ve binadaki en büyük amirin takdirine göre, binanın her katı, bölümü veya tamamı için görevliler
arasından yangın güvenliği sorumlusu seçilir.
PATLAYICI ORTAMLARIN SINIFLANDIRILMASI
Önlem alınması gereken yerlerde aşağıda belirtilen sınıflandırma sistemi uygulanır.
Patlayıcı Ortam Oluşabilecek Yerler
Çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için özel önlem alınmasını gerektirecek miktarda patlayıcı ortam oluşabilecek yerler, tehlikeli
kabul edilir. Çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için özel önlem alınmasını gerektirecek miktarda patlayıcı ortam oluşma ihtimali
bulunmayan yerler tehlikesiz kabul edilir.
Parlayıcı veya yanıcı maddelerin hava ile yaptıkları karışımların, bağımsız olarak bir patlama meydana getirmeyecekleri yapılacak
araştırmalarla kanıtlanmadıkça, bu maddeler patlayıcı ortam oluşturabilecek maddeler olarak kabul edilir.
Tehlikeli Yerlerin Sınıflandırılması
Bölge 0 : Gaz, buhar ve sis hâlindeki yanıcı maddelerin hava ile karışımından oluşan patlayıcı ortamın sürekli olarak veya uzun süreli ya da
sık sık oluştuğu yerlerdir.
Bölge 1 : Gaz, buhar ve sis hâlindeki yanıcı maddelerin hava ile karışımından oluşan patlayıcı ortamın normal çalışma koşullarında ara sıra
meydana gelme ihtimali olan yerlerdir.
Bölge 2 : Gaz, buhar ve sis hâlindeki yanıcı maddelerin hava ile karışarak normal çalışma koşullarında patlayıcı ortam oluşturma ihtimali
olmayan yerler ya da böyle bir ihtimal olsa bile patlayıcı ortamın çok kısa bir süre için kalıcı olduğu yerlerdir.
Bölge 20 : Havada bulut hâlinde bulunan tutuşabilir tozların, sürekli olarak veya uzun süreli ya da sık sık patlayıcı ortam oluşturabileceği
yerlerdir.
Bölge 21 : Normal çalışma şartlarında, havada bulut hâlinde bulunan tutuşabilir tozların ara sıra patlayıcı ortam oluşturabileceği yerlerdir.
Bölge 22 : Normal çalışma şartlarında, havada bulut hâlinde bulunan tutuşabilir tozların patlayıcı ortam oluşturma ihtimali bulunmayan
ancak böyle bir ihtimal olsa bile bunun yalnızca çok kısa bir süre için geçerli olduğu yerlerdir.
YANGIN TÜRLERİ
• A Sınıfı Yangınlar: Odun, kömür, kâğıt, ot, doküman ve plastik gibi yanıcı katı maddeler yangınını,
• B Sınıfı Yangınlar: Benzin, benzol, makine yağları, laklar, yağlı boyalar, katran ve asfalt gibi yanıcı sıvı maddeler yangınını,
• C Sınıfı Yangınlar: Metan, propan, bütan, LPG, asetilen, havagazı ve hidrojen gibi yanıcı gaz maddeler yangınını,
• D Sınıfı Yangınlar: Lityum, sodyum, potasyum, alüminyum ve magnezyum gibi yanabilen hafif ve aktif metaller ile radyoaktif maddeler
gibi metaller yangınını ifade eder.
PATLAYICI ORTAM RİSKLERİNDEN KORUNMAK İÇİN ASGARİ GEREKLER
Patlama riskini en aza indirmek ve olası bir patlamada, patlamayı kontrol altına almak, iş yerine ve iş ekipmanlarına yayılmasını en aza
indirebilmek için; iş yerleri, iş ekipmanları ve bunlarla bağlantılı tüm cihazların tasarımı, inşası, montajı ve yerleştirilmesi, bakım, onarım
ve işletilmesinde gerekli tüm önlemler alınır. Her bakım ve onarım sonrasında tesisin, ekipmanların veya koruyucu sistemlerin Muhtemel
Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmeliğe (94/9/AT) uygunluğunun devam edip etmediği,
bağlantılarının ve montajlarının durumu kontrol edilir. İş yerlerinde patlamanın fiziksel tesirlerinden çalışanların etkilenme riskini en aza
indirmek için uygun önlemler alınır.
Yapılan risk değerlendirmesinin gerektirmesi hâlinde;
• Herhangi bir güç kesilmesinin ilave risklere neden olabileceği durumlarda, bu durumda kullanılacak ekipmanın ve güvenlik
sistemlerinin, tesisin diğer kısımlarından bağımsız olarak güvenli bir şekilde çalışmasını sürdürmesi mümkün olmalıdır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
38
• Otomatik proseslerde amaçlanan çalışma koşullarından herhangi bir sapma meydana geldiğinde, otomatik sistemle bağlantılı ekipmana
ve koruyucu sistemlere güvenliği tehlikeye atmamak şartıyla el ile müdahale yapılabilir. Bu müdahale sadece bu işte yetkili çalışanlar
tarafından yapılır.
• Sistemin acil durdurulması hâlinde, biriken enerji mümkün olduğu kadar çabuk ve güvenli bir şekilde boşaltılır veya tehlike
oluşturmayacak şekilde izole edilir.
Çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunması için gerekenler :
• İş yerlerinin, iş yeri birimlerinin, iş ekipmanları veya kullanılan maddelerin özellikleri ya da patlayıcı ortam riskine neden olabilecek
faaliyetlerden kaynaklanan tehlikeler uyarınca tehlikeli olarak tanımlanabilecek yerler
• Tehlikeli olarak sınıflandırılan yerlerde bulunan ekipmanın, güvenli bir şekilde çalışması için gerekli olan veya bu ekipmanların güvenli
çalışmasına yardımcı olan ancak kendisi tehlikeli bölgede bulunmayan ekipmanlar
EKİPMANLARIN VE KORUYUCU SİSTEMLERİN SEÇİMİNDE UYULACAK KRİTERLER
Risk değerlendirmesine göre hazırlanan patlamadan korunma dokümanında aksi belirtilmemesi hâlinde patlayıcı ortam oluşabilecek tüm
yerlerdeki ekipman ve koruyucu sistemler, Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmelikte
(94/9/AT) belirtilen kategorilere göre seçilir.
Özellikle gazlar, buharlar, sisler ve tozlar için aşağıda belirtilen bölgelerde, karşılarında verilen kategorideki ekipman kullanılır.
Bölge 0 veya Bölge 20: Kategori 1 ekipman,
Bölge 1 veya Bölge 21: Kategori 1 veya 2 ekipman,
Bölge 2 veya Bölge 22: Kategori 1, 2 veya 3 ekipman.
BİNALARDA YANGIN ve PATLAMAYA KARŞI ALINACAK İSG TEDBİRLERİ
Yangına müdahaleyi kolaylaştırmak bakımından, itfaiye araçlarının yapıya kolayca yanaşmasını sağlamak üzere, yapıların ana girişine ve
civarına park yasağı konulması ve bu hususun trafik levha ve işaretleri ile gösterilmesi şarttır.
Herhangi bir yerde kontrol dışı ateş yandığının veya duman çıktığının görülmesi hâlinde, itfaiyeye haber verilir.
Kamuya açık telefon ve ücretli telefon kabinlerinin içine, karayolları ve otobanların şehir dışındaki uygun yerlerine, kamu binalarının, sitelerin
ve diğer kurum ve kuruluşlara ait binaların güvenlik ve kontrol sistemlerinin bulunduğu yerlere, kırmızı zemin üzerine fosforlu sarı veya
beyaz renkte “YANGIN 110” yazılması mecburidir.
Binada yangın çıkması hâlinde olaya müdahale eden acil durum ekipleri mahalli itfaiye teşkilatı amirinin olay yerine gelmesinden itibaren
onun emrine girerler ve ona her konuda yardım etmek mecburiyetindedirler.
Gerek bina acil durum ekiplerinin ve gerekse yangına müdahale eden itfaiye ekiplerinin görev yaptıkları sırada, yetkili itfaiye amirince can
ve mal güvenliğini korumak üzere verilecek olan karar ve talimatlar, diğer kamu görevlilerince ve yangın güvenliği sorumlularınca aynen
yerine getirilir.
Kamu görevlileri, bina kullanıcıları, bina görevlileri, gönüllü ekipler ve olay yerinde bulunan herkes, itfaiye ekiplerinin görevlerini yerine
getirmesine yardımcı olur ve çalışmaları güçleştirici davranışlardan kaçınır.
Koru, park, bahçe ve piknik yerlerinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işleticilere ve vatandaşlara ocak yeri olarak ayrılmış yerler
dışında ateş yakmak, ateşle ilgili işler yapmak ve anız yakmak yasaktır. Kâğıt, plastik ve naylon gibi kolay yanan maddeler ile kıvılcımlı
küllerin ve sigara izmaritlerinin kapalı mekânlara, kapı önlerine, ormanlık alanlara, otoban, cadde ve sokaklara atılması ve dökülmesi
yasaktır.
Araçların, sokak ve caddelerde yangın söndürme cihazlarının kullanılmasını ve itfaiye araçlarının geçişini zorlaştıracak şekilde park
edilmesi, itfaiye araçlarına yol verilmemesi, yaya kaldırımını aşacak şekilde tabela ve afiş asılması, sergi açılarak yolun kapatılması ve dar
sokaklara araç park edilmesi gibi fiil ve hareketler yasaktır.
Her türlü binada, açık arazide, tesiste, sokakta, caddede, meydan ve alanda bulunan sabit ve seyyar yangın söndürme tesisat ve cihazlarını
karıştırmak, bozmak, kırmak sökmek, içine kâğıt ve paçavra gibi yabancı maddeler koymak veya bunları kullanılmayacak hâle getirmek
veyahut bozuk bir hâlde tutmak, her ne suretle olursa olsun yangın musluklarının önünü kapatmak, bina önüne ip çekmek, tente asmak ve
benzeri hareketler yapmak yasaktır. Yangın söndürücü tesis ve malzeme, amacı dışında kullanılamaz.
Ani yangın veya patlama tehlikesi arzeden ameliyeler; işçiyi tehlikede bırakmayacak şekilde düzenlenmiş tesislerin bulunduğu ayrı
binalarda veya ateşe dayanıklı duvarlarla ayrılmış bölümlerde yapılacaktır.
İşçilerin, iş yerinin herhangi bir kısmında, ateş ve dumana karşı korunmuş bir merdiven boşluğuna veya ateş kesici bir duvarın kapısına
ulaşabilecekleri uzaklık;
• Çok tehlikeli yerlerde 15 metre, • Tehlikeli ve az tehlikeli yerlerde 30 metreyi geçmeyecektir.
100’den (100 dâhil) az işçi çalıştırılan iş yerlerinde, geçit yollarının genişliği, en az 120 santimetre olacak
100’den fazla işçi çalıştırılan iş yerlerinde, her 100 kişi için bu genişlik, 60 santimetre artırılacaktır.
500’den (500 dâhil) fazla işçi çalıştırılan iş yerlerinde, en az 2 çıkış yeri bulundurulacaktır.
Merdiven boşlukları ile imdat çıkış yollarının her iki tarafında, kolaylıkla açılan ve kendiliğinden kapanabilen ateş kesici yanmaz kapılar
bulunacaktır.
Çıkış kapıları, menteşeli olacak ve dışarıya açılacaktır. Bu kapıların kullanılmasında sakınca görüldüğü hâllerde, yatay sürgülü kapılar
kullanılacaktır. Çıkış kapılarının arasındaki uzaklık 5 metreden fazla ve kapı genişlikleri de 120 santimetreden az olmayacaktır. Çıkış kapıları
kolayca görülecek şekilde işaretlenecek ve bu kapıların önünde ve civarında çıkış veya bunların görülmesini güçleştirecek hiçbir engel
bulundurulmayacaktır.
İş yerlerinde çalışma saatleri içinde hiçbir giriş ve çıkış kapısı kilitli veya bağlı bulundurulmayacaktır.
İş yerlerindeki asansör boşlukları yanmaz malzeme ile korunmayan asansör boşluklarında insan ve yük taşıyacak asansör tesis
edilmeyecektir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
39
Yangın tehlikesine karşı etkili ve yeterli söndürme malzemesi ile bu malzemenin kullanılmasını öğrenmiş personel veya ekipler, çalışma
süresince iş yerlerinde hazır bulundurulacaktır. İş yerlerinde yangının söndürülebilmesi için yeterli miktar ve basınçta su
bulundurulacaktır.
Genel şebekeden basınçlı su sağlanamadığı hâllerde, yeterli suyu verecek depolar veya havuzlar yapılacak ve bunlardan veya akarsulardan
suyu çekecek motorlu pompa ve boru tesisatı yapılmış olacak veya seyyar motopomplar bulundurulacaktır.
İş yerlerinde suyu çekecek motorlu pompa ve boru tesisatı ile motopomplar her an iyi işler hâlde bulundurulacaktır.
Motopomplar (motorlu pompolar) en az 6 ayda bir defa kontrol edilecek ve kontrol tarihleri motopompun üzerine yazılacaktır.
Motopomplarla günde bir defa, beş dakika su ile işletme deneyi yapılacaktır.
İş yerlerindeki yangın muslukları, kolay erişilir uygun yerlerde tesis edilecek ve soğuk havalarda suyun donmasını önlemek için, tesisat
gerekli şekilde korunacaktır.
Yangın muslukları, sık sık açılıp akıtılarak borularda ve tesislerde tortuların birikmesi önlenecektir.
İş yerlerinin uygun yerlerinde yeterli miktarda yangın hortumu bulundurulacak, yangın hortumları, yangın muslukları ve diğer yangın
söndürme tertibatının bağlantıları (rekor ve vanaları) mahalli itfaiye normlarına uygun olacaktır.
Lastik olmayan hortumlar, her kullanıştan sonra boşaltılıp kurutularak kontrol edilecektir. Lastikli hortumlar en geç üç ayda bir kontrol
edilecektir. Yırtık, delik ve bağlantıları bozuk hortumlar kullanılmayacaktır.
Alüminyum veya magnezyum tozlarının yanması halinde, karpitin depolandığı veya suyun teması ile yanıcı veya zehirli gazlar çıkması
muhtemel yerler ile gerilim altındaki elektrik tesislerinin bulunduğu yerlerde çıkan yangınlarda hiçbir suretle su kullanılmayacaktır.
Yağ, akaryakıt, boya veya organik tozlar gibi parlayıcı maddelerin yangınlarında ve alçak gerilim elektrik tesislerindeki yangınlarda su
kullanılmayacak, ancak gayet ince su serpintisi veya su sisi ile yangın savunması yapılacaktır.
Yangında suyun kullanılmayacağı yerler ile bunların girişlerine ve iş yeri giriş kapısı üzerine gerekli uyarma levhaları konulacaktır.
Su sisi püskürtme tesisi vanaları, daima açık tutulacak ve bu vanalar gerektiğinde ancak sorumlusunun izni ile kapatılabilecektir.
Püskürtmenin etkili bir şekilde yayılmasını sağlamak için, her püskürtücü kafa altında en az 60 santimetrelik bir boşluk bırakılacaktır.
İş yerlerinde yangın başlangıçlarında kullanılmak üzere, otomatik püskürtücüler bulunan yerler de dâhil, seyyar yangın söndürme
cihazları bulundurulacaktır. Bu cihazlar, iş yerinde çıkabilecek yangınların çeşidine ve yapılan işin özelliği ile iş yerlerindeki maddelerin
cinsine etkili nitelikte olacaktır.
Yangın söndürme cihazları, görünür ve erişilir yerlere konulacak ve önlerinde engel bulundurulmayacaktır.
Parlayıcı sıvılar, yağlar veya boyalardan doğacak yangınlarda su kullanılmayacak, su yerine, içinde köpük, karbon tetraklörür,
karbondioksit ve bikarbonat tozu veya diğer benzeri etkili maddeler bulunan yangın söndürme cihazları kullanılacaktır.
Gerilim altındaki elektrik tesis ve cihazlarında çıkan yangınlarda, karbondioksitli, bikorbonat tozlu veya benzeri etkili diğer tiplerde
yangın söndürme cihazları, gerilim değeri ve tesis ile söndürme cihazları arasındaki uzaklıklara ait aşağıdaki hususlar göz önünde
bulundurularak kullanılacaktır.
• 15 kv’a kadar gerilimli tesislerde : 1 metre
• 15-35 kv’a kadar gerilimli tesislerde : 2 metre
• 35 kv’tan yukarı gerilimli tesislerde : 3 metre
Magnezyum veya alüminyum toz ve talaşlarının bulunduğu yerlerde çıkabilecek yangınlara karşı, sulu, karbondioksitli ve köpüklü bütün
söndürücülerin kullanılması yasaktır. Bu çeşit yangınların, çemberlenmek suretiyle etkili şekilde tecridini sağlamak için, iş yerlerinde
yeteri kadar kuru ve ince kum veya mıcır gibi yanmaz maddeler bulundurulacaktır.
Bazı maddelerin yangınlarına karşı; söndürme araçları olarak, su veya kum dolu kovalar ve sodyum bikarbonat tozlu, karbondioksitli,
köpüklü, asitli veya benzeri tiplerde seyyar yangın söndürme cihazları bulundurulacaktır.
Seyyar yangın söndürme cihazları, en az 6 ayda bir defa kontrol edilecek ve kontrol tarihleri, cihazların üzerine yazılacaktır.
Köpüklü tip (Sodyum bikarbonat - asitli) yangın söndürme cihazları, en az senede bir defa tamamen boşaltılıp yeniden doldurulacaktır.
Karbondioksitli, bikorbanot tozlu, karbon tetraklörürlü ve benzeri kimyasal maddeli yangın söndürme cihazları, kullanılıştan sonra derhal
yeniden doldurulacaktır.
Yangına karşı savunma ile görevli personel, iş yerinin yangın durumuna ve kullanacakları yangın söndürme cihazlarının özelliklerine ve bu
cihazların içindeki kimyasal maddelerin doğuracakları tehlikelere karşı eğitileceklerdir.
İş yerlerinde yeteri kadar, otomatik çalışan veya el ile hareket ettirilen alarm tertibatı bulundurulacaktır.
Otomatik alarm tertibatının düğmeleri, iyi görülebilir ve erişilebilir bir yere ve özellikle imdat çıkış yolları üzerine konulacaktır.
Yangın alarm sesleri, iş yerinde bulunabilecek diğer bütün sesli cihaz veya tertibattan ayrı bir perdede ve iş yerinin her tarafından kolayca
duyulabilecek güçte olacaktır.
Yangın ve alarm tesisleri iş yerinin aydınlatma ve kuvvet şebekesinden ayrı bir kaynaktan beslenecektir.
İş yerlerinde 6 ayda bir alarm ve tahliye denemeleri yapılacak, bu denemeler, yetkili ve tecrübeli bir şef, iş yeri bekçileri ve yeteri kadar
yardımcılardan kurulu bir ekibin gözetimi altında yapılacak ve iş yeri yangın planına uygun olarak tertiplenecektir.
Özel itfaiye teşkilatı bulunan iş yerlerinde, en az ayda bir defa yangın savunma ve söndürme denemeleri, özellikle beklenmedik anlarda ve
gerçek yangın şartlarına en uygun bir şekilde yapılacak ve bu sırada gerekli savunma teçhizat ve tertibatı da kullanılacaktır.
Özel itfaiye teşkilatı bulunmayan iş yerlerinde, bekçiler ile çalışanlar arasından yeteri kadar yardımcılar seçilerek bir yangın söndürme
ekibi kurulacak ve bu ekip personeline, yangın halinde yapacakları görevler gösterilecek ve yangına karşı savunma eğitimi yapılacak,
ayrıca hangi söndürme cihaz ve aletlerinin, hangi çeşit yangına karşı kullanılacağı da öğretilecektir.
İşverenler, yeni aldıkları işçilere, bir yangın tehlikesi hâlinde kullanılacak cihaz ve aletlerin yerlerini ve imdat çıkış yollarını
göstereceklerdir.
İş yerlerindeki kömür stokları, eni 3, boyu 6 ve yüksekliği 3 metreyi aşmayan yığınlar halinde olacaktır. Uzun süre bekletilecek kömür
yığınlarının üstü güneş ve yağmura kapalı olacak, en geniş kesitleri hakim rüzgara çevrilecektir. Hava cereyanını çoğaltmak için, yığınların
içine delikli borular(filtreler) konulacak ve yığınlara hariçten herhangi bir ısı gelmemesi için, gerekli tedbir alınmış olacaktır.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
40
İş yerinde 65°C’den daha sıcak bulunan toz hâlindeki kömürler, soğutulmadan silo ve depolara konulmayacaktır.
Bu silo ve depolar, yanmaz maddeden yapılmış olacak ve ocak, fırın, buhar borusu ve benzeri ısı verici kaynaklardan uzak
bulundurulacaktır.
Talaş, saman veya benzeri parlayıcı malzemenin 1 tondan fazlası, ayrı kâgir binalarda veya iş yeri dâhilinde tavan, taban, duvar ve kapıları
yanmaz maddeden yapılmış yerlerde depolanacaktır.
Buraların pencere ve kapılarına, cam ve güneş ışığını doğrudan doğruya geçirebilen şeffaf malzeme konmayacaktır.
1 tondan daha az miktarda bulundurulması gerektiği hallerde, bu malzeme, madeni kapakları kendiliğinden kapanan, ayaklı sandıklar
içinde bulundurulacaktır.
Patlayıcı, parlayıcı veya kolay yanıcı maddelerin bulunduğu veya işlendiği yerlerde, sigara içilmesi, kibrit veya çakmak taşınması ve
yakılması ve her türlü alev veya kıvılcım yaratabilecek maddelerin bulundurulması yasaktır. Bu husus, iş yerlerinin gerekli yerlerinde
uyarma levhaları ile belirtilecektir.
İş yerlerindeki parlayıcı, patlayıcı, yanıcı ve benzeri atıklar, toplattırılacak, iş yerinde veya iş yerinden uzaklaştırılarak zararsız hâle
getirilecek veya yok edilecektir.
Parlayıcı, patlayıcı, yanıcı ve benzeri atıklar, açık havada yakılarak yok edilirken gerekli tedbirler alınacak ve yakma işi, bina veya
malzemeden en az 15 metre uzakta yapılacak ve kolay parlayıcı atıklar, usulüne uygun ve ayrı olarak yok edilecektir.
İş yerlerindeki kül, cüruf ve kurum yığınları, çukurlara veya binalardan en az 15 metre uzaklıkta bir yere konulacaktır. Bu çukurlar ve
yerler tamamen dolmadan, bunlar iş yerinden uzaklaştırılacaktır.
İş yerinde kullanılan bütün kazanlar, yangına ve patlamaya karşı dayanıklı ayrı bir bölmede veya binada olacak ve kazan dairesinin
üstündeki katta, işçi çalıştırılmayacaktır.
Patlayıcı, parlayıcı veya kolay yanıcı maddelerle çalışılan iş yerlerindeki kazan dairelerinin diğer atölyelere açılan pencere ve kapıları
bulunmayacaktır.
Kazan dairelerinin tavanı, gerektiğinde kazan üzerine çalışmaya kolaylaştıracak yükseklikte olacaktır.
Kazan daireleri sürekli olarak havalandırılacaktır; tabii havalandırmanın yeterli olmadığı hallerde, uygun aspirasyon tesisatı yapılacaktır.
Yüksek ve orta basınçlı kazanlarla yapılan çalışmalarda, aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
• Yüksek ve orta basınçlı kazanlarda; akaryakıt, kömür tozu veya gaz yakıldığı hallerde, Cehennemliklerin en yüksek noktasında bir veya
daha fazla sayıda patlama kapakları bulunacaktır. Yerden 2 metre yüksekliğe kadar olan patlama kapaklarının önüne, yeteri sağlamlıkta
koruyucu bir siper konacaktır.
• Kazandan ayrı bulunan buhar kızdırıcılarının buhar çıkış yerleri ile ön ısıtıcıların üzerine en az birer adet emniyet supabı konacaktır.
• Her kazanda, deney basıncını gösteren manometrenin bağlanması için, valflı bir ağız bulunacaktır.
• Arı su kullanılmayan kazanlarda, kazantaşı oluşumunu önlemek için tasfiye edilerek yumuşatılmış su kullanılacaktır.
• Her kazanın besleme suyu borusu üzerinde, stop vanası ile geri tepme klepesi (ek valf) bulunacak ve bu boru, ateşin en sıcak bölgesinden
geçmeyecektir.
• Besleme suyunun kazana ön ısıtıcılardan geçirilerek verildiği hâllerde, bunlarda da stop valfı ve geri tepme klepesi bulunacaktır.
• Parelel çalışan kazanların buhar çıkışlarına, stop valfı ile geri tepme klepesi konacaktır.
• 25 metrekare veya daha fazla ısıtma yüzeyi olan buhar kazanları, ayrı sistemde çalışan en az iki tertibatla beslenecek ve bunlardan biri,
enjektör tipi veya buhar türbinli pompa olacaktır.
• Isıtma yüzeyi 25 metrekareden az olan kazanlar, tekniğe uygun şekilde beslenecektir.
• Buhar kazanlarının ön ısıtıcılarında; bir emniyet supabı, su giriş ve çıkış sıcaklığını gösteren termometreler, ön ısıtıcılarla kazan
arasında, iyi kapanan damperler ve iç kısımda biriken tortu ve çamuru temizlemek için, tapa veya kapaklar bulunacaktır.
Sabit kompresörlerin depoları, patlamalara karşı dayanıklı bir bölmede olacak, seyyar kompresörler, çalışan işçilerden en az 10 metre
uzaklıkta veya dayanıklı bir bölme içinde bulunacaktır.
Birbirlerine karıştıklarında, parlama veya patlama tehlikesi bulunan çeşitli toz, duman buhar ve gazlar, aynı emme tesisatı ile dışarı
atılmayacak, her biri için ayrı ayrı mevzii tesisleri yapılacak ve bunlar birbirlerinden uzak yerlerden dışarıya atılacaktır. Yanıcı ve parlayıcı
gazlar, sisler, buharlar, dumanlar ve patlayıcı atıkların emildiği kanallar, yuvarlak borudan ve uygun malzemeden yapılmış olacaktır.
Emilen tozlar, bir siklonda toplandığı hallerde, siklon; açıkta, sağlam, rüzgâra dayanıklı ve uygun malzemeden yapılacaktır. Siklonlarda
parlayıcı ve patlayıcı atıkların ve tozların toplandığı hâllerde, siklonlar, iş yerinin uzağına konacak ve bunlarda patlamaya dayanacak
sağlamlıkta menfezler bulunacaktır.
Yakıt olarak sıvı veya gaz maddeler kullanılan kazanların yakılmasından önce, ocağın içinde, beklerin ağzında veya yakınında ve kazanın
etrafında dökülmüş yakıt bulunmayacak ve ocağın içi, hava, gaz veya akaryakıtın patlayıcı karışımları bulunmayacak şekilde iyice
havalandırılmış olacaktır. Patlayıcı, parlayıcı ve zararlı gaz kompresörlerinin yapıldığı malzeme, sıkıştırdığı gazın ve içindeki maddelerin
kimyasal etkisine dayanacak nitelikte olacaktır.
Benzin, mazot ve benzeri yakıtla çalışan motorlu arabalar, patlayıcı maddelerin, tozların ve parlayıcı buharların bulunduğu yerlerin
yakınında, binaların içlerinde, vasıtaların akaryakıt depolarının doldurulduğu kapalı yerlerde kullanılmayacaktır. İş yerlerindeki bakım ve
onarım hatlarının makaslarıyla, parlayıcı, patlayıcı, korozif veya tehlikeli maddeler taşıyan sarnıçlı vagonların bulunduğu hatların
makasları kilitlenecek ve parlayıcı sıvılar taşıyan sarnıçlı vagonların boşaltıldığı hatlar, yalnız bu işte kullanılacaktır.
Korozif, parlayıcı, patlayıcı veya zehirli maddelerin taşındığı boru veya kanalların onarım işlerine başlanmadan önce, vanalar iyice
kapatılıp kilitlenecek veya uygun sürgü tertibatı ile bağlanacak, boru ve kanallar tamamen boşaltılacak ve bu arada çıkacak gaz veya
buhar, dağılıp kayboluncaya kadar beklenecektir. Oksijenle kaynak veya kesme işleri yapıldığı hâllerde, borular yıkanacak ve gerektiğinde
kaynar su veya buhar geçirilecektir.
Parlayıcı veya patlayıcı maddeler taşınmış olan kaplara, üzerinde kaynak veya oksijenle kesme işi yapılmadan önce, bunlar buharla veya
diğer bir usul ile temizlenecek, zararlı veya tehlikeli gazların, kap içinde kalıp kalmadığı kontrol edilecek ve kaplar, karbondioksit veya
azot veya asal gazlar veya benzerleri ile doldurulacak, oksijenle kesme işleri yapıldığı sürece bu gazlardan biri, yavaş yavaş verilecektir.
BİNA YÖNETİM SİSTEMLERİ ÜNİTE 1 & 7
HAZIRLAYAN: DERYA ÇELİK KAYNAK: ATA-AÖF E-PDF
41
Yanıcı, patlayıcı, parlayıcı ve zehirli tozlarla çalışan işçilerin giydiği iş elbiselerinde kol kapakları, pantolon paçalarında dubleler ve cep
gibi, tozun birikebileceği kısımlar bulunmayacaktır. Patlama tehlikesine neden olabilecek yanıcı gazlar, buharlar, sisler veya tutuşabilir
tozların isteyerek veya istemeyerek ortaya çıkması hâlinde, bunların güvenli bir yere uygun şekilde yönlendirilmesi veya uzaklaştırılması
sağlanır, bunun yapılması pratik olarak mümkün değilse yayılmalarını önleyecek başka uygun önlemler alınır. Eğer patlayıcı ortam birkaç
çeşit parlayıcı ve/veya yanıcı gazlar, buharlar, sisler veya tozlardan oluşuyorsa, alınacak koruyucu önlem en yüksek riske uygun olur.
Özellikle, çalışanların ve çalışma ortamının statik elektrik taşıyıcısı veya üreticisi olabileceği durumlarda, belirtilen tutuşturma
tehlikesinin önlenmesinde, statik elektrik boşalmaları da dikkate alınır. Patlayıcı ortamı tutuşturabilen statik elektrik oluşumunu önlemek
için çalışanlara uygun malzemeden yapılmış kişisel koruyucu donanımlar verilir.
Tesis, ekipman, koruyucu sistemler ve bunlarla bağlantılı cihazların patlayıcı ortamda güvenle kullanılabileceğinin, Patlamadan Korunma
Dokümanı’nda belirtilmesi hâlinde bunlar hizmete sokulabilir. Bu kural Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu
Sistemlerle İlgili Yönetmeliğe (94/9/AT) göre ekipman veya koruyucu sistem sayılmayan ancak tesiste yerleştirildikleri yerlerde kendileri
bir tutuşturma tehlikesi oluşturan iş ekipmanları ve bağlantı elemanları için de geçerlidir. Bağlantı elemanlarında herhangi bir karışıklığa
meydan vermemek için gerekli önlem alınır.
Gereken durumlarda, patlama şartları oluşmadan önce, çalışanların sesli ve/veya görsel işaretlerle uyarılması ve ortamdan uzaklaşması
sağlanır.
Patlamadan Korunma Dokümanı’nda belirtildiği takdirde; bir tehlike durumunda çalışanların tehlikeli bölgeden anında ve güvenli bir
şekilde uzaklaşabilmeleri için tahliye sistemi kurulur ve her an işler durumda bulunması sağlanır.
Patlayıcı ortam oluşabilecek bölümleri bulunan iş yerlerinde; faaliyete başlanılmadan önce bütün iş yerinin patlama yönünden
güvenliğinin sağlandığı kanıtlanacaktır. Patlamadan korunmayı sağlamak için bütün koşullar yerine getirilir. Patlama yönünden güvenliğin
sağlandığının kanıtlanması, patlamadan korunma konusunda eğitim almış ve/veya deneyimli ehil kişilerce yapılır.
ÖZET
•Patlayıcı ortam, yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi bir tutuşturucu
kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımı ifadeeder.
•Acil durum, afet olarak değerlendirilen olaylar ile dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal, kasıt ve çeşitli sebeplerle meydana getirilen olayların yol
açtığı hâlleri ifade eder. Acil durum ekibi, yangın, deprem ve benzeri afetlerde binada bulunanların tahliyesini sağlayan, olaya ilk müdahaleyi
yapan, arama-kurtarma ve söndürme işlerine katılan ve gerektiğinde ilk yardım uygulayan ekibi ifade eder.
•Yangın güvenliği, itfaiyeye yardım ve yasaklar ile ilgili hususların uygulanmasından; kamu yapılarında binadaki en üst amir, kat mülkiyeti tesis
etmiş yapılarda yöneticiler ve site yöneticileri ve diğer binalarda ise bina malikleri sorumludur.
•Parlama veya patlama riski değerlendirilirken patlayıcı ortamların oluşabileceği yerlere açık olan veya açılabilen yerler de dikkate alınarak bir
bütün olarak değerlendirilir.
•Patlamadan korunma dokümanı, işin başlamasından önce hazırlanır ve iş yerinde, işekipmanındaveya iş organizasyonunda önemli değişiklik,
genişleme veya tadilat yapıldığı hâllerde yeniden gözden geçirilerek güncellenir.
•Çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için özel önlem alınmasını gerektirecek miktarda patlayıcı ortam oluşabilecek yerler, tehlikeli kabul
edilir. Çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için özel önlem alınmasını gerektirecek miktarda patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunmayan
yerler tehlikesiz kabul edilir.

0 yorum:

Yorum Gönder