reklam

reklam

13 Ağustos 2017 Pazar

Arama kurtarma kısa özet



ÜNİTE-1
İnsanlar için var olan sistemin normal şekilde işleyemediği, fiziksel normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal, teknolojik ve insan kökenli olaylara Afet denir. İlk 72 saat, müdahalenin en önemli olduğu zamanlardır; bu süreyi etkin kullanmak için etkin müdahale becerilerimizin geliştirilmesi gerekmektedir. Can ve mal kayıplarına neden olmak ile birlikte sosyoekonomik düzen ve etkinliklere zarar verme potansiyeli olan her şey tehlike olarak adlandırılır. Tehlikenin şiddeti, süre, mevsim ve hız gibi etkenlere bağlıdır. Tehlikeler, kırılgan toplumlarda afete dönüşür. Olumsuz etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınmasını gerektiren beklenmedik ve ani gelişen olaylara Acil Durum denir. Trafik kazası ya da ev yangını gibi olaylar, acil durumlara örnektir. Bu gibi durumlarda polis, itfaiye, ambulans gibi halk için çalışan personel yardıma gelir. Şehrin büyük bir kısmını etkileyen ve mevcut kaynakların müdahaleye yetersiz kaldığı durumlar ise afet olarak nitelendirilir.
Afetler; Doğal Afetler, İnsan Kaynaklı Afetler, Teknolojik Afetler olmak üzere üç çeşittir.
Heyelan (Toprak Kayması)
Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir.
Sel Suyun doğal ya da yapay yatağından taşarak tehlikeye neden olan doğal bir afettir.
Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış erozyon adını almaktadır.
Deprem ülkemizde en fazla görülen doğal afettir. Depremlerde iki kavram karşımıza çıkar. Bunlardan ilki;
         Büyüklük: depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır.
Büyüklük değerleri Sismograf denilen bir aletle ölçülür. Sismograf çok hassas bir cihaz olup yer kabuğundaki hareketlilikleri ölçer.
İkincisi ise
         Şiddet: Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve yaşamın etkilenmişlik düzeyi olarak tanımlanabilir.
Mercalli Skalası denilen bir ölçeklendirme sistemi vardır. En büyük hasar “XII” olmak üzere “I” ‘e kadar hasar düzeyi azalacak şekilde sınıflandırılır.
Mercalli Skalası:
I HİSSEDİLMEZ
II ÇOK AZ HİSSEDİLİR
III ZAYIF HİSSEDİLİR
IV GENİŞ BİR BİÇİMDE HİSSEDİLİR
V KUVVETLİ HİSSEDİLİR
VI AZ HASAR OLUŞUR
VII HASAR OLUŞUR
VIII AĞIR HASAR OLUŞUR
IX YIKICI HASAR OLUŞUR
X ÇOK YIKICI HASAR OLUŞUR
XI ÇÖKME OLUŞUR
XII TAMAMEN ÇÖKME VE YIKILMA OLUŞUR

Kuvvetli yer hareketi ölçen cihazların belirli bölgelere yerleştirilerek,parametreleri çok çeşitli olan zarar görebilirlik oranlarına göre hesaplanarak risk haritalarından da faydalanarak deprem sonrasında en kısa sürede en çok hasar gören alanları saptamayı sağlayan sistemler “Hızlı Müdahale Sistemleri”dir.



ÜNİTE-2
Saha çalışmalarının en yoğun ve fazla sayıda personelle karşımıza çıktığı evre müdahale evresidir. Müdahale evresinde yapılan çalışmalar yaşam alanlarının yanı sıra canlı yaşamını direkt ilgilendirdiğinden ayrıca hassasiyet taşır. Afetlerde saha, afetin olduğu ve veya olması muhtemel yerdir ve zarar azaltma, hazırlık, müdahale son olarak da iyileştirme aşamalarında afete ilişkin tüm çalışmalarda karşımıza çıkar.
Birleşmiş milletler bünyesinde OCHA ( İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi) altında FCSS Koordinasyon Destek Birimi , OSOCC (Saha Operesyonları Koordinasyon Merkezi) , VOSOCC ( Sanal Saha Operesyonları Koordinasyon Merkezi ) RDC (Varış Ayrılış Merkezi), UNDAC ( Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme Ve Koordinasyonu) birimleri oluşturulmuştur.

Çalışan ekip ve grupların bir araya gelerek oluşturdukları INSARAG (Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu) vasıtasıyla var olan standartları geliştirmek, yeni deneyimleri paylaşarak yaygınlaştırmak ve afet ülkesine yapılan yardımları en ideale ulaştırarak maksimum faydayı sağlamak hedeflenmiştir.
Kargaşaya mahal vermemek için uluslar arası iletişimde ilk kullanılanlardan biri VOSOCC’dur.
İlk gelen ekip RDC’yi oluşturur afet ülkesi afet yönetim koordinasyon merkezi ile (LEMA) ile irtibat kurarak son gelişmeleri afetin etkileri muhtemel riskler ve yardıma gelecek ekiplerin çalışması için yönlendirileceği bölgeler, onlara ayrılan toplanma alanları vb. bilgileri alırlar sektörleme için haritalar temin ederek gelen diğer yardım ekiplerini yönlendirirler OSOCC un nerede kurulacağı belirlenir irtibat kişileri karşılıklı bildirilerek sistem harekete geçirilir. İlk gelen yardım ekibi bu iş ve işlemleri UNDAC yetkililerinin afet ülkesine henüz gelmemesi durumunda onlar adiına yaparlar ve OSOCC çadırını kurarak işletmeye başlarlar. Eğer UNDAC ekibi gelmişse yukarıdaki sistemi kurmak RDC kurmak, LEMA’yla görüşmek ve OSOCC çadırını işleterek gelen ekipleri yönlendirmek onların görevidir.
Sonrasında gelen ekipler kendilerine verilen bölgelerde çalışırlar, çalışırken ihtiyaç duydukları konularda OSOCC çadırındaki UNDAC yetkililerine bildirirler UNDAC yetkilileri de gerek LEMA’dan, gerek diğer ekiplerden gerekse OCHA’dan bu ihtiyaçları karşılamaya çalışırlar. Görüldüğü üzere sistem yardıma gelen ekiplerin saha koordinasyonunu sağlamak ve her ekibin kendine göre LEMA’yı arayarak meşgul etmesi ve zaten birçok sorunla uğraşan yerel yönetiminin kafasının karıştırılmasının önüne geçilmesini ve düzenli bir çalışmayı öngörür. Çalışan ekipler günlük çalışmalarının raporlamasını OSOCC’a yaparlar. OSSOC yetkilileri yardıma gelen ülkelerin ekip liderleri ile günlük değerlendirme toplantıları gerçekleştirerek çalışma stratejilerini ve günlük çalışma planlarını günceller. LEMA ve UNDAC yetkililerinin kurtarma çalışmasının sonlandırılmasına ilişkin görüşmeleri sonucunda durum ekiplere bildirilir ve kurtarma operasyonları sonlandırılarak geri dönüş prosedürleri başlatılır. Geri dönüşün de yine geliş gibi koordinasyon içinde yapılması standart formların doldurularak OSOCC’a bildirilmesi istenilen bir durumdur.

Türkiye’nin resmi birim temsilcisi olarak İstanbul AFAD Sivil Savunma Ve Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü, Uluslarası Ağır Arama Kurtarma Ekibi kategorisinde akreditasyonunu ilk alan ve şu an itibarıyla ilk ve tek ekiptir.
29.05.2009 tarihinde çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kurulmuştur.
Olay afet koordinasyonundan olay yeri yönetimine indirgendiğinde, müdahale için yönlendirilen tüm resmi ve gönüllü ekiplerin koordinasyonu bölgedeki mülki amir adına yetkilendirilen resmi ekip lideri tarafından yapılır.
AFAD Başkanlığı afet yönetimi ve saha organizasyonlarında; Afet ve acil durumların doğuracağı hallerle ilişkili olarak; 
         Hayat kurtarmak,
         Yaralanmaları azaltmak,
         Kesintiye uğrayan hayatı ve faaliyetleri en kısa sürede normale döndürmek,
         Müdahale çalışmalarını hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek,
         Halk sağlığını korumak ve sürdürmek,
         Mülkiyet, çevre ve kültürel mirası korumak,
         Ekonomik ve sosyal kayıpları azaltmak,
         İkincil afetlerin etkilerini azaltmak,
         Kaynakların etkin kullanımını sağlamak
gibi görevleri vardır.
İl afet müdahale planının hazırlanmasından ve uygulanmasından, il ve ilçelerde Vali ve Kaymakamlar sorumludur.
Bakanlık, kurum ve kuruluşlarda planın hazırlanmasından ve uygulanmasından; üst yönetici, özel sektörde ise sahibi veya yetkili temsil organları görevli ve sorumludur.

AFET SEVİYE ETKİ DERECELENDİRMESİ

1. Seviyede;    Yerel imkânlar yeterlidir.        İl Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezi faaliyete geçer.
2. Seviyede;    Destek illerin takviyesine ihtiyaç vardır.         Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi,
bakanlık, kurum ve kuruluş ile il afet ve acil durum yönetim merkezleri faaliyete geçirilir.
3. Seviyede;    Ulusal desteğe ihtiyaç vardır.
4. Seviyede;    Uluslararası desteğe ihtiyaç vardır.
3 ve 4. Seviyelerde Afet Koordinasyon Kurulu ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ve diğer afet ve acil durum yönetim merkezleri (Bakanlık ve İl Merkezleri) faaliyete geçirilir.

Koordinasyon birimi olarak,
         Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu (Bakanlar),
         Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (Müsteşarlar),
         Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi,
         Bakanlıkların Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezleri, görev yaparlar.

Seviye 3 ve 4 için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Servislerinin yönetimi aşağıdaki şekildedir;
         Operasyon
         Bilgi ve Planlama
         Lojistik ve Bakım
         Finans ve İdari İşler Servislerine AFAD Daire Başkanları başkanlık eder.

Bilgi ve planlama servisi;

1.      Müdahale süresince veri toplar ve analiz eder,
2.      Keşif yapar, durum hakkında bilgi sağlar,
3.      İhtiyaç duyulan kaynakları belirler, durumu değerlendirir,
4.      Coğrafi bilgi sistemleri (CBS), haritalar, veri tabanları, uzaktan algılama konularında gerekli çalışmaları yaparak verileri değerlendirir,
5.      Olaya ilişkin elde ettiği veriler ile meydana gelebilecek diğer ihtimalleri hesaplar ve modellemeler ile alternatif stratejiler hazırlar.
6.      Tahliye ve yerleştirme konularında ki çalışmaları yürütür.

Yerel düzeyde müdahale yönetimi, ulusal düzeydeki yönetim yapısının paralelinde düzenlenmiştir.
Seviye 1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmaları yetkilendirilmesi durumunda Vali adına İl Afet Ve Acil Durum Merkezi ( İAADM ) tarafından
yürütülür.
Seviye 3 ve Seviye 4 için ise;
• Operasyon, Bilgi ve Planlama Servisini, Lojistik ve Bakım Servisini ve Finans ve İdari İşler Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı yönetir.

Acil durum hizmet grupları sorumlusunun belirleyeceği OLAY YERİ YÖNETİM YETKİLİSİ olaya intikal ettiğinde yetkiyi devralır ve aşağıda tanımlanan görevleri yürütür:
1.      Olay yerinde bağımsız hareket etmeyi ve çoklu komutaları engeller.
2.      Müdahale edenlerin görevli kişiler olmasını güvenceye alır.
3.      Olay bölgesine gelen müdahale ekiplerini bilgilendirir.
4.      Olayın ön değerlendirmesini yapar. Bu ön değerlendirme; tehlike tipini, yaklaşık yaralı sayısını, tehdit altındaki bölgenin büyüklüğünü ve de ikincil (takip eden) olay olasılığını içerir.

ÜNİTE-3

Sivil savunmanın genellikle otoriter bir yapıda olmasına karşın sivil korunmanın iş birliği ve bilgi paylaşımını içermesiyle açıklanmaktadır.
Sivil savunma ve sivil korunma terimleri günlük dilde en genel anlamıyla zor durumdaki insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı ifade etmek için kullanılmaktadır.
Sivil savunma düşman saldırılarına, tabii afetlere, sabotajlar ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati öneme sahip her türlü resmî ve özel tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin devamı için acil tamir ve ıslahı, korunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami surette desteklenmesi ve afet sonrası maneviyatının muhafazası maksadıyla alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı önlem ve faaliyetleri içermektedir.
Sivil korunma terimine alternatif olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde “Acil Duruma Hazır Bulunma” ifadesi de kullanılmaktadır.
Koruma sorumluluğu: 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir.
Sivil korunmanın gerçekte ulusal otoritelerin anahtar sorumluluğunda olması, risk algısı ve beklentilerin ülkeden ülkeye değişkenlik göstermesi gibi etmenler önemini korumaktadır.
Sivil korunmayı içeren günümüz Avrupa yasama çerçevesi 1985 tarihinde Roma’da oluşturulmuştur. İlerleyen yıllarda benimsenen taslaklar arasında 1991’de benimsenen taslak en önemlilerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Finans yapılanması sivil korunma etkinliklerinin; önleme ve hazır bulunma, müdahale, iyileştirme şeklinde 3 ana yönünü kapsamaktadır.
1976 yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza sonrasında kasaba çevresinde yoğun buhar bulutu salınımının oluşması, kimyasal kirliliğe neden olması tesisin boşaltılmasına yol açmıştır. Bu olayla birlikte ilk kez Avrupa Birliği’nin gündemine kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması sorunu da girmiştir.

 Seveso kazası sonrasında;
         Güvenlik işlemlerinin firmaların müdürleri tarafından yapılmış olması,
         Kaza haberinin saklanmaya çalışılması, bu nedenle dioksin açığa çıkmasından bir hafta sonra kazanın halka duyurulmuş olması neticesinde tahliye işlemlerinin gecikmesi,
         Yerel yetkililerle merkezi otorite arasında kopukluk olması, yerel yetkililerin ilgisizliği,
         Halkın kaza olduğunda olay hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, özellikle kırsal kesimde yaşayan halkın gözle görülmeyen ama insan sağılığına son derece zararlı olması muhtemel zehirle ancak bu kaza ile karşılaştıklarında yüzleşmiş olmaları, içinde bulundukları güvensiz ortamla karşılaştıklarında çok endişe duymaları o bölgede yaşayan sivil halkı korumasız bırakan etmenler olarak görülmüştür.



AB SİVİL KORUNMA MEKANİZMASININ YAPILANMASI
MIC kısaltması ile bilinen İzleme ve Bilgi Merkezi mekanizmanın operasyonel kalbi olarak tanımlanmaktadır.
Bu merkez ECHO Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Korunma Dairesine bağlı, DG ECHO tarafından yönetilmektedir.
CECIS Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi ise katılımcı ülkeler arasında acil durum iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme uygulamasıdır. Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamaktadır.
Koruma sorumluluğu; 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir.
SEE projesi Avrupa Sivil Korunma Platformun eğitime yönelik başlıkları 3 farklı içerikte incelenebilir. Bunlar:
• Mini-web günlüğü içerikleri
o İçeriklerin şeffaflığını arttırma
• İşbirliği ve sosyal öğrenme
o Öğrenci ve pratisyen komitesi oluşturma
• Video ve görsel öğrenme
o Özel durumdaki kişilerin ihtiyacını karşılama
Kısaca özetlemek gerekirse SEE projesi ile Avrupa Sivil Korunma platformu risk bölümleri ve kullanıcı kategorilerine bölünmüştür.

Eğitim sistemine ait başlıca çalışma kategorileri şu şekilde özetlenebilir:
• Afetin kökeni ve nedenlerinin bilgileri
• Afet durumunda okul örgütlenmesi ile ilişkili okul nüfusu, gönüllüler ve profesyonellerin hazırlanmasına atıfta bulunan eylemlerin doğrulanması
• Afet öncesi, sırası ve sonrasında doğru davranış ve yönergeler hakkında bilgi vermede kullanılacak ortak araçlar(e-çalışmalar, PC oyunları, konsol araçları)
• Web TV Öğrenme Araçları, bunlar sırasıyla kesintisiz etkinlikler (halkın sorularına ve müdahalelerine izin veren etkileşimli seminer ve toplantılar),TV programları (Afet durumunda geliştirilecek yönergeler ve eylemler ile ilgili farklı dillerde altyazısı olan İngilizce TV programları ),
talep üzerine geliştirilecek ürünler (var olan videolar ve proje için gerçekleştirilmiş yeni videolar)
• Web TV çoklu platformlarının kullanılması Yukarıda bahsedildiği gibi gerçekleştirilen birçok proje çalışmaları sivil korunma girişimlerinin ilk denemeleri olarak kabul edilmekte, nihai olarak sivil korunma Avrupa TV kanalının ilk adımının atılması hedeflenmektedir.

ÜNİTE-4

AFET VE ACİL DURUM SERVİSLERİ NELERDİR?
Meydana gelebilecek kaza, olay, acil durumlar ve afetlerde görev alacak servislerinin görev ve sorumluluklarını doğru bilip ilgili servisi zamanında bilgilendirip doğru bilgiler vererek yapılacak müdahalenin zamanında ve etkin olması sağlanabilir. Bir trafik kazası olduğunda sağlık kuruluşunu arayıp,
         Kazanın nerede olduğunu,
         Kaç kişinin yararlandığını ve yaralanma şekillerini,
         Yolların durumunu biliyorsak hangi yönden gelmelerini,
         İletişim bilgilerimizi doğru vermeyi, söylemeliyiz.

Afet ve acil durum servisleri dendiğinde ise ilk aklımıza gelenler ise şunlardır;
         Sağlık kuruluşu -112-
         İtfaiye
         Afet Acil Durum Müdürlüğü (Arama kurtarma birlikleri)
         Polis/Jandarma
         Diğer yardımcı servisler (su, elektrik, ulaşım)

Afet ve Acil Durum Müdahale Ekipleri İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri Görevleri ise;
a)      İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek.
b)      Afet ve acil durum önleme ve müdahale il planlarını, mahalli idareler ile kamu kurum ve kuruşlarıyla işbirliği ve koordinasyon içinde yapmak ve uygulamak.c) İl afet ve acil durum yönetimi merkezini yönetmek.
c)      ç) Afet ve acil durumlarda meydana gelen kayıp ve hasarı tespit etmek.
d)      Afet ve acil durumlara ilişkin eğitim faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak.
e)      Sivil toplum kuruluşları ile gönüllü kişilerin afet ve acil durum yönetimi ile ilgili akreditasyonunu yapmak ve belgelendirmek.
f)       İl ve ilçe düzeyinde sivil savunma planlarını hazırlamak ve uygulamak.
g)      Afet ve acil durumlarda, gerekli arama ve kurtarma malzemeleri ile halkın barınma, beslenme, sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak gıda,araç, gereç ve malzemeler için depolar kurmak ve yönetmek.
h)      İlgili mevzuatta yer alan seferberlik ve savaş hazırlıkları ile sivil savunma hizmetlerine ilişkin görevleri ilde yerine getirmek.
i)       Yıllık bütçe teklifini hazırlamak.
j)       İl kurtarma ve yardım komitesinin sekretaryasını yapmak.
k)      Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer maddelerin tespiti, teşhisi ve arındırması ile ilgili hizmetleri yürütmek, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
l)       Başkanın ve Valinin vereceği diğer görevleri yapmak.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlığa bağlı olarak Ankara'da Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır. Ülkemizde oluşan/oluşabilecek her türlü nükleer ve radyolojik kaza, acil durum ve afetlerde rol aynı zamanda konusuyla ilgili yasal çalışmaları düzenleyen kuruma bağlı kuruluşlar ise;
         Ankara Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (ANAEM)
         Çekmece Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇNAEM)
         Sarayköy Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANAEM)’dir.

Sahil Güvenlik
Ülkemiz sahil ve karasularını korumak, güvenliğini sağlamak ve oluşabilecek afet acil durumlar da can ve mal kaybını önlemek ve kurumun kendi faaliyet konuları içerisinde su ve ürünleriyle ilgili avcılığın denetlenmesi gibi birçok kurumsal hizmet yürütülmektedir.1993 Yılında Sahil Güvenlik Komutanlığının ana ast komutanlıklarının adları düzenlenmiş ve bölge komutanlığı olarak yeniden adlandırılmıştır.
         Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı
         Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı
         Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı
         Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Türk ve yabancı bayraklı gemilerin seyir güvenliğine yardımcı olurlar.

Çevre Şehircilik Bakanlığı
Bu Bakanlığın görevleri:
         Yeraltı ve yerüstü sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi veya bertaraf edilmesi maksadıyla kirletici unsurlar ile kirliliğin giderilmesi ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek ve uygulamayı sağlamak, acil müdahale planları yapmak ve yaptırmak, çevrenin korunması maksadıyla uygun teknolojileri belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit etmek ve bu çerçevede gerekli tedbirleri almak ve aldırmak.
         Atık ve kimyasalların yönetimine ilişkin hedef, politika ve ölçütleri belirlemek.
         Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile nükleer güvenlik konusunda işbirliği yapmak.
         İlgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde atıkların taşınması ile tehlikeli atıkların taşınma lisanslarına ilişkin esasları belirlemek, uygulanmasını sağlamak, izlemek, atık ve kimyasallarla kirlenmiş alanların mevcut kirlilik durumlarını tespit etmek, çevre ve insan sağlığına yönelik risklere ve kirlenmiş alanların iyileştirilmesine ilişkin çalışmaları yapmak ve yaptırmaktır.
Mahalle Afet Gönüllüleri Projesi (MAG)
Mahalle Afet Gönüllüleri Projesi’nin amacı eğitim, ekipman ve organizasyon sağlayarak, mahalle bazında, özellikle afet sonrasındaki kritik saatlerde müdahale imkân ve kabiliyetini güçlendirmek, profesyonel ekiplerle olan iş birliği ve koordinasyonu güçlendirmek, afet riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek önlemler konusunda yerel halkı bilgilendirerek, afetlere duyarlılığı ve bilinç düzeyini artırmaktır.
         Başkan (Muhtar)
         Gönüllü Koordinatörü
         Lojistik Sorumlusu
         Risk ve Hasar Tespit Sorumlusu

İşbirliği, koordinasyon, iletişim ve ortak çalışma Mahalle Afet Gönüllülerinin (MAG) temel ilkeleridir.

Tazeleme Eğitimleri
MAG Temel Eğitimlerini tamamlayan mahallelerde, ekiplerin oluşmasını takiben düzenle olarak aylık veya ikişer aylık aralarla tazeleme eğitimleri yapılır.

Tatbikatlar
Tatbikatlar, eğitimler sırasında kazanılan bilgi ve becerilerin senaryolu veya senaryosuz olarak pratik uygulamalarının yapıldığı ve ekiplerin yetkinliklerinin test edildiği uygulamalardır. Mahalle Afet Gönüllüsü olmak isteyen kişiler yukarıda belirtilen temel eğitim programını eksiksiz olarak tamamlamak zorundadır. Programı eksiksiz tamamlayan kişiler katılımcı sertifikası almaya hak kazanır. Temel eğitim döneminde eğitim programının en az % 80’ini tamamlamış kişiler, eksiklerini en geç bir yıl içerisinde ve düzenlenecek ilk telafi programında tamamlamaları şartı ile MAG ekiplerine dâhil edilirler ancak Gönüllü Koordinatörü seçilemezler.

TOPLUM AFET GÖNÜLLÜLERİ (TAG)
AMAÇ
Toplum Afet Gönüllülerinin, afet çalışmaları sırasında iki temel işlevi vardır, profesyonel ekipler bölgeye ulaşana kadar en çok sayıda insan için en iyiyi yapmaya çalışmak ve bölgeye ulaştıklarında profesyonellere yardımcı olmaktır.

SSG-TAG Eğitimi, aşağıda 4 ana bölüm altında sıralanan konuları kapsamaktadır.
BÖLÜM (1 saat)
• Amaç ve Öngörüler
• Temel Afet Bilincine Genel Bakış ve Afete Hazırlık
II. BÖLÜM 2 (4-5 saat)
• Hafif Arama-Kurtarma
• Bina Hasar Sınıflandırması
• Taşıma Tekniklerinden Örnekler
• Uluslararası Bina İşaretleme Sistemi
III. BÖLÜM 3 (3;5 saat)
• Yaşam Kurtaran Önlemler
• Tıbbi Olmayan Triaj
• Halk Sağlığı
• Afette Psikolojik İlk Yardım
IV. BÖLÜM 4 (3 saat)
• Sivil Savunma Mahalle Görevlileri
• Mahallede Afete Hazırlık
• Olay Kumanda Sistemi (OKS) Prensipleri
• Senaryo Çalışması

Sivil Savunma Genel Müdürlüğü Profesyonel personelden oluşan ilk birlik Başkent Ankara’da 1993 yılında kurulmuş. Bu birlikler 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Bolu Düzce depreminde büyük bir özveri ile başarılı çalışmalar gerçekleştirmiş, Sivil Savunma Birliklerinin, topraklarımızın %92 si deprem kuşağı üzerinde bulunan, nüfusunun %95 inin deprem tehlikesi altında olduğu ülkemizde 11 ilde bölgesel sorumluluk verilerek mümkün olan en kısa sürede oluşturulmasına imkân tanıyan 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 8/10/1999 tarihli ve 586 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 32 nci maddesi uyarınca 11 ilimizde Doğrudan Merkeze Bağlı Taşra Teşkilatı statüsünde Sivil Savunma Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü kurulmuş, bu iller dışında bulunan 71 ilimizde de Arama Kurtarma Ekipleri
kurulmuştur.

ÜNİVERSİTELERDEKİ AFET VE ACİL DURUM ÇALIŞMALARI
1-İstanbul Teknik Üniversitesi, Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü
İ.T.Ü. Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü'nün amacı;Türkiye’nin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, deprem mühendisliği ve afet yönetimi gibi çok disiplinli alanlarda bilimsel ve uygulamalı araştırma, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim ve öğretim yapmaktır.
2-Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü
3-Marmara Üniversitesi Sivil Savunma Kulübü
2007 yılından itibaren yapılan stand çalışmaları ve etkinlikler ile üniversite içerisinde yayılmaya başlamıştır. Üniversite Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren kulübün toplam üye sayısı 600’ün üzerindedir. Çekirdek kadro olarak tabir edilen 50 kişilik bir ekip de düzenlenen eğitimlerin tamamını almış ve kulübün çalışmalarında aktif olarak rol almaktadır.Ayrıca Türkiye’de tüm üniversiteler içinde Sivil Savunma Kulübü olarak faaliyete geçen ilk kulüptür.
4-Busar
2005 yılında temelleri atılan BUSAR ekibi 2006 yılında resmi olarak Bahçeşehir Üniversitesi Sivil Savunma Kulübü adı altında kurulmuştur. Bugün yürüttüğü başarılı faaliyetlerle Bahçeşehir Üniversitesi’nin bir birimi hâline gelmiştir.
5-İsudak
İSÜDAK (İstanbul Üniversitesi Doğal Afetler Arama ve Kurtarma Ekibi), 1999yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde çalışmış akademisyen ve öğrenciler tarafından İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Kurdoğlu ve İ.Ü. Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör’ün önderliğinde kurulmuştur.

ÜNİTE-5

Koordinasyon “Pek çok farklı unsurun bir bütün olarak etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak veya belli bir amaca ulaşmak için turlu isler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlamaktır.” Uluslararası düzeyde koordinasyonlara örnek verecek olursak:
         Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Koordinasyon
         Sağlık Kuruluşlarının Koordinasyonu
         Asayiş Olaylarında Saha Koordinasyonu

Birleşmiş Milletler Sekretaryası içinde yer alan OCHA (İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi) uluslararası yardımın yapıldığı afet ve acil durumlarda koordinasyon görevini yürütmektedir. Bu sorumluluk BM Genel Kurulu’nun 46/182 sayılı 1991 yılındaki kararıyla açıklanmıştır. OCHA’nın görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
         Ortak stratejiler geliştirilmesi,
         Durum ve ihtiyaç değerlendirmelerinin yapılması,
         Koordinasyon forumlarının organize edilmesi,
         Kaynakların harekete geçirilmesi,
         Koordinasyon mekanizmalarının ve araçlarının yönetilmesi.

OCHA’nın bu önemli görevi yerine getirebilmesi için geliştirdiği pek çok sistem ve araç vardır. Bunların listesi ve her bir sistemin/aracın hangi durumlarda nasıl harekete geçirildiği OCHA’nın internet sitesinde bulunmaktadır. Bunlardan ikisi olan UNDAC ve INSARAG tır.

UNDAC
Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme ve Koordinasyon (UNDAC) doğa kaynaklı afetlerde ve acil durumlarda olaydan etkilenen yerdeki saha seviyesinde koordinasyonu yürütmek amacıyla kurulmuş bir sistemdir. 1993 yılında kurulan UNDAC’ın sekretarya görevini OCHA üstlenmekle birlikte UNDAC üyelerini BM üyesi ülkeler ve diğer BM kuruluşları oluşturmaktadır. UNDAC’ın ana amacı afetveya acil durumdan etkilenen ülkelere ve BM sistemine destek olmaktır. 2012 yılı sonu itibariyle UNDAC ekibi 90’dan fazla ülkede 200’den fazla görevde yer almıştır.

UNDAC sistemi dört ana unsurdan oluşmaktadır:
         Personel: UNDAC üyesi ülke ve kuruluşların seçtiği tecrübeli acil durum yöneticileri ve uzmanlarıdır. Farklı karakterdeki acil durumlara müdahale edebilmek için UNDAC üyesi kişiler farklı uzmanlıklara sahip olabilirler. Örneğin acil durumlarda bilgi yönetimi, tıbbi müdahale, medya yönetimi, ihtiyaç değerlendirme ve arama kurtarma bunlardan bazılarıdır.
         Yöntem: UNDAC’in amacını gerçekleştirebilmesi için önceden tanımlanmış ve üzerinde anlaşılmış çalışma yöntemleri almasıdır. Bu yöntemler dünyanın farklı yerlerinden aynı acil duruma müdahale etmek için çok hızlı bir şekilde bir araya gelen UNDAC üyelerinin aynı dili konuşmalarını sağlar. Bu yöntem UNDAC El Kitabı’nda açıklanmıştır.
         Prosedürler: UNDAC ekibinin mümkün olan en hızlı şekilde acil durumdan etkilenen yere intikal etmesi için geliştirilmiş standart prosedürlerdir. Bu standart prosedürler sayesinde ekip etkilenen yere talebi takip eden 12 ile 48 saat içinde varabilir.
         Ekipman: UNDAC ekibinin görevini yerine getirebilmesi için ve ekibin müdahale yeterliliğini sağlayan, gerekli olan ekipmanlardır.

UNDAC ekibinin görevini yerine getirebilmesi için saha seviyesinde kullanılan bazı sistemler bulunmaktadır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanları OSOCC ve RDC’dir. OSOCC ve RDC birbirini tamamlayan iki yapıdır.

OSOCC
OSOCC (Saha Operasyon Koordinasyon Merkezi) UNDAC’in görevini yerine getirebilmesi için sahada kurduğu koordinasyon merkezidir. UNDAC ekibi bu merkezden görevlerini yürütür. OSOCC’un amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
         Olaydan etkilenen ülke ile uluslararası aktörler arasındaki köprü görevi görmek,
         Uluslararası aktörlerin afet/acil durum yerinde saha seviyesindeki faaliyetlerinin koordinasyonu için bir sistem sağlamak,
         Uluslararası insani yardım kuruluşları arasında iş birliği, koordinasyon ve bilgi yönetimi için bir platform oluşturmak.

Bu amaçlardan anlaşılabileceği üzere OSOCC’un ilgili devlet kurumum/kurumlarının görevini devralmak gibi bir amacı yoktur. Tam tersi, bu kurumların görevlerini yerine getirmelerinde onlara destek olma amacındadır. Bu OSOCC’ta yapılan çalışmalardan pek çok insani yardım kurulusu faydalanmaktadır. Özellikle deprem afetlerinde uluslararası kentsel arama kurtarma (KAVK) ekipleri OSOCC ile yakın ilişki içinde çalışmaktadır ve çalışmalıdır.KAVK ekiplerinin OSOCC’la yapabilecekleri çalışmalar söyle özetlenebilir:
         Raporlar, haritalar, kim-ne-nerede veri tabanları,
         Lojistik desteğin sağlanması için ilgili kuruluşlarla bağlantıların sağlanması,
         Güvenlik bilgileri,
         Koordinasyon toplantıları ve brifingler.

Olaydan etkilenen alanın büyüklüğüne bağlı olarak bazen birden çok yerde OSOCC’un verdiği hizmetler ve çalışmalar gerekli olabilir. Bu durumlarda alt-OSOCC’lar kurulabilir (sub-OSOCC). Alt-OSOCC’lar OSOCC’un verdiği hizmetin hemen hemen aynısını vermektedir. Alt-OSOCC’lar ana OSOCC’a rapor ederler.

RDC
RDC (Varış Ayrılış Merkezi) UNDAC ekibinin görevini yerine getirebilmesi için afet veya acil durumdan etkilenen ülkeye giriş ve çıkış noktalarında kurulan bir koordinasyon merkezidir. OSOCC’un yanı sıra böyle bir ikinci yapının kurulmasının nedeni uluslararası yardım kuruluşlarının etkilenen ülkeye giriş yaptıkları andan itibaren koordinasyon sistemine dâhil olabilmeleri ve aynı zamanda bu sistemden faydalanabilmeleri içindir. Genellikle havaalanlarında kurulan RDC’nin yaptığı çalışmalar su şekilde sıralanabilir:
         Ülkeye giriş yapan insani yardım kuruluşlarının OSOCC’a yönlendirilmesi,
         Ülkeye girişte insani yardım kuruluşlarına afet/acil durumla ilgili ilk bilgilerin sağlanması,
         İnsani yardım kuruluşlarının acil ihtiyaçlarının sağlanmasında destek olunması,
         İnsani yardım kuruluşları ile havaalanı otoritesi arasında köprü görevi görülmesi (gümrük, ülkeye giriş/çıkış işlemleri, bekleme alanı sağlanması
         İnsani yardım kuruluşlarının etkilenen bölgeye sevk edilmesi için gerekli olan ulaşımın sağlanmasında destek olunması,
         Yakıt, çevirmen, iletişim listesi, harita, radyo frekansı vs. gibi konularda destek olunması.

INSARAG
Uluslararası yardımın yapıldığı deprem afetlerinde koordinasyon gerektiren en önemli çalışmalardan biri enkaz altında kalanları kurtarmaya yönelik arama ve kurtarma çalışmalarıdır. Yerel ve ulusal arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonu ilgili devlet kuruluşları tarafından yapılır. Uluslararası arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonu içinse UNDAC ekibi, eğer talep edilmişse, ilgili devlet kuruluşlarına destek olur. UNDAC bu görevi yerine getirebilmek için INSARAG (Uluslar arası Arama Kurtarma Danışma Grubu) Kılavuzu’nda belirtilen uluslar arası metodolojiden faydalanır. Bu metodolojiyi daha iyi anlamak için INSARAG’in daha iyi anlamak gerekir.
INSARAG’in sekretaryası BM OCHA’nin Cenevre Merkez ofisindedir.INSARAG üyesi olmak isteyen ülkeler bu ofis ile irtibata geçerek üyelik işlemlerini tamamlayabilirler. Bugün Türkiye dâhil 80’den fazla ülke ve kuruluş INSARAG üyesidir.

ÜNİTE-6

Kimyasal gazlar zehirleme gücü çok yüksek olmakla birlikte tespit edilmesi oldukça zordur. Renksiz, kokusuzdurlar. Öz kütleleri havadan ağırdır, üretimleri kolay ve ucuzdur. Kimyasallar, suya karşı dayanıklıdırlar. Öncesinde yapılması gereken hazırlıklar, bölgemizdeki muhtemel risklerin tespitlerini yapmak ve ilgili resmî kurumlardan konuyla ilgili eğitimler almak ve ailemizi ve yaşam alanımızdaki diğer bireyleri konuyla ilgili bilgilendirmeliyiz.
Kimyasal gazlar atıldığı zaman havada yoğun sis ve buhar bulutları oluşur. Badem ve sarımsak gibi özel ve değişik bir koku hissedilebilir. Çevrede tereddüt uyandıracak yağ ve su damlacıkları görülebilir. Kimyasal silah kullanıldığında görme bozukluğu, bulantı, kusma, nefes darlığı, ani baş ağrısı, ciltte kızarıklık ve kabarcıklar görülebilir. Çevrede küçük böcek, sinek, fare gibi canlıların ölümleri görülür. İletişim araçlarını sürekli açık tutarak ilgili resmî kurumlardan yapılacak uyarı ve yönlendirmelere uymaya özen göstermeliyiz.
İntikal esnasında özellikle çimler, otlar, ağaçlık bölgeler ve toprakta da kalıntı olabileceğinden bunlara mümkün olduğu kadarıyla dokunmamaya özen göstermek gerekir. Alkol ve sigara kullanmamaya özen gösterin, su birikintilerine basmayın
Biyolojik savaş ajanlarının üretilmesi kolay ve ucuzdur. Salgın özellikleri vardır. Kuluçka devreleri genellikle kısadır. Teşhis ve tedavileri zor ve uzun zaman almaktadır. Öldürücüdür. Temizlenmesi ve maliyeti oldukça pahalıdır.

Biyolojik Savaş Ajanlarının Vücuda Giriş Yolları
         Solunum Yolu
         Sindirim Yolu
         Deri
         Göz konjiktivaları
         Cinsel tenasül organları

79. RADYOLOJİK NÜKLEER SİLAHLARIN ETKİLERİ
Bir nükleer patlamada, ilk önce silahın kudretine göre yarıçapı değişen bir ateş topu meydana gelir. Ateş topunun merkezindeki ısı, güneşteki ısıdan 23 defa daha fazladır. Nükleer silahların etkileri; ani etkiler ve kalıntı etkiler olarak ikiye ayrılır.
Ø  Ani Etkiler (Patlamadan sonra ilk 1 dakika içerisinde meydana gelir)
1)      Işık; nükleer şimşek adı da verilen bu ışık güneşten birkaç defa parlak olduğu için çıplak göze, direk ulaştığı takdirde 15–45 dakika süren geçici bir körlüğe sebep olmaktadır.
2)      Isı; nükleer ısı radyasyonları, nükleer şimşeğin beraberinde gelmektedir. Bu sebeple belirli bir uzaklıkta ve açıkta bulunan şahıslar için çok tehlikeli olurlar.
Isı radyasyonlarının özellikleri:
1.      Devamlıdır,
2.      Çok süratlidir,
3.      Çevre ısısını ani olarak yükselttiğinden geniş çapta yangınlara sebep olur,
4.      Mesafe ile azalır,
5.      Nüfuz hassasiyeti yoktur,

3)      Ani Nükleer Radyasyon; Öldürme kudretinde olan bir etki de ani nükleer radyasyondur. Bu etkilerden söz edilince hemen akla gelen en önemli tehlikeler; alfa ve beta partikülleri ile nötronlar ve gama ışınlarıdır. Bunlardan:
a)      Alfa Partikülleri (Zerreleri) Pozitif elektrik yüklü partiküllerdir. Menzilleri birkaç santimetre içinde olup nüfuz kabiliyetleri yoktur.
b)      Beta Partikülleri (Zerreleri) Negatif elektrik yüklü ve çok küçük kitlesi olan bir iyondur. Menzili 45 metre kadar olup nüfuz kabiliyeti bulunmamaktadır.
c)      Nötronlar
d)      Elektrik yükü olmayan fakat atom çekirdeklerinden fırladıklarında radyoaktif olmaya müsait cisimlerin atomlarını parçalayıp onları suni olarak radyoaktif hale getiren zerrelerdir. Büyük tehlike oluşturabilecek kabiliyettedirler fakat menzilleri 100 metreden biraz fazladır.
e)      Gama Işınları

Gama Işınlarının Özellikleri;
         Devamlıdır,
         Çok süratlidir,
         Hissedilmez,
         Büyük bir etki hassasiyeti vardır,
         Kısa bir süre için tesirlidir,
         Öldürücüdür,
         Cansızlara etkisi yoktur.
Gama ışınları bir dakika ya da biraz fazla devamlılığı olan, ışık yayan, duyu organları ile varlığını anlamak mümkün olmayan ve hücreleri iyonize ederek insanı hasta edip öldürebilen bir tehlikedir.

4)      Basınç (Blast)
Ateş topundan yayılan yoğun ısının genişleyerek havayı itmesi sureti ile meydana gelen basınç etkisi, infilak yerindeki boşluğu dışarıdan soğuk havanın hücum etmesi yüzünden iki yönlü olarak görülür. İlk tesir sırasında tamamen yıkılmayan binaların, emme safhası da denilen ikinci safhada yıkılmaları bu sebeptendir.
         Devamlıdır,
         Yavaş seyreder (Ses hızından),
         Endirekt yangınlar çıkarır,
         Bina ve köprüleri yıkar.
Böyle bir basıncın harap edeceği binalarda birçok elektrik kontağı, havagazı patlaması ve daha çok mevcut ateşin dağılması sonucunda sayısız yangın başlangıçları da görülecektir. Bu yangınlar endirekt yangınlar diye adlandırılmışlardır.
5)      Elektromanyetik Pals
Elektromanyetik pals, elektronik devreler kullanan modern cihazları bozmak, istenmeyen sinyal çıkarmasına neden olmak suretiyle malzeme hasarına neden olur.

Ø  Kalıntı Etkileri (Radyoaktif Serpinti)
Radyoaktif serpinti bomba patladıktan 30–60 dakika sonra başlar. Nükleer infilakın bütün etkilerini 100 kabul edersek, bu etkilerden:
         %35'i Isı (Işık ile birlikte gelmektedir).
         % 5i Ani Nükleer Radyasyon
         %45'i Basınç (Blast)
         %15'i Kalıntı Etki (Radyoaktif Serpinti)


RADYOAKTİF SERPİNTİNİN ÖZELLİKLERİ Kalıcıdır Ani tesirlerde "Devamlıdır" anlatımı kullanıldığı ve süre verildiği halde serpinti tehlikesi için "Kalıcıdır" denilmiştir. Bunun sebebi radyoaktif serpinti tozlarının düştükleri yerden uzaklaştırılmaları bazı şartlarda mümkün olabildiği hâlde yok edilmeleri ya da çürüme hızını artırma olanağının bulunmamasındandır. Serpinti tozlarını yakmak dahi yok etmek için yeterli değildir. Nereye gideceği önceden bilinmez.

Hastalık Belirtileri
Serpinti tehlikesi insanı çabucak öldürüveren bir tehlike değildir. Etki insan vücudunda zamanla tahribata sebep olur. Belirtileri azar azar meydana çıkar. Zaman uzadıkça belirtileri çoğalarak hastalık gelişir ve nükleer radyasyon almaya devam edilirse bir hafta veya haftalar sonra ölümle sonuçlanır. Biriktirildiği tespit edilen radyasyon miktarı az ölçüde yahut hastalanan şahıs çok mukavemetli ise veya hastanın radyasyon alması önlenmiş ise hasta istirahat ve iyi bir bakım ile iyileşecektir.
Gerek radyasyon hastalığı, gerekse radyoaktif zehirlenmesinin seyri ve sonucu itibariyle hastalık belirtileri başka şekilde olmadığından hissedildiği ya da başkaları tarafından fark edildiği andan itibaren bu belirtiler;
         Hâlsizlik, isteksizlik, bitkinlik,
         Mide bulantısı, baş dönmesi,
         Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı,
         Kusma, şiddetli baş ağrısı,
         Kusma, ateş yükselmesi, kanlı ishal

Sığınaklar korunacak veya korunacakların durumuna göre ikiye ayrılır. Özel sığınaklar: Genel Sığınaklar:
Sığınaklar kullanma amaçlarına göre ikiye ayrılırlar. Basınç Sığınakları, Serpinti sığınakları:

Terörist Eylemlerde Kullanılan Kimyasal Maddeler (KBRN)
Kullanım Amaçları;
         Öldürmek,
         Yaralamak,
         İnsanları etkisiz hale getirmek,
         Bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını yok etmek,
         Ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek,
         Kaosa ve paniğe neden olmak

KBRN Tehlikelerine Karşı Korunmak İçin
         Siren, ikaz ve alarm işaretlerini öğrenmeli ve uygulanmalıdır.
         Personel eğitilmelidir,
         Güvenlik personeli NBC malzeme ve teçhizatı ile teçhiz edilmelidir,
         Toplu korunma planlaması yapılmalıdır,
         Sığınakların çalışabilirliği denenmelidir,
         Toplu korunma sığınağı olmayan yerlerde, PVC sistemli (Contalı) kapı ve pencereler tercih edilmelidir,
         Contalı kapı ve pencere sistemi olmadığı yerlerde kapı ve pencerelerin sızdırmazlığı sağlanmalıdır,
         Tesislere girişte personel üzerinde NBC kirliliği araştırılmalıdır,
         Paket ve mektuplar yüksek dozajda ultraviyole ışınlarından geçirilmelidir.(Mikroorganizma ve sporların öldürülmesi için).

ÜNİTE-7

Olay: İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri alanlarda meydana gelen oluşumlardır.
Yasal düzenlemelere göre konusu suç teşkil eden ve teşkil ettiği değerlendirilen eylemlerin ortaya çıkmasına

Kaza: Beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik şekilde meydana gelen, yaralanmalara, can ve mal kayıplarına neden olan olaydır. Kazaların meydana gelmesinde en önemli etken insanın dikkatsizliği, bilgisizliği, bilinçsizliği, aceleciliği eskimiş, yıpranmış, bakımları zamanında yapılmayan makina, metal yorgunluğu ve kulanım süreleri dolmuş ekipman ve teçhizatlardır.
Kazalar sonucu büyük ölçekli maddi kayıplarla birlikte insanlar ölmekte veya sakat kalmaktadır.
Kaza Çeşitleri
         Ulaşım kazaları
         Trafik kazaları
         İş kazaları
         Ev kazaları
         Spor kazaları
         Tren kazaları

Acil Durum: Acil durum, toplum hayatını sekteye uğratan can ve mal kaybına neden olabilen, yerel kaynaklarla üstesinden gelinebilen olaylara denir
Afet: Birleşmiş Milletlerin yaptığı uluslararası tanımlamaya göre; insanlar için, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen ve etkilenen topluluğun kendi imkân ve kaynaklarını kullanarak üstesinden gelemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kaynaklı olayların doğurduğu sonuçlara “afet” adı verilir.
Tehlike: İnsanların yaralanması, sağlığının bozulması veya bunların gerçekleşmesine sebep olabilecek kaynak, durum veya işlem tehlike olarak adlandırılmaktadır.
Risk: Tehlike kaynağından meydana gelen bir tehlikenin kontrol altına alınamaması sonucu oluşan durumdur.
Zarar Azaltma: Belirlenen tehlikelerle ilgili yapılan risk analizi sonucunda işletme/kurumun bu tehlikelerden zarar görmemesi için yapılan risk azaltma çalışmalarıdır.
Hazırlık: Zarar azaltmayla başlayıp olay meydana gelene kadarki süre içerisindeki tüm planlama çalışmalarını kapsar.
İyileştirme: Olayın etkileri giderildikten sonra, olayın tekrarlanması durumunda daha iyi bir planlama ve zarar azaltması için planın güncellenmesi ve yeniden inşa çalışmalarını kapsar.
Etki Alanı: Afet ve acil durumlar meydana geldikten sonra ne kadar alanda, ne kadar insan, tesis, bina, alt yapı, yaşam olan her alana ki burada çevreye etkileri de özelikle KBRN olaylarında zarar verdiğini ve bu alanlara müdahale etmek için gerekli insan ve ekipman kaynağının nasıl sağlanacağı/değerlendireceğini belirlenmesi gerekmektedir. Özelikle afet acil durumlar olmadan önce genel risk değerlendirmesini yapılıp muhtemel etki alanının değerlendirilip bir plan dâhiline getirmek son derece faydalı olacaktır.
Müdahale: Müdahale çalışmaları olay meydana geldikten sonra başlar. Müdahale çalışmasında Afet ve Acil Durum Planı işlemeye başlar, ekipler ve yönetim plan doğrultusunda hareket ederek afet veya acil durumun etkilerini azaltmaya çalışır.
İş Sürekliliği: Afet ve acil durumların doğrudan oluşturduğu zararların yanında iş sürekliliğinde aksaklık oluşturması nedeniyle de işletmeye zarar verirler Afet ve acil durum planlaması iş sürekliliğini sağlamak yönünden de iş yerleri için şarttır.
Triaj (Sağlık Yönünden): Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğine göre triaj: Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, bunlardan öncelikli tedavi ve nakledilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla, olay yerinde ve bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemidir.
Bina Triajı: Afet acil durum müdahale birimleri çalıma yapacağı alanlara güvenli giriş çıkışı sağlayabilmesi ve çalışmaları yürütebilmesi için binanın iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Hafif hasar, Binanın taşıyıcı olmayan sistemlerinde duvar ve sıvalarında meydana gelen çatlak ve yıkılmalara denir Orta hasar. Binanın taşıyıcı olmayan duvar, sıvalarında ve taşıyıcı sistemin birleşme genelinde çatlamaların olmasına denir.
Ağır hasarlı, Binanın taşıyıcı sistemlerinin çatlak ve kırılmaların olduğu durumlara denir.
BM INSARAG
Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu "International Search And Rescue Advisory Group" üye ülkelerin resmî afet müdahale kurumları ile arama kurtarma çalışmalarında yer alan sivil toplum kuruluşları ağıdır. Grubun amacı; üyelerinin, ihtiyaç olan bölgelere hızla ulaşmalarını ve verimli bir çalışma gerçekleştirmeleri için gereken koordinasyonu sağlamaktır.
1988 Yılında, bugünkü Ermenistan’da meydana gelen Spitak depremine müdahale eden uluslararası arama kurtarma ekiplerinin girişimleri sonucunda, 1991 yılında kurulmuştur.
AFAD
Ülkemizde afet yönetimi Başbakanlığa bağlı Afet Acil Durum Yönetim başkanlığının koordinasyonunda yürütülmektedir. İllerde bu çalışmalar valilik İl Afet Acil Durum Müdürlükleri tarafından sürdürülmektedir.
ARAMA KURTARMA BİRLİĞİ
Ülkemizde arama kurtarma birlikleri profesyonel yapıda 11 tane olup gerek ülkemizde gerekse uluslararası alanda müdahale yapmaktadır. Arama kurtarma birlikleri. Adana, Afyon, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Sakarya, Samsun ve Van illerimizde bulunmaktadır SAR(Search and Rescue)
Afet ve acil durumlarda müdahale ekiplerinin uluslararası İngilizce kısaltma ve simgeleştirilmesidir.
UMKE
Sağlık Bakanlığının illerde oluşturmuş olduğu, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibinin kısaltmasıdır.
Sivil Savunma
Düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı halkın mal ve can kaybının asgari düzeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmî ve hususi tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için acil tamir ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk
tarafından azami surette desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatının muhafazası maksadıyla alınacak her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetleri yürütmek görevleri arasındadır.
KBRN (Kimyasal, Biyolojik Radyasyon ve Nükleer Tehlikeler)
Ülkemizde çok fazla gündemde gelmeyen fakat bulunduğumuz coğrafyanın özelliği dolaysıyla oluşabilecek savaşta komşularımızın birçoğu nükleer, kimyasal ve biyolojik silah kapasitesine sahiptir. Sadece kitle imha silahları olarak değil uluslararası deniz ve kara taşımacılığının çok hareketli olduğu bölgelerde oluşabilecek kazalarda da ülkemiz ciddi çevresel riskler altındadır. KBRN olaylarının etkisi çok geniş alanlara yayılmakla birlikte normal yaşam şartlarına dönmek uzun ve çok pahalı bir süreçtir. KBRN olayları sadece devletlerarası meydana gelebilecek bir savaşla ortaya çıkmayıp aynı zamanda terörist guruplar tarafından da sıkça kullanılmaktadır.
AFET VE ACİL DURUM PLANLAMALARI NEDEN GEREKLİDİR?
Afet ve acil durumlara hazırlık planları bireylerden başlayarak kurumların; hem afet öncesine, afet esnası hem de afet sonrasına hazırlıklı olmalarını sağlamaktır.
7126 Sayılı Sivil Savunma Kanunu ve Ekleri
Bir ekip, ekip başı ile birlikte 8-10 kişidir. Bir takım, bir takım amiri ile 2-4 ekipten ibarettir.
Madde 21: Bu kısım; Sivil savunma servislerinin kuruluş ve görevleri Kurulan servislerin teşkilat ve görevleri, personel ve malzeme listeleri, görev ve çalışma şekilleri her servis için ayrı ayrı bölümler hâlinde düzenlenir.
Madde 47: Hassas bölgelerdeki yıllık ortalama personel mevcudu 200 den fazla olan müesseselerde aşağıda yazılı sivil savunma teşkilleri meydana getirilir.
1) Kontrol Merkezi ve Karargâh Servisi,
2) Emniyet ve Kılavuz Servisi,
3) İtfaiye Servisi,
4) Kurtarma Servisi,
5) İlkyardım Servisi,
6) Sosyal Yardım Servisi,
7) Teknik Onarım İşleri Servisi,
Madde 49: Servisler için gerekli personel, müesseselerdeki millî savunma ile ilgili diğer hizmetlerle görevli olmayan 16-65 yaşları arasındaki personelden, tüzüğünde belirtildiği üzere yaş, iş, ihtisas ve sağlık durumlarına ve aşağıdaki sıra esasına göre seçilirler.
Madde 59: Sivil savunma servisi; bir servis amiri, bir yardımcısı ile yeteri kadar ekip veya takımdan kurulur.
Madde 62: Kurtarma Servisi Bu servis; Bir servis amiri, gerekenlerde bir yardımcısı ile ortalama her 200 kişiye bir ekip elemanı ile yeteri kadar ekip yada takımdan kurulur.
Her ekip bir ekip başı ile birlikte 8 kişiden oluşmaktadır ve bir takım, bir takım amiri ile 3-6 ekipten ibarettir.
Madde 63: Bu servisin başlıca görevleri şunlardır:
a. Enkaz altında kalanları kurtarmak,
b. Kurtarma sırasında yaralılara ilk acil yardımı yapmak,
c. Binalarda meydana gelen basit bozuklukları onarmak, tehlikeli durumda olanların desteklenmesini veya yıkılmasını sağlamaktır.

Bununla birlikte afet acil durum planlaması yapılması zorunlu olunan diğer yaslar ise kısaca;
• 5902 sayılı Başbakanlık Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı yasası
• Başbakanlık kriz yönetimi ve 24 saat çalışma esasları genelgesi
• Milli Müdafaa Kanunu
• Bayındırlık ve İskan Bakanlığı; Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik
• Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının 6331 sayılı yasanın 11 ve 12 maddeleri de bu kapsamda değerlendirilmelidir
Bütün yasal dayanaklara bakıldığında işletme/kurumlarda kurulacak servis ve ekiplerin çalışan sayısına bağlı olarak ekip sayıları 4-6-8-12 şeklinde devam etmektedir. Afet ve acil durum hazırlıklarında 24 saat çalışma esası düşünülerek 8+8+8=24 veya 12+12=24 saat çalışma süreci göz önünde bulundurularak ekiplerin 7 ile 9 personelden oluşan yapıda olması, orta büyüklükte ve büyük ekiplerde ise 25 ile 30 arasında olması tavsiye edilir. Fakat özellikle arama kurtarma için kurulmuş birimlerde BM standartları orta ekiplerde 14 kişilik iki veya üç takım ağır arama kurtarma ekiplerinde 16 kişilik dört takım ve diğer iletişim lojistik karargah birimleriyle birlikte 71 e çıkmaktadır.

AFET VE ACİL DURUM EKİPLERİ KURULURKEN İZLENECEK SIRA

İlk adım olarak işletme/kurumun bu ekipten ne beklediği ortaya konulmalıdır. Ne yapılmak istendiğin kararını verip bir planlamaya başlanmalı profesyonel destek almak için şirket, İl afet acil durum müdürlükleri veya İtfaiye müdürlüklerinden destek almak planlama süreci için son derece faydalı olacaktır.
İkinci adım olarak yasal zorunlulukların dışında işletme/kurumda bir iş sağlığı ve güvenliği ve afet acil durum kültürünün oluşmasını sağlamak.
Kurumsallaşmış organizelerde karşılıklı beklentilerin belirlendiği ve kuralların olduğu yazılı metinlerle birlikte değişik yürütme organları ve kurallarla birlikte uyulması gereken etik kuralları içeren ve katılımcıların organizasyona uyun sürecini içeren bir süreç planlaması yapılmaktadır.
Görev alanında halkın yoğun ve acılı olduğu alanlarda yemek yeme ve vatandaşlarla gereksiz tartışmalara girilmesi ekiplere büyük zarar vermektedir.


0 yorum:

Yorum Gönder