ÜNİTE-1
İnsanlar
için var olan sistemin normal şekilde işleyemediği, fiziksel normal yaşamı ve
insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları
etkileyen, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, hizmet sistemlerinin
kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal, teknolojik ve insan kökenli
olaylara Afet denir. İlk 72 saat, müdahalenin en önemli olduğu
zamanlardır; bu süreyi etkin kullanmak için etkin müdahale becerilerimizin
geliştirilmesi gerekmektedir. Can ve mal kayıplarına neden olmak ile birlikte
sosyoekonomik düzen ve etkinliklere zarar verme potansiyeli olan her şey
tehlike olarak adlandırılır. Tehlikenin şiddeti, süre, mevsim ve hız gibi
etkenlere bağlıdır. Tehlikeler, kırılgan toplumlarda afete dönüşür. Olumsuz
etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınmasını gerektiren beklenmedik
ve ani gelişen olaylara Acil Durum denir. Trafik kazası ya da ev yangını gibi
olaylar, acil durumlara örnektir. Bu gibi durumlarda polis, itfaiye, ambulans
gibi halk için çalışan personel yardıma gelir. Şehrin büyük bir kısmını
etkileyen ve mevcut kaynakların müdahaleye yetersiz kaldığı durumlar ise afet
olarak nitelendirilir.
Afetler;
Doğal Afetler, İnsan Kaynaklı Afetler, Teknolojik Afetler olmak üzere üç
çeşittir.
Heyelan (Toprak Kayması)
Kayalardan,
döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında
yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir.
Sel Suyun doğal ya da yapay yatağından taşarak tehlikeye
neden olan doğal bir afettir.
Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana
geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki
dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış
erozyon adını almaktadır.
Deprem
ülkemizde en fazla görülen doğal afettir. Depremlerde iki kavram karşımıza
çıkar. Bunlardan ilki;
•
Büyüklük: depremin derinliği frekans şiddeti gibi
kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır.
Büyüklük
değerleri Sismograf denilen bir
aletle ölçülür. Sismograf çok hassas bir cihaz olup yer kabuğundaki
hareketlilikleri ölçer.
İkincisi
ise
•
Şiddet: Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük
değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve yaşamın
etkilenmişlik düzeyi olarak tanımlanabilir.
Mercalli Skalası denilen bir
ölçeklendirme sistemi vardır. En büyük hasar “XII” olmak üzere “I” ‘e kadar
hasar düzeyi azalacak şekilde sınıflandırılır.
Mercalli Skalası:
I
HİSSEDİLMEZ
II
ÇOK AZ HİSSEDİLİR
III
ZAYIF HİSSEDİLİR
IV
GENİŞ BİR BİÇİMDE HİSSEDİLİR
V
KUVVETLİ HİSSEDİLİR
VI
AZ HASAR OLUŞUR
VII
HASAR OLUŞUR
VIII
AĞIR HASAR OLUŞUR
IX
YIKICI HASAR OLUŞUR
X
ÇOK YIKICI HASAR OLUŞUR
XI
ÇÖKME OLUŞUR
XII
TAMAMEN ÇÖKME VE YIKILMA OLUŞUR
Kuvvetli
yer hareketi ölçen cihazların belirli bölgelere yerleştirilerek,parametreleri
çok çeşitli olan zarar görebilirlik oranlarına göre hesaplanarak risk
haritalarından da faydalanarak deprem sonrasında en kısa sürede en çok hasar
gören alanları saptamayı sağlayan sistemler “Hızlı Müdahale Sistemleri”dir.
ÜNİTE-2
Saha
çalışmalarının en yoğun ve fazla sayıda personelle karşımıza çıktığı evre
müdahale evresidir. Müdahale evresinde yapılan çalışmalar yaşam alanlarının yanı
sıra canlı yaşamını direkt ilgilendirdiğinden ayrıca hassasiyet taşır.
Afetlerde saha, afetin olduğu ve veya olması muhtemel yerdir ve zarar azaltma,
hazırlık, müdahale son olarak da iyileştirme aşamalarında afete ilişkin tüm
çalışmalarda karşımıza çıkar.
Birleşmiş
milletler bünyesinde OCHA ( İnsani
Yardım Koordinasyon Ofisi) altında FCSS
Koordinasyon Destek Birimi , OSOCC
(Saha Operesyonları Koordinasyon Merkezi) , VOSOCC ( Sanal Saha Operesyonları Koordinasyon Merkezi ) RDC (Varış Ayrılış Merkezi), UNDAC ( Birleşmiş Milletler Afet
Değerlendirme Ve Koordinasyonu) birimleri oluşturulmuştur.
Çalışan
ekip ve grupların bir araya gelerek oluşturdukları INSARAG (Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu) vasıtasıyla var
olan standartları geliştirmek, yeni deneyimleri paylaşarak yaygınlaştırmak ve
afet ülkesine yapılan yardımları en ideale ulaştırarak maksimum faydayı
sağlamak hedeflenmiştir.
Kargaşaya
mahal vermemek için uluslar arası iletişimde ilk kullanılanlardan biri VOSOCC’dur.
İlk
gelen ekip RDC’yi oluşturur afet
ülkesi afet yönetim koordinasyon merkezi ile (LEMA) ile irtibat kurarak son gelişmeleri afetin etkileri muhtemel
riskler ve yardıma gelecek ekiplerin çalışması için yönlendirileceği bölgeler,
onlara ayrılan toplanma alanları vb. bilgileri alırlar sektörleme için
haritalar temin ederek gelen diğer yardım ekiplerini yönlendirirler OSOCC un nerede kurulacağı belirlenir
irtibat kişileri karşılıklı bildirilerek sistem harekete geçirilir. İlk gelen
yardım ekibi bu iş ve işlemleri UNDAC
yetkililerinin afet ülkesine henüz gelmemesi durumunda onlar adiına yaparlar ve
OSOCC çadırını kurarak işletmeye
başlarlar. Eğer UNDAC ekibi gelmişse
yukarıdaki sistemi kurmak RDC kurmak, LEMA’yla
görüşmek ve OSOCC çadırını işleterek
gelen ekipleri yönlendirmek onların görevidir.
Sonrasında
gelen ekipler kendilerine verilen bölgelerde çalışırlar, çalışırken ihtiyaç
duydukları konularda OSOCC çadırındaki UNDAC yetkililerine bildirirler UNDAC
yetkilileri de gerek LEMA’dan, gerek diğer ekiplerden gerekse OCHA’dan bu ihtiyaçları
karşılamaya çalışırlar. Görüldüğü üzere sistem yardıma gelen ekiplerin saha
koordinasyonunu sağlamak ve her ekibin kendine göre LEMA’yı arayarak meşgul
etmesi ve zaten birçok sorunla uğraşan yerel yönetiminin kafasının
karıştırılmasının önüne geçilmesini ve düzenli bir çalışmayı öngörür. Çalışan
ekipler günlük çalışmalarının raporlamasını OSOCC’a yaparlar. OSSOC yetkilileri
yardıma gelen ülkelerin ekip liderleri ile günlük değerlendirme toplantıları
gerçekleştirerek çalışma stratejilerini ve günlük çalışma planlarını günceller.
LEMA ve UNDAC yetkililerinin kurtarma çalışmasının sonlandırılmasına ilişkin
görüşmeleri sonucunda durum ekiplere bildirilir ve kurtarma operasyonları
sonlandırılarak geri dönüş prosedürleri başlatılır. Geri dönüşün de yine geliş
gibi koordinasyon içinde yapılması standart formların doldurularak OSOCC’a
bildirilmesi istenilen bir durumdur.
Türkiye’nin
resmi birim temsilcisi olarak İstanbul AFAD Sivil Savunma Ve Arama Kurtarma
Birlik Müdürlüğü, Uluslarası Ağır Arama Kurtarma Ekibi kategorisinde
akreditasyonunu ilk alan ve şu an itibarıyla ilk ve tek ekiptir.
29.05.2009
tarihinde çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık Afet Ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kurulmuştur.
Olay
afet koordinasyonundan olay yeri yönetimine indirgendiğinde, müdahale için
yönlendirilen tüm resmi ve gönüllü ekiplerin koordinasyonu bölgedeki mülki amir
adına yetkilendirilen resmi ekip lideri tarafından yapılır.
AFAD
Başkanlığı afet yönetimi ve saha organizasyonlarında; Afet ve acil durumların doğuracağı
hallerle ilişkili olarak;
•
Hayat
kurtarmak,
•
Yaralanmaları
azaltmak,
•
Kesintiye
uğrayan hayatı ve faaliyetleri en kısa sürede normale döndürmek,
•
Müdahale
çalışmalarını hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek,
•
Halk
sağlığını korumak ve sürdürmek,
•
Mülkiyet,
çevre ve kültürel mirası korumak,
•
Ekonomik
ve sosyal kayıpları azaltmak,
•
İkincil
afetlerin etkilerini azaltmak,
•
Kaynakların
etkin kullanımını sağlamak
gibi
görevleri vardır.
İl
afet müdahale planının hazırlanmasından ve uygulanmasından, il ve ilçelerde
Vali ve Kaymakamlar sorumludur.
Bakanlık,
kurum ve kuruluşlarda planın hazırlanmasından ve uygulanmasından; üst yönetici,
özel sektörde ise sahibi veya yetkili temsil organları görevli ve sorumludur.
AFET SEVİYE ETKİ DERECELENDİRMESİ
1.
Seviyede; Yerel imkânlar yeterlidir. İl Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezi
faaliyete geçer.
2.
Seviyede; Destek illerin takviyesine
ihtiyaç vardır. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim
Merkezi,
bakanlık, kurum ve
kuruluş ile il afet ve acil durum yönetim merkezleri faaliyete geçirilir.
3.
Seviyede; Ulusal desteğe ihtiyaç
vardır.
4.
Seviyede; Uluslararası desteğe ihtiyaç
vardır.
3 ve 4. Seviyelerde Afet Koordinasyon
Kurulu ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ve diğer afet ve acil
durum yönetim merkezleri (Bakanlık ve İl Merkezleri) faaliyete geçirilir.
Koordinasyon
birimi olarak,
•
Afet
ve Acil Durum Yüksek Kurulu (Bakanlar),
•
Afet
ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (Müsteşarlar),
•
Başbakanlık
Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi,
•
Bakanlıkların
Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezleri, görev yaparlar.
Seviye
3 ve 4 için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Servislerinin
yönetimi aşağıdaki şekildedir;
•
Operasyon
•
Bilgi
ve Planlama
•
Lojistik
ve Bakım
•
Finans
ve İdari İşler Servislerine AFAD Daire Başkanları başkanlık eder.
Bilgi ve planlama servisi;
1.
Müdahale
süresince veri toplar ve analiz eder,
2.
Keşif
yapar, durum hakkında bilgi sağlar,
3.
İhtiyaç
duyulan kaynakları belirler, durumu değerlendirir,
4.
Coğrafi
bilgi sistemleri (CBS), haritalar, veri tabanları, uzaktan algılama konularında
gerekli çalışmaları yaparak verileri değerlendirir,
5.
Olaya
ilişkin elde ettiği veriler ile meydana gelebilecek diğer ihtimalleri hesaplar
ve modellemeler ile alternatif stratejiler hazırlar.
6.
Tahliye
ve yerleştirme konularında ki çalışmaları yürütür.
Yerel
düzeyde müdahale yönetimi, ulusal düzeydeki yönetim yapısının paralelinde
düzenlenmiştir.
Seviye
1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmaları yetkilendirilmesi durumunda Vali adına
İl Afet Ve Acil Durum Merkezi ( İAADM ) tarafından
yürütülür.
Seviye
3 ve Seviye 4 için ise;
•
Operasyon, Bilgi ve Planlama Servisini, Lojistik ve Bakım Servisini ve Finans
ve İdari İşler Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı yönetir.
Acil
durum hizmet grupları sorumlusunun belirleyeceği OLAY YERİ YÖNETİM YETKİLİSİ
olaya intikal ettiğinde yetkiyi devralır ve aşağıda tanımlanan görevleri
yürütür:
1.
Olay
yerinde bağımsız hareket etmeyi ve çoklu komutaları engeller.
2.
Müdahale
edenlerin görevli kişiler olmasını güvenceye alır.
3.
Olay
bölgesine gelen müdahale ekiplerini bilgilendirir.
4.
Olayın
ön değerlendirmesini yapar. Bu ön değerlendirme; tehlike tipini, yaklaşık
yaralı sayısını, tehdit altındaki bölgenin büyüklüğünü ve de ikincil (takip
eden) olay olasılığını içerir.
ÜNİTE-3
Sivil
savunmanın genellikle otoriter bir yapıda olmasına karşın sivil korunmanın iş
birliği ve bilgi paylaşımını içermesiyle açıklanmaktadır.
Sivil
savunma ve sivil korunma terimleri günlük dilde en genel anlamıyla zor
durumdaki insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı ifade etmek için
kullanılmaktadır.
Sivil
savunma düşman saldırılarına, tabii afetlere, sabotajlar ve büyük yangınlara
karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati öneme sahip
her türlü resmî ve özel tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin
devamı için acil tamir ve ıslahı, korunma gayretlerinin sivil halk tarafından
azami surette desteklenmesi ve afet sonrası maneviyatının muhafazası maksadıyla
alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı önlem ve faaliyetleri
içermektedir.
Sivil
korunma terimine alternatif olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde “Acil Duruma
Hazır Bulunma” ifadesi de kullanılmaktadır.
Koruma
sorumluluğu: 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile
ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış
zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir.
Sivil
korunmanın gerçekte ulusal otoritelerin anahtar sorumluluğunda olması, risk
algısı ve beklentilerin ülkeden ülkeye değişkenlik göstermesi gibi etmenler
önemini korumaktadır.
Sivil
korunmayı içeren günümüz Avrupa yasama çerçevesi 1985 tarihinde Roma’da
oluşturulmuştur. İlerleyen yıllarda benimsenen taslaklar arasında 1991’de
benimsenen taslak en önemlilerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Finans
yapılanması sivil korunma etkinliklerinin; önleme ve hazır bulunma, müdahale,
iyileştirme şeklinde 3 ana yönünü kapsamaktadır.
1976
yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza sonrasında
kasaba çevresinde yoğun buhar bulutu salınımının oluşması, kimyasal kirliliğe
neden olması tesisin boşaltılmasına yol açmıştır. Bu olayla birlikte ilk kez
Avrupa Birliği’nin gündemine kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması sorunu da
girmiştir.
Seveso kazası sonrasında;
•
Güvenlik
işlemlerinin firmaların müdürleri tarafından yapılmış olması,
•
Kaza
haberinin saklanmaya çalışılması, bu nedenle dioksin açığa çıkmasından bir
hafta sonra kazanın halka duyurulmuş olması neticesinde tahliye işlemlerinin
gecikmesi,
•
Yerel
yetkililerle merkezi otorite arasında kopukluk olması, yerel yetkililerin
ilgisizliği,
•
Halkın
kaza olduğunda olay hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, özellikle kırsal
kesimde yaşayan halkın gözle görülmeyen ama insan sağılığına son derece zararlı
olması muhtemel zehirle ancak bu kaza ile karşılaştıklarında yüzleşmiş
olmaları, içinde bulundukları güvensiz ortamla karşılaştıklarında çok endişe
duymaları o bölgede yaşayan sivil halkı korumasız bırakan etmenler olarak
görülmüştür.
AB
SİVİL KORUNMA MEKANİZMASININ YAPILANMASI
MIC
kısaltması ile bilinen İzleme ve Bilgi Merkezi mekanizmanın operasyonel kalbi
olarak tanımlanmaktadır.
Bu
merkez ECHO Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Korunma Dairesine bağlı, DG
ECHO tarafından yönetilmektedir.
CECIS
Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi ise katılımcı ülkeler arasında acil durum
iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme
uygulamasıdır. Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile
ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip
etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamaktadır.
Koruma
sorumluluğu; 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile
ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış
zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir.
SEE
projesi Avrupa Sivil Korunma Platformun eğitime yönelik başlıkları 3 farklı
içerikte incelenebilir. Bunlar:
• Mini-web günlüğü
içerikleri
o İçeriklerin
şeffaflığını arttırma
• İşbirliği ve
sosyal öğrenme
o Öğrenci
ve pratisyen komitesi oluşturma
• Video ve görsel
öğrenme
o Özel
durumdaki kişilerin ihtiyacını karşılama
Kısaca
özetlemek gerekirse SEE projesi ile Avrupa Sivil Korunma platformu risk
bölümleri ve kullanıcı kategorilerine bölünmüştür.
Eğitim
sistemine ait başlıca çalışma kategorileri şu şekilde özetlenebilir:
•
Afetin kökeni ve nedenlerinin bilgileri
•
Afet durumunda okul örgütlenmesi ile ilişkili okul nüfusu, gönüllüler ve
profesyonellerin hazırlanmasına atıfta bulunan eylemlerin doğrulanması
•
Afet öncesi, sırası ve sonrasında doğru davranış ve yönergeler hakkında bilgi
vermede kullanılacak ortak araçlar(e-çalışmalar, PC oyunları, konsol araçları)
•
Web TV Öğrenme Araçları, bunlar sırasıyla kesintisiz etkinlikler (halkın sorularına
ve müdahalelerine izin veren etkileşimli seminer ve toplantılar),TV programları
(Afet durumunda geliştirilecek yönergeler ve eylemler ile ilgili farklı
dillerde altyazısı olan İngilizce TV programları ),
talep
üzerine geliştirilecek ürünler (var olan videolar ve proje için
gerçekleştirilmiş yeni videolar)
•
Web TV çoklu platformlarının kullanılması Yukarıda bahsedildiği gibi
gerçekleştirilen birçok proje çalışmaları sivil korunma girişimlerinin ilk
denemeleri olarak kabul edilmekte, nihai olarak sivil korunma Avrupa TV
kanalının ilk adımının atılması hedeflenmektedir.
ÜNİTE-4
AFET
VE ACİL DURUM SERVİSLERİ NELERDİR?
Meydana
gelebilecek kaza, olay, acil durumlar ve afetlerde görev alacak servislerinin
görev ve sorumluluklarını doğru bilip ilgili servisi zamanında bilgilendirip
doğru bilgiler vererek yapılacak müdahalenin zamanında ve etkin olması
sağlanabilir. Bir trafik kazası olduğunda sağlık kuruluşunu arayıp,
•
Kazanın
nerede olduğunu,
•
Kaç
kişinin yararlandığını ve yaralanma şekillerini,
•
Yolların
durumunu biliyorsak hangi yönden gelmelerini,
•
İletişim
bilgilerimizi doğru vermeyi, söylemeliyiz.
Afet
ve acil durum servisleri dendiğinde ise ilk aklımıza gelenler ise şunlardır;
•
Sağlık
kuruluşu -112-
•
İtfaiye
•
Afet
Acil Durum Müdürlüğü (Arama kurtarma birlikleri)
•
Polis/Jandarma
•
Diğer
yardımcı servisler (su, elektrik, ulaşım)
Afet ve Acil Durum Müdahale Ekipleri İl Afet ve Acil
Durum Müdürlükleri Görevleri
ise;
a)
İlin
afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek.
b)
Afet
ve acil durum önleme ve müdahale il planlarını, mahalli idareler ile kamu kurum
ve kuruşlarıyla işbirliği ve koordinasyon içinde yapmak ve uygulamak.c) İl afet
ve acil durum yönetimi merkezini yönetmek.
c)
ç)
Afet ve acil durumlarda meydana gelen kayıp ve hasarı tespit etmek.
d)
Afet
ve acil durumlara ilişkin eğitim faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak.
e)
Sivil
toplum kuruluşları ile gönüllü kişilerin afet ve acil durum yönetimi ile ilgili
akreditasyonunu yapmak ve belgelendirmek.
f)
İl
ve ilçe düzeyinde sivil savunma planlarını hazırlamak ve uygulamak.
g)
Afet
ve acil durumlarda, gerekli arama ve kurtarma malzemeleri ile halkın barınma,
beslenme, sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak gıda,araç, gereç
ve malzemeler için depolar kurmak ve yönetmek.
h)
İlgili
mevzuatta yer alan seferberlik ve savaş hazırlıkları ile sivil savunma hizmetlerine
ilişkin görevleri ilde yerine getirmek.
i)
Yıllık
bütçe teklifini hazırlamak.
j)
İl
kurtarma ve yardım komitesinin sekretaryasını yapmak.
k)
Kimyasal,
biyolojik, radyolojik ve nükleer maddelerin tespiti, teşhisi ve arındırması ile
ilgili hizmetleri yürütmek, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve
koordinasyonu sağlamak.
l)
Başkanın
ve Valinin vereceği diğer görevleri yapmak.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu
1956
yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlığa bağlı olarak Ankara'da Atom Enerjisi
Komisyonu Genel Sekreterliği kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile
Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden
yapılanmıştır. Ülkemizde oluşan/oluşabilecek her türlü nükleer ve radyolojik
kaza, acil durum ve afetlerde rol aynı zamanda konusuyla ilgili yasal
çalışmaları düzenleyen kuruma bağlı kuruluşlar ise;
•
Ankara
Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (ANAEM)
•
Çekmece
Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇNAEM)
•
Sarayköy
Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANAEM)’dir.
Sahil
Güvenlik
Ülkemiz
sahil ve karasularını korumak, güvenliğini sağlamak ve oluşabilecek afet acil
durumlar da can ve mal kaybını önlemek ve kurumun kendi faaliyet konuları
içerisinde su ve ürünleriyle ilgili avcılığın denetlenmesi gibi birçok kurumsal
hizmet yürütülmektedir.1993 Yılında Sahil Güvenlik Komutanlığının ana ast
komutanlıklarının adları düzenlenmiş ve bölge komutanlığı olarak yeniden
adlandırılmıştır.
•
Sahil
Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı
•
Sahil
Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı
•
Sahil
Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı
•
Sahil
Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı
Kıyı
Emniyeti Genel Müdürlüğü
Kıyı
Emniyeti Genel Müdürlüğü, Türk ve yabancı bayraklı gemilerin seyir güvenliğine
yardımcı olurlar.
Çevre
Şehircilik Bakanlığı
Bu
Bakanlığın görevleri:
•
Yeraltı
ve yerüstü sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi
veya bertaraf edilmesi maksadıyla kirletici unsurlar ile kirliliğin giderilmesi
ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek ve uygulamayı sağlamak,
acil müdahale planları yapmak ve yaptırmak, çevrenin korunması maksadıyla uygun
teknolojileri belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit
etmek ve bu çerçevede gerekli tedbirleri almak ve aldırmak.
•
Atık
ve kimyasalların yönetimine ilişkin hedef, politika ve ölçütleri belirlemek.
•
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu ile nükleer güvenlik konusunda işbirliği yapmak.
•
İlgili
kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde atıkların taşınması ile tehlikeli
atıkların taşınma lisanslarına ilişkin esasları belirlemek, uygulanmasını sağlamak,
izlemek, atık ve kimyasallarla kirlenmiş alanların mevcut kirlilik durumlarını
tespit etmek, çevre ve insan sağlığına yönelik risklere ve kirlenmiş alanların
iyileştirilmesine ilişkin çalışmaları yapmak ve yaptırmaktır.
Mahalle
Afet Gönüllüleri Projesi (MAG)
Mahalle
Afet Gönüllüleri Projesi’nin amacı eğitim, ekipman ve organizasyon sağlayarak,
mahalle bazında, özellikle afet sonrasındaki kritik saatlerde müdahale imkân ve
kabiliyetini güçlendirmek, profesyonel ekiplerle olan iş birliği ve
koordinasyonu güçlendirmek, afet riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek
önlemler konusunda yerel halkı bilgilendirerek, afetlere duyarlılığı ve bilinç
düzeyini artırmaktır.
•
Başkan (Muhtar)
•
Gönüllü Koordinatörü
•
Lojistik Sorumlusu
•
Risk ve Hasar Tespit Sorumlusu
İşbirliği,
koordinasyon, iletişim ve ortak çalışma Mahalle Afet Gönüllülerinin (MAG) temel
ilkeleridir.
Tazeleme
Eğitimleri
MAG
Temel Eğitimlerini tamamlayan mahallelerde, ekiplerin oluşmasını takiben
düzenle olarak aylık veya ikişer aylık aralarla tazeleme eğitimleri yapılır.
Tatbikatlar
Tatbikatlar,
eğitimler sırasında kazanılan bilgi ve becerilerin senaryolu veya senaryosuz
olarak pratik uygulamalarının yapıldığı ve ekiplerin yetkinliklerinin test
edildiği uygulamalardır. Mahalle Afet Gönüllüsü olmak isteyen kişiler yukarıda
belirtilen temel eğitim programını eksiksiz olarak tamamlamak zorundadır.
Programı eksiksiz tamamlayan kişiler katılımcı sertifikası almaya hak kazanır.
Temel eğitim döneminde eğitim programının en az % 80’ini tamamlamış kişiler,
eksiklerini en geç bir yıl içerisinde ve düzenlenecek ilk telafi programında
tamamlamaları şartı ile MAG ekiplerine dâhil edilirler ancak Gönüllü
Koordinatörü seçilemezler.
TOPLUM
AFET GÖNÜLLÜLERİ (TAG)
AMAÇ
Toplum
Afet Gönüllülerinin, afet çalışmaları sırasında iki temel işlevi vardır,
profesyonel ekipler bölgeye ulaşana kadar en çok sayıda insan için en iyiyi
yapmaya çalışmak ve bölgeye ulaştıklarında profesyonellere yardımcı olmaktır.
SSG-TAG
Eğitimi, aşağıda 4 ana bölüm altında sıralanan konuları kapsamaktadır.
BÖLÜM
(1 saat)
•
Amaç ve Öngörüler
•
Temel Afet Bilincine Genel Bakış ve Afete Hazırlık
II.
BÖLÜM 2 (4-5 saat)
•
Hafif Arama-Kurtarma
•
Bina Hasar Sınıflandırması
•
Taşıma Tekniklerinden Örnekler
•
Uluslararası Bina İşaretleme Sistemi
III.
BÖLÜM 3 (3;5 saat)
•
Yaşam Kurtaran Önlemler
•
Tıbbi Olmayan Triaj
•
Halk Sağlığı
•
Afette Psikolojik İlk Yardım
IV.
BÖLÜM 4 (3 saat)
•
Sivil Savunma Mahalle Görevlileri
•
Mahallede Afete Hazırlık
•
Olay Kumanda Sistemi (OKS) Prensipleri
•
Senaryo Çalışması
Sivil
Savunma Genel Müdürlüğü Profesyonel personelden oluşan ilk birlik Başkent
Ankara’da 1993 yılında kurulmuş. Bu birlikler 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12
Kasım 1999 Bolu Düzce depreminde büyük bir özveri ile başarılı çalışmalar gerçekleştirmiş,
Sivil Savunma Birliklerinin, topraklarımızın %92 si deprem kuşağı üzerinde
bulunan, nüfusunun %95 inin deprem tehlikesi altında olduğu ülkemizde 11 ilde
bölgesel sorumluluk verilerek mümkün olan en kısa sürede oluşturulmasına imkân
tanıyan 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 8/10/1999 tarihli ve 586 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 32 nci maddesi uyarınca 11 ilimizde
Doğrudan Merkeze Bağlı Taşra Teşkilatı statüsünde Sivil Savunma Arama Kurtarma
Birlik Müdürlüğü kurulmuş, bu iller dışında bulunan 71 ilimizde de Arama
Kurtarma Ekipleri
kurulmuştur.
ÜNİVERSİTELERDEKİ
AFET VE ACİL DURUM ÇALIŞMALARI
1-İstanbul
Teknik Üniversitesi, Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü
İ.T.Ü.
Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü'nün amacı;Türkiye’nin
ihtiyaçlarını göz önüne alarak, deprem mühendisliği ve afet yönetimi gibi çok
disiplinli alanlarda bilimsel ve uygulamalı araştırma, yüksek lisans ve doktora
seviyesinde eğitim ve öğretim yapmaktır.
2-Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü
3-Marmara
Üniversitesi Sivil Savunma Kulübü
2007
yılından itibaren yapılan stand çalışmaları ve etkinlikler ile üniversite
içerisinde yayılmaya başlamıştır. Üniversite Sağlık, Kültür ve Spor Daire
Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren kulübün toplam üye sayısı 600’ün
üzerindedir. Çekirdek kadro olarak tabir edilen 50 kişilik bir ekip de
düzenlenen eğitimlerin tamamını almış ve kulübün çalışmalarında aktif olarak
rol almaktadır.Ayrıca Türkiye’de tüm üniversiteler içinde Sivil Savunma Kulübü
olarak faaliyete geçen ilk kulüptür.
4-Busar
2005
yılında temelleri atılan BUSAR ekibi 2006 yılında resmi olarak Bahçeşehir
Üniversitesi Sivil Savunma Kulübü adı altında kurulmuştur. Bugün yürüttüğü
başarılı faaliyetlerle Bahçeşehir Üniversitesi’nin bir birimi hâline gelmiştir.
5-İsudak
İSÜDAK
(İstanbul Üniversitesi Doğal Afetler Arama ve Kurtarma Ekibi), 1999yılında
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde
çalışmış akademisyen ve öğrenciler tarafından İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesi öğretim
görevlisi Prof. Dr. Mehmet Kurdoğlu ve İ.Ü. Mühendislik Fakültesi öğretim
görevlisi Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör’ün önderliğinde kurulmuştur.
ÜNİTE-5
Koordinasyon
“Pek çok farklı unsurun bir bütün olarak etkili bir şekilde çalışmasını
sağlamak veya belli bir amaca ulaşmak için turlu isler arasında bağlantı,
ilişki, düzen ve uyum sağlamaktır.” Uluslararası düzeyde koordinasyonlara örnek
verecek olursak:
•
Birleşmiş
Milletler ve Uluslararası Koordinasyon
•
Sağlık
Kuruluşlarının Koordinasyonu
•
Asayiş
Olaylarında Saha Koordinasyonu
Birleşmiş
Milletler Sekretaryası içinde yer alan OCHA (İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi)
uluslararası yardımın yapıldığı afet ve acil durumlarda koordinasyon görevini
yürütmektedir. Bu sorumluluk BM Genel Kurulu’nun 46/182 sayılı 1991 yılındaki
kararıyla açıklanmıştır. OCHA’nın görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
•
Ortak
stratejiler geliştirilmesi,
•
Durum
ve ihtiyaç değerlendirmelerinin yapılması,
•
Koordinasyon
forumlarının organize edilmesi,
•
Kaynakların
harekete geçirilmesi,
•
Koordinasyon
mekanizmalarının ve araçlarının yönetilmesi.
OCHA’nın
bu önemli görevi yerine getirebilmesi için geliştirdiği pek çok sistem ve araç
vardır. Bunların listesi ve her bir sistemin/aracın hangi durumlarda nasıl
harekete geçirildiği OCHA’nın internet sitesinde bulunmaktadır. Bunlardan ikisi
olan UNDAC ve INSARAG tır.
UNDAC
Birleşmiş
Milletler Afet Değerlendirme ve Koordinasyon (UNDAC) doğa kaynaklı afetlerde ve
acil durumlarda olaydan etkilenen yerdeki saha seviyesinde koordinasyonu
yürütmek amacıyla kurulmuş bir sistemdir. 1993 yılında kurulan UNDAC’ın
sekretarya görevini OCHA üstlenmekle birlikte UNDAC üyelerini BM üyesi ülkeler
ve diğer BM kuruluşları oluşturmaktadır. UNDAC’ın ana amacı afetveya acil
durumdan etkilenen ülkelere ve BM sistemine destek olmaktır. 2012 yılı sonu
itibariyle UNDAC ekibi 90’dan fazla ülkede 200’den fazla görevde yer almıştır.
UNDAC
sistemi dört ana unsurdan oluşmaktadır:
•
Personel:
UNDAC üyesi ülke ve kuruluşların seçtiği tecrübeli acil durum yöneticileri ve
uzmanlarıdır. Farklı karakterdeki acil durumlara müdahale edebilmek için UNDAC
üyesi kişiler farklı uzmanlıklara sahip olabilirler. Örneğin acil durumlarda
bilgi yönetimi, tıbbi müdahale, medya yönetimi, ihtiyaç değerlendirme ve arama
kurtarma bunlardan bazılarıdır.
•
Yöntem:
UNDAC’in amacını gerçekleştirebilmesi için önceden tanımlanmış ve üzerinde
anlaşılmış çalışma yöntemleri almasıdır. Bu yöntemler dünyanın farklı
yerlerinden aynı acil duruma müdahale etmek için çok hızlı bir şekilde bir araya
gelen UNDAC üyelerinin aynı dili konuşmalarını sağlar. Bu yöntem UNDAC El
Kitabı’nda açıklanmıştır.
•
Prosedürler:
UNDAC ekibinin mümkün olan en hızlı şekilde acil durumdan etkilenen yere
intikal etmesi için geliştirilmiş standart prosedürlerdir. Bu standart
prosedürler sayesinde ekip etkilenen yere talebi takip eden 12 ile 48 saat
içinde varabilir.
•
Ekipman:
UNDAC ekibinin görevini yerine getirebilmesi için ve ekibin müdahale
yeterliliğini sağlayan, gerekli olan ekipmanlardır.
UNDAC ekibinin görevini yerine
getirebilmesi için saha seviyesinde kullanılan bazı sistemler bulunmaktadır.
Bunlardan en yaygın olarak kullanılanları OSOCC ve RDC’dir. OSOCC ve RDC
birbirini tamamlayan iki yapıdır.
OSOCC
OSOCC
(Saha Operasyon Koordinasyon Merkezi) UNDAC’in görevini yerine getirebilmesi
için sahada kurduğu koordinasyon merkezidir. UNDAC ekibi bu merkezden
görevlerini yürütür. OSOCC’un amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
•
Olaydan
etkilenen ülke ile uluslararası aktörler arasındaki köprü görevi görmek,
•
Uluslararası
aktörlerin afet/acil durum yerinde saha seviyesindeki faaliyetlerinin
koordinasyonu için bir sistem sağlamak,
•
Uluslararası
insani yardım kuruluşları arasında iş birliği, koordinasyon ve bilgi yönetimi
için bir platform oluşturmak.
Bu
amaçlardan anlaşılabileceği üzere OSOCC’un ilgili devlet kurumum/kurumlarının
görevini devralmak gibi bir amacı yoktur. Tam tersi, bu kurumların görevlerini
yerine getirmelerinde onlara destek olma amacındadır. Bu OSOCC’ta yapılan
çalışmalardan pek çok insani yardım kurulusu faydalanmaktadır. Özellikle deprem
afetlerinde uluslararası kentsel arama kurtarma (KAVK) ekipleri OSOCC ile yakın
ilişki içinde çalışmaktadır ve çalışmalıdır.KAVK ekiplerinin OSOCC’la
yapabilecekleri çalışmalar söyle özetlenebilir:
•
Raporlar,
haritalar, kim-ne-nerede veri tabanları,
•
Lojistik
desteğin sağlanması için ilgili kuruluşlarla bağlantıların sağlanması,
•
Güvenlik
bilgileri,
•
Koordinasyon
toplantıları ve brifingler.
Olaydan
etkilenen alanın büyüklüğüne bağlı olarak bazen birden çok yerde OSOCC’un verdiği
hizmetler ve çalışmalar gerekli olabilir. Bu durumlarda alt-OSOCC’lar
kurulabilir (sub-OSOCC). Alt-OSOCC’lar OSOCC’un verdiği hizmetin hemen hemen
aynısını vermektedir. Alt-OSOCC’lar ana OSOCC’a rapor ederler.
RDC
RDC
(Varış Ayrılış Merkezi) UNDAC ekibinin görevini yerine getirebilmesi için afet
veya acil durumdan etkilenen ülkeye giriş ve çıkış noktalarında kurulan bir koordinasyon
merkezidir. OSOCC’un yanı sıra böyle bir ikinci yapının kurulmasının nedeni
uluslararası yardım kuruluşlarının etkilenen ülkeye giriş yaptıkları andan itibaren
koordinasyon sistemine dâhil olabilmeleri ve aynı zamanda bu sistemden faydalanabilmeleri
içindir. Genellikle havaalanlarında kurulan RDC’nin yaptığı çalışmalar su
şekilde sıralanabilir:
•
Ülkeye
giriş yapan insani yardım kuruluşlarının OSOCC’a yönlendirilmesi,
•
Ülkeye
girişte insani yardım kuruluşlarına afet/acil durumla ilgili ilk bilgilerin
sağlanması,
•
İnsani
yardım kuruluşlarının acil ihtiyaçlarının sağlanmasında destek olunması,
•
İnsani
yardım kuruluşları ile havaalanı otoritesi arasında köprü görevi görülmesi
(gümrük, ülkeye giriş/çıkış işlemleri, bekleme alanı sağlanması
•
İnsani
yardım kuruluşlarının etkilenen bölgeye sevk edilmesi için gerekli olan
ulaşımın sağlanmasında destek olunması,
•
Yakıt,
çevirmen, iletişim listesi, harita, radyo frekansı vs. gibi konularda destek
olunması.
INSARAG
Uluslararası
yardımın yapıldığı deprem afetlerinde koordinasyon gerektiren en önemli
çalışmalardan biri enkaz altında kalanları kurtarmaya yönelik arama ve kurtarma
çalışmalarıdır. Yerel ve ulusal arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonu ilgili
devlet kuruluşları tarafından yapılır. Uluslararası arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonu
içinse UNDAC ekibi, eğer talep edilmişse, ilgili devlet kuruluşlarına destek
olur. UNDAC bu görevi yerine getirebilmek için INSARAG (Uluslar arası Arama
Kurtarma Danışma Grubu) Kılavuzu’nda belirtilen uluslar arası metodolojiden
faydalanır. Bu metodolojiyi daha iyi anlamak için INSARAG’in daha iyi anlamak
gerekir.
INSARAG’in
sekretaryası BM OCHA’nin Cenevre Merkez ofisindedir.INSARAG üyesi olmak isteyen
ülkeler bu ofis ile irtibata geçerek üyelik işlemlerini tamamlayabilirler.
Bugün Türkiye dâhil 80’den fazla ülke ve kuruluş INSARAG üyesidir.
ÜNİTE-6
Kimyasal
gazlar zehirleme gücü çok yüksek olmakla birlikte tespit edilmesi oldukça
zordur. Renksiz, kokusuzdurlar. Öz kütleleri havadan ağırdır, üretimleri kolay
ve ucuzdur. Kimyasallar, suya karşı dayanıklıdırlar. Öncesinde yapılması gereken
hazırlıklar, bölgemizdeki muhtemel risklerin tespitlerini yapmak ve ilgili resmî
kurumlardan konuyla ilgili eğitimler almak ve ailemizi ve yaşam alanımızdaki diğer
bireyleri konuyla ilgili bilgilendirmeliyiz.
Kimyasal
gazlar atıldığı zaman havada yoğun sis ve buhar bulutları oluşur. Badem ve
sarımsak gibi özel ve değişik bir koku hissedilebilir. Çevrede tereddüt
uyandıracak yağ ve su damlacıkları görülebilir. Kimyasal silah kullanıldığında
görme bozukluğu, bulantı, kusma, nefes darlığı, ani baş ağrısı, ciltte
kızarıklık ve kabarcıklar görülebilir. Çevrede küçük böcek, sinek, fare gibi
canlıların ölümleri görülür. İletişim araçlarını sürekli açık tutarak ilgili
resmî kurumlardan yapılacak uyarı ve yönlendirmelere uymaya özen göstermeliyiz.
İntikal
esnasında özellikle çimler, otlar, ağaçlık bölgeler ve toprakta da kalıntı
olabileceğinden bunlara mümkün olduğu kadarıyla dokunmamaya özen göstermek
gerekir. Alkol ve sigara kullanmamaya özen gösterin, su birikintilerine
basmayın
Biyolojik
savaş ajanlarının üretilmesi kolay ve ucuzdur. Salgın özellikleri vardır.
Kuluçka devreleri genellikle kısadır. Teşhis ve tedavileri zor ve uzun zaman
almaktadır. Öldürücüdür. Temizlenmesi ve maliyeti oldukça pahalıdır.
Biyolojik Savaş Ajanlarının Vücuda Giriş Yolları
•
Solunum
Yolu
•
Sindirim
Yolu
•
Deri
•
Göz
konjiktivaları
•
Cinsel
tenasül organları
79.
RADYOLOJİK NÜKLEER SİLAHLARIN ETKİLERİ
Bir
nükleer patlamada, ilk önce silahın kudretine göre yarıçapı değişen bir ateş
topu meydana gelir. Ateş topunun merkezindeki ısı, güneşteki ısıdan 2‐3
defa daha fazladır. Nükleer silahların etkileri; ani etkiler ve kalıntı etkiler
olarak ikiye ayrılır.
Ø
Ani Etkiler (Patlamadan sonra ilk 1 dakika içerisinde
meydana gelir)
1)
Işık;
nükleer şimşek adı da verilen bu ışık güneşten birkaç defa parlak olduğu için
çıplak göze, direk ulaştığı takdirde 15–45 dakika süren geçici bir körlüğe sebep
olmaktadır.
2)
Isı;
nükleer ısı radyasyonları, nükleer şimşeğin beraberinde gelmektedir. Bu sebeple
belirli bir uzaklıkta ve açıkta bulunan şahıslar için çok tehlikeli olurlar.
Isı
radyasyonlarının özellikleri:
1.
Devamlıdır,
2.
Çok
süratlidir,
3.
Çevre
ısısını ani olarak yükselttiğinden geniş çapta yangınlara sebep olur,
4.
Mesafe
ile azalır,
5.
Nüfuz
hassasiyeti yoktur,
3)
Ani
Nükleer Radyasyon; Öldürme kudretinde olan bir etki de ani nükleer radyasyondur.
Bu etkilerden söz edilince hemen akla gelen en önemli tehlikeler; alfa ve beta
partikülleri ile nötronlar ve gama ışınlarıdır. Bunlardan:
a)
Alfa
Partikülleri (Zerreleri) Pozitif elektrik yüklü partiküllerdir. Menzilleri
birkaç santimetre içinde olup nüfuz kabiliyetleri yoktur.
b)
Beta
Partikülleri (Zerreleri) Negatif elektrik yüklü ve çok küçük kitlesi olan bir
iyondur. Menzili 4‐5 metre kadar olup nüfuz kabiliyeti
bulunmamaktadır.
c)
Nötronlar
d)
Elektrik
yükü olmayan fakat atom çekirdeklerinden fırladıklarında radyoaktif olmaya müsait
cisimlerin atomlarını parçalayıp onları suni olarak radyoaktif hale getiren
zerrelerdir. Büyük tehlike oluşturabilecek kabiliyettedirler fakat menzilleri
100 metreden biraz fazladır.
e)
Gama
Işınları
Gama Işınlarının Özellikleri;
•
Devamlıdır,
•
Çok
süratlidir,
•
Hissedilmez,
•
Büyük
bir etki hassasiyeti vardır,
•
Kısa
bir süre için tesirlidir,
•
Öldürücüdür,
•
Cansızlara
etkisi yoktur.
Gama
ışınları bir dakika ya da biraz fazla devamlılığı olan, ışık yayan, duyu organları
ile varlığını anlamak mümkün olmayan ve hücreleri iyonize ederek insanı hasta
edip öldürebilen bir tehlikedir.
4) Basınç (Blast)
Ateş
topundan yayılan yoğun ısının genişleyerek havayı itmesi sureti ile meydana
gelen basınç etkisi, infilak yerindeki boşluğu dışarıdan soğuk havanın hücum
etmesi yüzünden iki yönlü olarak görülür. İlk tesir sırasında tamamen yıkılmayan
binaların, emme safhası da denilen ikinci safhada yıkılmaları bu sebeptendir.
•
Devamlıdır,
•
Yavaş
seyreder (Ses hızından),
•
Endirekt
yangınlar çıkarır,
•
Bina
ve köprüleri yıkar.
Böyle
bir basıncın harap edeceği binalarda birçok elektrik kontağı, havagazı patlaması
ve daha çok mevcut ateşin dağılması sonucunda sayısız yangın başlangıçları da
görülecektir. Bu yangınlar endirekt yangınlar diye adlandırılmışlardır.
5)
Elektromanyetik
Pals
Elektromanyetik
pals, elektronik devreler kullanan modern cihazları bozmak, istenmeyen sinyal
çıkarmasına neden olmak suretiyle malzeme hasarına neden olur.
Ø Kalıntı Etkileri
(Radyoaktif Serpinti)
Radyoaktif
serpinti bomba patladıktan 30–60 dakika sonra başlar. Nükleer infilakın bütün
etkilerini 100 kabul edersek, bu etkilerden:
•
%35'i
Isı (Işık ile birlikte gelmektedir).
•
%
5i Ani Nükleer Radyasyon
•
%45'i
Basınç (Blast)
•
%15'i
Kalıntı Etki (Radyoaktif Serpinti)
RADYOAKTİF
SERPİNTİNİN ÖZELLİKLERİ Kalıcıdır Ani tesirlerde "Devamlıdır"
anlatımı kullanıldığı ve süre verildiği halde serpinti tehlikesi için
"Kalıcıdır" denilmiştir. Bunun sebebi radyoaktif serpinti tozlarının
düştükleri yerden uzaklaştırılmaları bazı şartlarda mümkün olabildiği hâlde yok
edilmeleri ya da çürüme hızını artırma olanağının bulunmamasındandır. Serpinti
tozlarını yakmak dahi yok etmek için yeterli değildir. Nereye gideceği önceden
bilinmez.
Hastalık
Belirtileri
Serpinti
tehlikesi insanı çabucak öldürüveren bir tehlike değildir. Etki insan vücudunda
zamanla tahribata sebep olur. Belirtileri azar azar meydana çıkar. Zaman
uzadıkça belirtileri çoğalarak hastalık gelişir ve nükleer radyasyon almaya devam
edilirse bir hafta veya haftalar sonra ölümle sonuçlanır. Biriktirildiği tespit
edilen radyasyon miktarı az ölçüde yahut hastalanan şahıs çok mukavemetli ise veya
hastanın radyasyon alması önlenmiş ise hasta istirahat ve iyi bir bakım ile iyileşecektir.
Gerek
radyasyon hastalığı, gerekse radyoaktif zehirlenmesinin seyri ve sonucu
itibariyle hastalık belirtileri başka şekilde olmadığından hissedildiği ya da başkaları
tarafından fark edildiği andan itibaren bu belirtiler;
•
Hâlsizlik,
isteksizlik, bitkinlik,
•
Mide
bulantısı, baş dönmesi,
•
Mide
bulantısı, kusma, baş ağrısı,
•
Kusma,
şiddetli baş ağrısı,
•
Kusma,
ateş yükselmesi, kanlı ishal
Sığınaklar
korunacak veya korunacakların durumuna göre ikiye ayrılır. Özel sığınaklar:
Genel Sığınaklar:
Sığınaklar
kullanma amaçlarına göre ikiye ayrılırlar. Basınç Sığınakları, Serpinti
sığınakları:
Terörist
Eylemlerde Kullanılan Kimyasal Maddeler (KBRN)
Kullanım Amaçları;
•
Öldürmek,
•
Yaralamak,
•
İnsanları
etkisiz hale getirmek,
•
Bitkisel
ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını yok etmek,
•
Ekonomik
önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek,
•
Kaosa
ve paniğe neden olmak
KBRN
Tehlikelerine Karşı Korunmak İçin
•
Siren,
ikaz ve alarm işaretlerini öğrenmeli ve uygulanmalıdır.
•
Personel
eğitilmelidir,
•
Güvenlik
personeli NBC malzeme ve teçhizatı ile teçhiz edilmelidir,
•
Toplu
korunma planlaması yapılmalıdır,
•
Sığınakların
çalışabilirliği denenmelidir,
•
Toplu
korunma sığınağı olmayan yerlerde, PVC sistemli (Contalı) kapı ve pencereler
tercih edilmelidir,
•
Contalı
kapı ve pencere sistemi olmadığı yerlerde kapı ve pencerelerin sızdırmazlığı
sağlanmalıdır,
•
Tesislere
girişte personel üzerinde NBC kirliliği araştırılmalıdır,
•
Paket
ve mektuplar yüksek dozajda ultraviyole ışınlarından
geçirilmelidir.(Mikroorganizma ve sporların öldürülmesi için).
ÜNİTE-7
Olay:
İnsanları
ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri alanlarda meydana
gelen oluşumlardır.
Yasal
düzenlemelere göre konusu suç teşkil eden ve teşkil ettiği değerlendirilen
eylemlerin ortaya çıkmasına
Kaza:
Beklenmedik
bir zamanda ve beklenmedik şekilde meydana gelen, yaralanmalara, can ve mal
kayıplarına neden olan olaydır. Kazaların meydana gelmesinde en önemli etken
insanın dikkatsizliği, bilgisizliği, bilinçsizliği, aceleciliği eskimiş,
yıpranmış, bakımları zamanında yapılmayan makina, metal yorgunluğu ve kulanım
süreleri dolmuş ekipman ve teçhizatlardır.
Kazalar
sonucu büyük ölçekli maddi kayıplarla birlikte insanlar ölmekte veya sakat
kalmaktadır.
Kaza
Çeşitleri
•
Ulaşım
kazaları
•
Trafik
kazaları
•
İş
kazaları
•
Ev
kazaları
•
Spor
kazaları
•
Tren
kazaları
Acil
Durum: Acil
durum, toplum hayatını sekteye uğratan can ve mal kaybına neden olabilen, yerel
kaynaklarla üstesinden gelinebilen olaylara denir
Afet:
Birleşmiş
Milletlerin yaptığı uluslararası tanımlamaya göre; insanlar için, fiziksel,
ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak
veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen ve etkilenen topluluğun kendi
imkân ve kaynaklarını kullanarak üstesinden gelemeyeceği doğal, teknolojik veya
insan kaynaklı olayların doğurduğu sonuçlara “afet” adı verilir.
Tehlike:
İnsanların
yaralanması, sağlığının bozulması veya bunların gerçekleşmesine sebep
olabilecek kaynak, durum veya işlem tehlike olarak adlandırılmaktadır.
Risk:
Tehlike
kaynağından meydana gelen bir tehlikenin kontrol altına alınamaması sonucu
oluşan durumdur.
Zarar
Azaltma: Belirlenen
tehlikelerle ilgili yapılan risk analizi sonucunda işletme/kurumun bu
tehlikelerden zarar görmemesi için yapılan risk azaltma çalışmalarıdır.
Hazırlık:
Zarar
azaltmayla başlayıp olay meydana gelene kadarki süre içerisindeki tüm planlama
çalışmalarını kapsar.
İyileştirme:
Olayın
etkileri giderildikten sonra, olayın tekrarlanması durumunda daha iyi bir
planlama ve zarar azaltması için planın güncellenmesi ve yeniden inşa çalışmalarını
kapsar.
Etki
Alanı: Afet
ve acil durumlar meydana geldikten sonra ne kadar alanda, ne kadar insan,
tesis, bina, alt yapı, yaşam olan her alana ki burada çevreye etkileri de özelikle
KBRN olaylarında zarar verdiğini ve bu alanlara müdahale etmek için gerekli
insan ve ekipman kaynağının nasıl sağlanacağı/değerlendireceğini belirlenmesi
gerekmektedir. Özelikle afet acil durumlar olmadan önce genel risk değerlendirmesini
yapılıp muhtemel etki alanının değerlendirilip bir plan dâhiline getirmek son
derece faydalı olacaktır.
Müdahale:
Müdahale
çalışmaları olay meydana geldikten sonra başlar. Müdahale çalışmasında Afet ve
Acil Durum Planı işlemeye başlar, ekipler ve yönetim plan doğrultusunda hareket
ederek afet veya acil durumun etkilerini azaltmaya çalışır.
İş
Sürekliliği: Afet
ve acil durumların doğrudan oluşturduğu zararların yanında iş sürekliliğinde
aksaklık oluşturması nedeniyle de işletmeye zarar verirler Afet ve acil durum
planlaması iş sürekliliğini sağlamak yönünden de iş yerleri için şarttır.
Triaj
(Sağlık Yönünden): Acil
Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğine göre triaj: Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu
durumlarda, bunlardan öncelikli tedavi ve nakledilmesi gerekenlerin tespiti
amacıyla, olay yerinde ve bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan
hızlı seçme ve kodlama işlemidir.
Bina
Triajı: Afet
acil durum müdahale birimleri çalıma yapacağı alanlara güvenli giriş çıkışı
sağlayabilmesi ve çalışmaları yürütebilmesi için binanın iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hafif hasar, Binanın taşıyıcı olmayan sistemlerinde duvar ve sıvalarında meydana
gelen çatlak ve yıkılmalara denir Orta hasar. Binanın taşıyıcı olmayan duvar,
sıvalarında ve taşıyıcı sistemin birleşme genelinde çatlamaların olmasına
denir.
Ağır
hasarlı, Binanın taşıyıcı sistemlerinin çatlak ve kırılmaların olduğu durumlara
denir.
BM
INSARAG
Uluslararası Arama Kurtarma Danışma
Grubu "International Search And Rescue Advisory Group" üye ülkelerin
resmî afet müdahale kurumları ile arama kurtarma çalışmalarında yer alan sivil
toplum kuruluşları ağıdır. Grubun amacı; üyelerinin, ihtiyaç olan bölgelere
hızla ulaşmalarını ve verimli bir çalışma gerçekleştirmeleri için gereken
koordinasyonu sağlamaktır.
1988 Yılında, bugünkü Ermenistan’da
meydana gelen Spitak depremine müdahale eden uluslararası arama kurtarma
ekiplerinin girişimleri sonucunda, 1991 yılında kurulmuştur.
AFAD
Ülkemizde afet yönetimi
Başbakanlığa bağlı Afet Acil Durum Yönetim başkanlığının koordinasyonunda
yürütülmektedir. İllerde bu çalışmalar valilik İl Afet Acil Durum Müdürlükleri
tarafından sürdürülmektedir.
ARAMA
KURTARMA BİRLİĞİ
Ülkemizde
arama kurtarma birlikleri profesyonel yapıda 11 tane olup gerek ülkemizde
gerekse uluslararası alanda müdahale yapmaktadır. Arama kurtarma birlikleri.
Adana, Afyon, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Sakarya,
Samsun ve Van illerimizde bulunmaktadır SAR(Search and Rescue)
Afet
ve acil durumlarda müdahale ekiplerinin uluslararası İngilizce kısaltma ve
simgeleştirilmesidir.
UMKE
Sağlık
Bakanlığının illerde oluşturmuş olduğu, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibinin
kısaltmasıdır.
Sivil
Savunma
Düşman
taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı halkın mal ve can
kaybının asgari düzeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmî ve
hususi tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için
acil tamir ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk
tarafından
azami surette desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatının muhafazası maksadıyla
alınacak her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetleri yürütmek
görevleri arasındadır.
KBRN
(Kimyasal, Biyolojik Radyasyon ve Nükleer Tehlikeler)
Ülkemizde
çok fazla gündemde gelmeyen fakat bulunduğumuz coğrafyanın özelliği dolaysıyla
oluşabilecek savaşta komşularımızın birçoğu nükleer, kimyasal ve biyolojik
silah kapasitesine sahiptir. Sadece kitle imha silahları olarak değil uluslararası
deniz ve kara taşımacılığının çok hareketli olduğu bölgelerde oluşabilecek
kazalarda da ülkemiz ciddi çevresel riskler altındadır. KBRN olaylarının etkisi
çok geniş alanlara yayılmakla birlikte normal yaşam şartlarına dönmek uzun ve
çok pahalı bir süreçtir. KBRN olayları sadece devletlerarası meydana gelebilecek
bir savaşla ortaya çıkmayıp aynı zamanda terörist guruplar tarafından da sıkça
kullanılmaktadır.
AFET
VE ACİL DURUM PLANLAMALARI NEDEN GEREKLİDİR?
Afet
ve acil durumlara hazırlık planları bireylerden başlayarak kurumların; hem afet
öncesine, afet esnası hem de afet sonrasına hazırlıklı olmalarını sağlamaktır.
7126 Sayılı Sivil
Savunma Kanunu ve Ekleri
Bir ekip, ekip başı ile birlikte 8-10
kişidir. Bir takım, bir takım amiri ile 2-4 ekipten ibarettir.
Madde 21: Bu kısım; Sivil
savunma servislerinin kuruluş ve görevleri Kurulan servislerin teşkilat ve
görevleri, personel ve malzeme listeleri, görev ve çalışma şekilleri her servis
için ayrı ayrı bölümler hâlinde düzenlenir.
Madde 47: Hassas
bölgelerdeki yıllık ortalama personel mevcudu 200 den fazla olan müesseselerde
aşağıda yazılı sivil savunma teşkilleri meydana getirilir.
1) Kontrol Merkezi ve Karargâh
Servisi,
2) Emniyet ve Kılavuz Servisi,
3) İtfaiye Servisi,
4) Kurtarma Servisi,
5) İlkyardım Servisi,
6) Sosyal Yardım Servisi,
7) Teknik Onarım İşleri Servisi,
Madde 49: Servisler için
gerekli personel, müesseselerdeki millî savunma ile ilgili diğer hizmetlerle
görevli olmayan 16-65 yaşları arasındaki personelden, tüzüğünde belirtildiği
üzere yaş, iş, ihtisas ve sağlık durumlarına ve aşağıdaki sıra esasına göre
seçilirler.
Madde 59: Sivil savunma
servisi; bir servis amiri, bir yardımcısı ile yeteri kadar ekip veya takımdan
kurulur.
Madde 62: Kurtarma Servisi
Bu servis; Bir servis amiri, gerekenlerde bir yardımcısı ile ortalama her 200
kişiye bir ekip elemanı ile yeteri kadar ekip yada takımdan kurulur.
Her ekip bir ekip başı ile birlikte
8 kişiden oluşmaktadır ve bir takım, bir takım amiri ile 3-6 ekipten ibarettir.
Madde 63: Bu servisin
başlıca görevleri şunlardır:
a. Enkaz altında kalanları
kurtarmak,
b. Kurtarma sırasında yaralılara
ilk acil yardımı yapmak,
c. Binalarda meydana gelen basit
bozuklukları onarmak, tehlikeli durumda olanların desteklenmesini veya
yıkılmasını sağlamaktır.
Bununla birlikte afet acil durum
planlaması yapılması zorunlu olunan diğer yaslar ise kısaca;
• 5902 sayılı Başbakanlık Afet Acil
Durum Yönetim Başkanlığı yasası
• Başbakanlık kriz yönetimi ve 24
saat çalışma esasları genelgesi
• Milli Müdafaa Kanunu
• Bayındırlık ve İskan Bakanlığı;
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik
• Çalışma ve sosyal güvenlik
bakanlığının 6331 sayılı yasanın 11 ve 12 maddeleri de bu kapsamda
değerlendirilmelidir
Bütün yasal dayanaklara
bakıldığında işletme/kurumlarda kurulacak servis ve ekiplerin çalışan sayısına
bağlı olarak ekip sayıları 4-6-8-12 şeklinde devam etmektedir. Afet ve acil
durum hazırlıklarında 24 saat çalışma esası düşünülerek 8+8+8=24 veya 12+12=24
saat çalışma süreci göz önünde bulundurularak ekiplerin 7 ile 9 personelden
oluşan yapıda olması, orta büyüklükte ve büyük ekiplerde ise 25 ile 30 arasında
olması tavsiye edilir. Fakat özellikle arama kurtarma için kurulmuş birimlerde
BM standartları orta ekiplerde 14 kişilik iki veya üç takım ağır arama kurtarma
ekiplerinde 16 kişilik dört takım ve diğer iletişim lojistik karargah
birimleriyle birlikte 71 e çıkmaktadır.
AFET VE ACİL DURUM
EKİPLERİ KURULURKEN İZLENECEK SIRA
İlk adım olarak işletme/kurumun bu
ekipten ne beklediği ortaya konulmalıdır. Ne yapılmak istendiğin kararını verip
bir planlamaya başlanmalı profesyonel destek almak için şirket, İl afet acil
durum müdürlükleri veya İtfaiye müdürlüklerinden destek almak planlama süreci
için son derece faydalı olacaktır.
İkinci adım olarak yasal
zorunlulukların dışında işletme/kurumda bir iş sağlığı ve güvenliği ve afet
acil durum kültürünün oluşmasını sağlamak.
Kurumsallaşmış organizelerde
karşılıklı beklentilerin belirlendiği ve kuralların olduğu yazılı metinlerle
birlikte değişik yürütme organları ve kurallarla birlikte uyulması gereken etik
kuralları içeren ve katılımcıların organizasyona uyun sürecini içeren bir süreç
planlaması yapılmaktadır.
Görev alanında halkın yoğun ve
acılı olduğu alanlarda yemek yeme ve vatandaşlarla gereksiz tartışmalara
girilmesi ekiplere büyük zarar vermektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder